Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2012/6920 Esas 2012/7781 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/6920
Karar No: 2012/7781
Karar Tarihi: 21.09.2012

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2012/6920 Esas 2012/7781 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı borçlu, Devlet Bankalarınca uygulanan faiz oranlarının tespiti yapılmadan borcun tahsili için ilamlı takip başlatıldığı gerekçesiyle takibin iptal edilmesi talebiyle şikayet başvurusunda bulunmuştur. Mahkeme borçlunun itirazına değer vermeden bilirkişi raporu doğrultusunda takibin düzeltilmesine karar vermiştir. Ancak, bu karar yasa ve ilam hükümlerine uygun değildir. Çünkü 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanunun, 3678 sayılı Yasa ile Değişik 4/a maddesi gereği söz konusu yabancı para borcunun faizinde, Devlet Bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranının uygulanması gerekmektedir. Mahkeme tarafından, Devlet Bankaları tarafından fiilen uygulanan en yüksek faiz oranlarının tespit edilmesi gerekmekteydi. Ancak, bankaların Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasına bildirdiği farazi oranlar esas alınarak sonuca gidilmiş ve takas mahsup talebi konusunda hüküm kurulmamıştır. Bu nedenle, borçlu vekilinin temyiz itirazı kabul edilerek mahkeme kararı İİK.nun 366 ve HUMK.nun 428. maddesi uyarınca bozulmuştur. Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun hükümleri, sözleşmede daha yüksek akdi veya gecikme faizi kararlaştırılmadığı hallerde, Devlet Bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranının uygulanması gerektiğini belirtmektedir.
8. Hukuk Dairesi         2012/6920 E.  ,  2012/7781 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Şikayet


    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

    K A R A R

    Borçlu aleyhinde 07.107,79 USD"nin dava tarihinden (07.12.2004) itibaren Devlet Bankalarınca yabancı paraya uygulanan en yüksek mevduat faiziyle tahsiline ilişkin ilama dayalı olarak, 7.107,79 USD asıl alacak ile 3.482,85 USD işlemiş faizinin tahsil amacıyla ilamlı takip başlatılmıştır. Borçlu icra emrinin tebliği üzerine, alacağa işletilen faizin fahiş olduğunu ve başka icra dosyalarındaki alacağı nedeni ile takas talebini belirterek takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece Devlet Bankalarınca fiilen uygulanan faiz oranları, ilgili bankalardan sorulup tespit edilmeden, dosya bilirkişiye verilerek faiz hesabının yapılması istenilmiştir. Alınan bilirkişi raporuna karşı borçlu faiz oranlarının TCMB"den temin edilerek raporun hazırlandığını, oysaki Devlet Bankalarında temin edilmesi gerektiğini belirterek itiraz etmiştir. Mahkemece bu itiraz değerlendirilmeden ve bilirkişinin hesap ettiği miktar nazara alınarak, icra emrinde istenen faiz miktarının düzeltilmesine karar verilmiş, takas mahsup istemi konusunda ise olumlu ya da olumsuz hüküm kurulmamıştır. Borçlu vekili, temyizinde Devlet Bankalarınca fiilen uygulanan faiz oranları yerine, TCMB"nin bildirdiği farazi oranlara göre ilama aykırı olarak faiz hesap edilen rapora göre karar verildiği ve takas mahsup talebi konusunda hüküm kurulmadığından, kararın bozulmasını talep etmiştir.
    3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanunun, 3678 sayılı Yasa ile Değişik 4/a maddesinde; sözleşmede daha yüksek akdi veya gecikme faizi kararlaştırılmadığı hallerde, yabancı para borcunun faizinde Devlet Bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranının uygulanacağı belirtilmiştir.
    Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Tebliğleri gereğince bankalar uygulayacakları azami faiz oranlarını serbestçe tespit ederek, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasına bildirmek zorundadırlar. Bildirilen bu oranlar bankaların mevduat kabulünde uygulayabilecekleri azami oranları olup, fiilen uyguladıkları oranlar ile farklılık gösterebilir.
    Bu durumda mahkemece ilam ve yasa maddesini nazara alarak, Devlet Bankalarının takip konusu yabancı paraya fiilen uyguladığı en yüksek faiz oranlarının tespit edilerek alınacak rapora göre sonuca gidilmesi gerekirken bankalarca Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasına uygulanacağı bildirilen farazi oranlara esas alınarak sonuca gidilmesi ve borçlunun takas mahsup talebi konusunda olumlu olumsuz bir karar verilmemesi isabetsizdir.
    SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.nun 366 ve HUMK. nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK.nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İ.İ.K.nun 366/3.maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 21.09.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.