Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2019/315
Karar No: 2020/471

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2019/315 Esas 2020/471 Karar Sayılı İlamı

Ceza Genel Kurulu         2019/315 E.  ,  2020/471 K.

    "İçtihat Metni"

    Kararı Veren
    Yargıtay Dairesi : 5. Ceza Dairesi
    Mahkemesi :Ağır Ceza
    Sayısı : 268-397

    Sanık ..."nin ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçundan beraatine ilişkin Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 30.04.2013 tarihli ve 48-156 sayılı hükmün, katılan tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 5. Ceza Dairesince 24.04.2018 tarih ve 10801-3035 sayı ile;
    "Ankara Barosuna kayıtlı avukat olan sanığın, katılan ..."un vekilliğini 13.06.2006 tarihli vekâletnameyle üstlendiği, alacaklı vekili sıfatıyla takip ettiği Sincan 4. İcra Müdürlüğünün 2006/1214 ve 2006/1215 sayılı dosyalarını 13.11.2007 tarihinden sonra işlemsiz bırakmak suretiyle dosyaların takipsizlik nedeniyle işlemden kaldırılmasına sebebiyet vererek görevi kötüye kullandığının iddia edildiği olayda, mahkemece sanığın tamamen iyi niyetli hareket ettiği ve yeni avukat olması sebebiyle vekillikten istifa etmesi gibi bir işlemde bulunmadığı gerekçesiyle beraatine karar verilmiş ise de; açıkça sonlandırılmadığı veya diğer sona erme nedenleri bulunmadığı takdirde vekâlet ilişkisi hâlen devam ediyor olacağından mesleği gereği vekâlet ilişkisini sona erdirmek için istifa etmesi gerektiğini bilmesi ve bu hususta gerekli ihtimamı göstermesi beklenen sanığın müvekkili katılanın talimatına aykırı şekilde icra dosyalarını takipsiz bırakarak katılanın mağduriyetine neden olduğu, bu şekilde ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçunun sübuta erdiği gözetilmeden atılı suçtan mahkûmiyeti yerine yazılı şekilde beraat hükmü kurulması" isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
    Yerel Mahkeme ise 02.10.2018 tarih ve 268-397 sayı ile bozma kararına direnerek önceki hüküm gibi sanığın beraatine karar vermiştir.
    Bu hükmün de katılan ve vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 24.12.2018 tarihli ve 102126 sayılı "Bozma" istekli tebliğnamesiyle dosya, kararına direnilen Daireye gönderilmiş, inceleme yapan Yargıtay 5. Ceza Dairesince 30.04.2019 tarih ve 1-4725 sayı ile; CMK"nın 307. maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucu Yerel Mahkeme kararı yerinde görülmediğinden Yargıtay Birinci Başkanlığı"na gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
    TÜRK MİLLETİ ADINA
    CEZA GENEL KURULU KARARI
    Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanığa atılı ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçunun unsurlarının oluşup oluşmadığının belirlenmesine ilişkin ise de; Yargıtay İç Yönetmeliği"nin 27. maddesi uyarınca öncelikle, dava zamanaşımının gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespit edilmesi gerekmektedir.
    İncelenen dosya içeriğinden;
    Katılanın Sincan Cumhuriyet Başsavcılığına 11.06.2010 tarihinde müracaat ederek sanık hakkında şikâyetçi olduğu,
    Sincan Cumhuriyet Başsavcılığınca 11.08.2010 tarih ve 4660 sayı ile; Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünden sanık hakkında soruşturma izni verilmesinin talep edildiği, Bakanlıkça 12.10.2010 tarih ve 29510 sayı ile soruşturma izninin verildiği, kovuşturma izninin verilmesinin ise 01.11.2010 tarihli ve 19021 sayılı fezleke ile talep edildiği, 26.12.2010 tarih ve 35993 sayı ile de kovuşturma izninin verildiği,
    Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 10.01.2011 tarihli ve 1258-49 sayılı iddianamesi ile; sanığın alacaklı vekili sıfatıyla takip ettiği Sincan 4. İcra Müdürlüğünün 2006/214 ve 2006/1215 sayılı dosyalarını 13.11.2007 tarihinden sonra işlemsiz bırakmak suretiyle dosyaların işlemden kaldırılmasına sebebiyet verdiği iddiasıyla TCK’nın 257/2 ve 53. maddeleri uyarınca cezalandırılmasına ve hak yoksunluğuna karar verilmesi istemiyle kamu davası açıldığı,
    Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesince 24.02.2011 tarih ve 10-46 sayı ile; sanık hakkında TCK’nın 257/2 ve 53. maddeleri uyarınca cezalandırılmasına ve güvenlik tedbirine hükmedilmesine karar verilmek üzere son soruşturmanın açılmasına karar verildiği,
    Sanığın sorgusunun 07.07.2011 tarihinde yapıldığı,
    Yerel Mahkemece sanığın atılı suçtan beraatine karar verildiği,
