13. Hukuk Dairesi 2013/1584 E. , 2013/4843 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı asil ... ile vekili avukat ... geldi, davacı adına gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, bahçe sahibi olduğunu, davalıya bahçelerinin narenciye mahsulünü 28.6.2007 ve 14.6.2007 tarihli sözleşmelerle sattığını, ürünün zamanında toplanmadığını don vurması nedeniyle zarar gördüğünü, sözleşmede don zararının alıcıya ait olduğunun belirtildiğini, davalının sözleşme gereklerini yerine getirmediği gibi birde dava açarak alacak talebinde bulunduğunu ancak o davada satıcının akte aykırılığı bulunmadığının tesbiti ile davanın reddine karar verildiğini bildirerek sözleşmede kararlaştırılan 20.000 TL cayma tazminatının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyanın incelenmesinde; davacının kendisine ait narenciye bahçesinin mahsülünü 28.6.2007 ve 14.6.2007 tarihli yazılı sözleşmelerle davalıya sattığı, 28.6.2007 tarihli sözleşmede 1000 TL peşinat verildiği, 14.6.2007 tarihli sözleşmede ise 10.000 TL lik çek verildiği,kalanın mal kesildikten sonra 10.3.2008 tarihinde ödeneceğinin kararlaştırıldığı, don olayı olursa sorumluluğun alıcıya ait olduğu, cayma halinde cayan tarafın 20.000 TL tazminat ödemesinin kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır. Dava konusu mahsul don vurması nedeniyle zarar gördüğü hususu da taraflar arasında tartışmalı değildir. Davacı taraf davalıyı defalarca uyardıkları halde ürünü toplamadığını, ürünün dondan zarar gördüğünü bildirerek cayma tazminatının ödenmesini talep etmiştir. Davalı ise bahçelerden bir miktar ürün topladığını, sözleşmelerde de açıkça yazılı olduğu gibi bir miktar peşinat verdiğini, davacının sözleşmeye aykırı davrandığını, olayda cayma olmadığı hatta kısmi ifa ve ödeme olması nedeniyle cayma tazminatının istenemeyeceğini savunmuştur.Tarafların ortak delili olan ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/174-2009/162 esas ve karar numaralı dava dosyasında davacı olarak ..., 27.5.2008 tarihli dava dilekçesi ile,aynı olay nedeniyle ... ve diğer satıcıların akde aykırı davranmaları nedeniyle yaptığı peşin ödemelerin tahsiline karar verilmesini talep etmiş,16.4.2009 tarihli kararla davalıların akde aykırı davranmadıklarını tesbiti ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm 10.5.2011 tarihinde kesinleşmiştir.Bu dava dosyası içindeki taraf beyanları ve tanık ifadelerine göre,..."ın bahçeden bir miktar ürün topladığı ve davacının da sözleşmede yazılı peşinatları aldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda kısmen ifa edilmiş ve kısmen bedeli ödenmiş bir sözleşme bulunduğundan artık cayma tazminatının uygulanma koşulu ortadan kalkmıştır.Bundan sonra yapılması gereken davacının bahçesinden toplanan ürün miktarı ve değeri belirlenip davalının kısmi ödemeleri de gözetilerek taraflar arasındaki borç alacak ilişkisinin tasfiye edilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenle kararın davalı yararına BOZULMASINA, 990,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.