9. Hukuk Dairesi 2015/16015 E. , 2015/21441 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, müdürlük sıfatının tespiti ile 19.09.1994-10.07.2000 tarihleri arasında azilde edilmediğinden yetki ve sorumluluğu gereği ödenmeyen alacaklarından birinci derecedeki devlet memuru müdür karşılığı nemaları baz alınarak 3.000,00 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, müdürlük sıfatının tespiti ile 19.09.1994-10.07.2000 tarihleri arasında azil de edilmediğinden yetki ve sorumluluğu gereği ödenmeyen alacaklarından birinci derecedeki devlet memuru müdür karşılığı nemaları baz alınarak şimdilik 3.000,00 YTL nin dava tarihinden işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve Dairemizin bozma ilamına uyulduktan sonra alınan bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2. İşçilik alacağında uygulanması gereken faiz konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanununun çeşitli hükümlerinde faiz konusunda düzenlemelere yer verilmiştir. Anılan Yasanın 34 üncü maddesinde, gününde ödemeyen ücretler için mevduata uygulanan en yüksek faizin uygulanacağı hükmü bulunmaktadır. Maddede sözü edilen ücret geniş anlamda ücret olup, çalışma karşılığı ücretler, ikramiye, pirim, jestiyon ve benzeri ödemelerin yanı sıra, çalışma, hafta tatili ile bayram ve genel tatil ücretleri de bu kapsama dahildir. İşe iade davası ile tespit edilen en çok dört aya kadar boşta geçen süreye ait ücret ve diğer haklar için de aynı faiz oranı uygulanmalıdır.
Ücretin toplu iş sözleşmesinden kaynaklanması halinde 2822 sayılı Yasanın 61 inci maddesi uyarınca, uygulanması gereken faiz en yüksek işletme kredisi faizi olmalıdır.
Ücret alacağının 1475 sayılı Yasa döneminde doğmuş olması durumunda, 10.6.2003 tarihine kadar yasal faiz, bu tarih sonrası ücretler bakımından ise bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faize karar verilmelidir. İşçinin faiz konusundaki talebini “yasal faiz” olarak adlandırmış olması 4857 sayılı Yasanın 34 üncü maddesinin uygulanmasına engel olmayıp, işçinin bu talebinin bahsi geçen özel faize yönelik olduğunun değerlendirilmesi gerekir.
Ücret alacağı bakımından faize hak kazanmak için kural olarak işveren temerrüde düşürülmelidir. Ancak, bireysel ya da toplu iş sözleşmesinde açıkça bir ödeme günü kararlaştırılmış ise, belirlenen ödeme tarihi sonrasında faiz işlemeye başlar.
Ücret alacağı için özel banka-kamu bankası ayrımı yapılmaksızın mevduata uygulanan en yüksek faiz oranının belirlenmesi gerekir. Yasada, “uygulanan en yüksek faiz” sözcüklerine yer verildiğinden, söz konusu faiz oranının uygulanıp uygulanmadığı mahkemece kendiliğinden denetlenmelidir. Bankaların belli dönemlerde T.C. Merkez Bankasına uygulayabileceklerini bildirdikleri faiz oranı fiilen uygulanmış olmadıkça ücret yönünden dikkate alınmamalıdır.
Bankaların uyguladıkları faiz oranları bir ya da birkaç aylık veya bir yıllık vadelerle belirlenmektedir. Bunlardan en uzun vade bir yıl olup, en yüksek faiz oranı da bir yıllık mevduata uygulanmaktadır. Bu durumda ücret alacağı için uygulanması gereken faiz, ödeme gününün kararlaştırıldığı ya da temerrüdün gerçekleştiği zamanda bankalarca bir yıllık mevduata uygulanan en yüksek faiz oranıdır. Aynı alacak için ikinci yılın başlangıcındaki en yüksek banka mevduat faizinin belirlenerek uygulanması, gecikme daha da uzunsa takip eden yıllar için de aynı yönteme başvurulması gerekir. Yıl içinde artan ve eksilen faiz oranları dikkate alınmaz. Yıllar itibarıyla faiz oranları değişebileceğinden kararda faiz oranının gösterilmemesi gerekir.
Somut olayda, hüküm altına alınan ücret alacağına, 4857 sayılı İş Kanunu"nun yürürlüğe girdiği 10.06.2003 tarihine kadar yasal faiz, bu tarihten sonrası içinse bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faize hükmetmek gerekirken 10.06.2003 tarihinden sonrası için de yasal faiz uygulanması hatalıysa da bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 6100 sayılı HMK"nun 3/2. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 438/7.maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
Ayrıca, dava tarihi 10.07.2000 olmasına rağmen gerekçeli karar başlığında 19.11.2012 olarak yazılmış ise de, bu hususun mahallinde düzeltilebilecek bir maddi olduğu anlaşılmıştır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan karardaki, "10.07.2000 dava tarihinden itibaren hesaplanacak ve işleyecek yasal faizi ile" ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine "dava tarihi olan 10.07.2000"den 4857 sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği 10.06.2003 tarihine kadar yasal faizi ile, 10.06.2003 tarihinden sonrası içinse bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte" ibaresinin eklenerek hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 11.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.