    Anlaşılmaktadır.
    5237 sayılı TCK’nın 67. maddesinin birinci fıkrasında dava zamanaşımını durduran nedenler, izin veya karar alınması, bekletici sorun yahut kanun gereğince kaçak olduğu hususunda karar verilenler olarak sayılmıştır.
    Bu düzenlemeye göre, suçun işlenmesi ile başlayan dava zamanaşımı süresi, izin veya karar alınması için yetkili merciye başvurulduğu ya da bir bekletici sorunun ortaya çıktığı günde yahut kanun gereğince kaçak olduğu hususunda karar verildiğinde duracak, izin veya kararın alındığı tarihte ya da bekletici sorun çözümlendiğinde yahut kaçak olduğuna karar verilenler hakkında bu kararın kaldırıldığı tarihte kaldığı yerden işlemeye devam edecektir. Bu nedenle, durma süresinden önce geçmiş olan süre, durma süresinden sonra işleyen zamanaşımı süresine eklenecektir.
    1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 58. ve 59. maddeleri uyarınca avukat hakkında soruşturma ve kovuşturma izninin istenmesi dava zamanaşımını durduran nedenlerden “izin” hâli ile ilgilidir. Bir avukatın işlediği görev suçu nedeniyle Cumhuriyet savcısının Adalet Bakanlığından soruşturma izni almak için başvurmasıyla dava zamanaşımı duracak, Bakanlıkça soruşturma izni verilmesiyle süre kaldığı yerden işlemeye başlayacaktır. Yine Cumhuriyet savcısının Adalet Bakanlığından kovuşturma izni almak için başvuruda bulunmasıyla dava zamanaşımı duracak, Bakanlıkça kovuşturma izni verilmesiyle süre kaldığı yerden işlemeye başlayacaktır.
    5237 sayılı TCK"nın 66. maddesinde; kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça kamu davasının maddede yazılı sürelerin geçmesiyle düşeceği düzenlenmiş, maddenin birinci fıkrasının (e) bendinde de beş yıldan fazla olmamak üzere hapis ya da adli para cezasını gerektiren suçlarda bu sürenin sekiz yıl olacağı hüküm altına alınmıştır.
    Aynı Kanun"un 67. maddesinin 3 ve 4. fıkraları uyarınca kesen bir nedenin varlığı hâlinde zamanaşımı, kesilme gününden itibaren yeniden işlemeye başlayacak ve ilgili suça ilişkin olarak kanunda belirlenen sürenin en fazla yarısına kadar uzayacaktır.
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun süreklilik gösteren birçok kararında açıkça vurgulandığı üzere, yargılama yapılmasına engel olup davayı düşüren hâllerden biri olan dava zamanaşımının yargılama sırasında gerçekleşmesi hâlinde, yerel mahkeme ya da Yargıtay, resen zamanaşımı kuralını uygulayarak kamu davasının düşmesine karar verecektir.
    Bu açıklamalar ışığında ön sorun konusu değerlendirildiğinde;
    Sanığa atılı ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçunun yaptırımı TCK’nın 257/2. maddesinde 3 aydan 1 yıla kadar hapis cezası olarak öngörülmüş olup, aynı Kanun"un 66/1-e maddesi gereğince bu suça ilişkin asli dava zamanaşımı sekiz yıldır.
    Daha ağır cezayı gerektiren başka bir suçu oluşturma ihtimali bulunmayan ve suç tarihinin 11.06.2010 olduğu eylemle ilgili olarak, sanık hakkında dava zamanaşımını kesen en son işlem 07.07.2011 tarihli sanığın sorgusu olup sekiz yıllık dava zamanaşımı süresi, Ceza Genel Kurulunun inceleme tarihinden önce 07.07.2019 tarihinde dolmuş bulunmaktadır.
    Bu itibarla, Yerel Mahkemenin direnme kararına konu hükmünün, gerçekleşen dava zamanaşımı nedeni ile bozulmasına, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, 1412 sayılı CMUK"un, 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca karar tarihi itibarıyla uygulanması gereken 322. maddesine göre karar verilmesi mümkün bulunduğundan, 5237 sayılı TCK"nın 66/1-e ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri uyarınca sanık hakkındaki kamu davasının dava zamanaşımı nedeniyle düşmesine karar verilmelidir.
    SONUÇ:
    Açıklanan nedenlerle;
    1- Ankara Batı 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 02.10.2018 tarihli ve 268-397 sayılı direnme kararına konu hükmünün, gerçekleşen dava zamanaşımı nedeniyle BOZULMASINA,
    Ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, 1412 sayılı CMUK"nın, 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince karar tarihi itibarıyla uygulanması gereken 322. maddesine göre karar verilmesi mümkün bulunduğundan, sanık hakkındaki kamu davasının TCK"nın 66/1-e ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞMESİNE,
    2- Dosyanın, mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 19.11.2020 tarihinde yapılan müzakerede oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi