22. Hukuk Dairesi 2016/15575 E. , 2016/18511 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, muvazaa nedeniyle ödenmeyen haklar, eksik ödenen ücretler ile ilave tediye alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, davanın reddine karar vermiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, asıl işveren olan davalı ... Müdürlüğüne ait iş yerinde, dahili davalı ... işçisi olarak çalıştırıldığını, ... .. ile ... arasındaki asıl işveren-alt işverenlik ilişkisinin muvazaalı olduğunu, iş sözleşmesinin başlangıcından itibaren davalı ... Müdürlüğünün işçisi olmasına rağmen, davalı işveren kadrolu işçilerinden düşük ücret ile çalıştırılmasından dolayı iş sözleşmesini haklı sebebe dayalı feshettiğini ileri sürmüş ve hak kazandığı işçilik alacaklarının işten ayrıldığı dönemdeki ..... sözleşmeli personelin almış olduğu brüt maaş üzerinden hesaplanması gerektiğini ileri sürerek, ödenmeyen eksik ücret alacağı ile ilave tediye alacaklarının tahsilini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı ... vekili, ... şirketi ile müvekkili arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisinin bulunmadığını beyanla husumet itirazında bulunduklarını, ulaşım hizmetinin alt işverenlere verilmesinin yardımcı işler gibi Yargıtay kararları gereği uygun görülmekle kendilerinin ihale makamı olduğunu, esasa yönelik olarak ise, davacının iş akdinin 12.07.2011 tarihli istifa dilekçesi ile sicil belgelerini bulunduğu ..."tan istendiğini ve istifasının görüldüğünü, davacının çalıştığı ... şirketinin 6772 Sayılı Kanununa tabi olmadığını zamanaşımı def"inde bulunmakla davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, ... .. İş Mahkemesinin 2011/493 esas, 2013/1457 karar sayılı kararı ile davalılar arasında muvazaa olmadığına ilişkin karar verildiği, davada davacı ile ... arasında geçerli ücretin eksik ödendiği konusunda bir iddia olmadığı, davacının ancak davalı işveren ile aralarında kararlaştırılan ücreti talep edebileceği, davalılar arasında imzalanan sözleşmeye dayanarak işveren ..."tan ücret talebinde bulunamayacağı, ..."ın 6772 Sayılı yasada belirtilen işletmelerden olmadığından ilave tediye talep hakkının da yerinde olmadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı süresi içerisinde davacı temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasında, davalı ... ile davacının çalışma kaydını bildiren dahili davalı ....... arasındaki asıl işveren-alt işverenlik ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı, davacının iş sözleşmesinin başlangıcından itibaren ... işçisi olarak kabul edilip edilmeyeceği ve bu durumda asıl işveren işçilerine ödenen ücret miktarı ve sosyal haklarından yararlanıp yararlanamayacağı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Alt işveren; bir işyerinde yürütülen mal ve hizmet üretimine ilişkin asıl işin bir bölümünde veya yardımcı işlerde, işletmenin ve işin gereği ile teknolojik sebeplerle uzmanlık gerektiren alanlarda iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini, sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren olarak tanımlanabilir.
Alt işverene yardımcı işin verilmesinde bir sınırlama olmasa da, asıl işin bir bölümünün teknolojik uzmanlık gerektirmesi zorunludur. 4857 sayılı İş Kanunu"nun 2. maddesinde, asıl işveren alt işveren ilişkisinin sınırlandırılması yönünde yasa koyucunun amacından da yola çıkılarak, asıl işin bir bölümünün alt işverene verilmesinde “işletmenin ve işin gereği” ile “teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işler” ölçütünün bir arada bulunması şarttır.
Dairemizde daha evvel incelenen emsal nitelikte dosyalarda, davalı ... .."nin, davalı ... tarafından işçi temini için kurulduğu, ... ... işçilerinin davalıya ait asıl işlerde kadrolu işçilerle birlikte çalıştırıldıkları ve davalılar arasındaki asıl işveren-alt işverenlik ilişkisinin muvazaalı olduğu tespit edilmiştir. Her ne kadar kararın gerekçesinde ... .. İş Mahkemesinin 2011/493 esas, 2013/1457 karar sayılı kararına dayanılsa da dosya ve karar içeriğinde belirtildiği üzere, ilgili dosyada Çalışma ve İş Kurumu müfettişince yapılan işleme ilişkin yargılama yapıldığı, nitekim kurumun ilk incelemesi sonrası düzenlenen raporda muvazaanın tespitine karar verildiği, sonrasında kurumca düzenlenen ikinci raporda muvazaanın bulunmadığı belirtildiği ve mahkemenin davanın kabulü kararına bu hususu gerekçe gösterdiği, ilgili kararın davacı konumundaki kişilerin talep konuları bakımından bağlayıcı ve emsal niteliğinde olmayacağı düşünülmelidir.
Bu durumda; davacı işçinin iş sözleşmesinin başlangıcından itibaren asıl işverenin işçisi olduğu kabul edilmeli ve davalı işverenin 4857 sayılı Kanun"un 5. maddesinde öngörülen eşit işlem borcu kapsamında davacının ..... Genel Müdürülüğü işçileri ile aynı haklardan faydalandırılması gerektiği dikkate alınmalıdır.
Muvazaalı asıl işveren-alt işverenlik ilişkisi çerçevesinde çalışan ve iş sözleşmesinin başlangıcından itibaren ... işçisi olan davacı işçi, her ne kadar sendika üyesi olmayıp toplu iş sözleşmesinden yararlanma hakkına sahip değil ise de; 4857 sayılı Kanun"un 5. maddesinde düzenlenen eşit davranma borcu gereğince ücret ödeme borcunun ifası sırasında ayrım yapılamayacağından, sendikalı olmayan ve toplu iş sözleşmesinden yararlanmayan ... kadrolu işçilere ödenen ücret miktarı ve sosyal haklardan yararlandırılmasını talep edebilir.
Bu durumda, mahkemece davacı ile aynı statüde çalıştırılan sendikasız asıl işveren işçilerinin uyuşmazlık konusu dönemde aldıkları ücret miktarı ve yararlandıkları sosyal haklar tespit edilerek, davacının dava konusu ücret alacağına hak kazanıp kazanmadığı ve ödenmemiş fark işçilik alacaklarının bulunup bulunmadığının belirlenmeli ve sonucuna göre hüküm kurulmalıdır.
Öte yandan, yukarıda özetlendiği üzere davacının iş sözleşmesinin başlangıcından itibaren asıl işveren olan davalı ... Müdürülüğünün işçisi olduğu sabit bulunduğundan, 6772 sayılı Kanuna dayalı ilave tediye ücret alacağı isteminin de anılan gerekçe ile reddine karar verilmesi de isabetsizdir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 20.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.