19. Ceza Dairesi Esas No: 2015/3020 Karar No: 2015/2273
213 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/3020 Esas 2015/2273 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Adana 10. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen ve 213 Sayılı Kanuna Aykırılık suçuyla ilgili olan kararın temyiz isteği reddedilerek incelenmesine karar verildi. Sanığın iddia ettiği gibi sahte fatura düzenleme suçundan tutuklandığına dair deliller yeterli olmadığından sanığın hukuki durumunun daha iyi belirlenmesi gerektiği kararına varıldı. Ayrıca, Kanunun 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan hak yoksunluğunun sanığın sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık hakları yönünden koşullu salıverilmeye kadar uygulanabileceği dikkate alınmadığından hüküm bozuldu. Kararda geçen kanun maddeleri: 213 Sayılı Kanun, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi, 1412 sayılı CMUK'un 318/1. maddesi, 5237 sayılı TCK'nın 53/3. maddesi ve 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendi.
19. Ceza Dairesi 2015/3020 E. , 2015/2273 K.
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 11 - 2011/186960 MAHKEMESİ : Adana 10. Asliye Ceza Mahkemesi TARİHİ : 03/03/2011 NUMARASI : 2009/975 (E) ve 2011/124 (K) SUÇ : 213 Sayılı Kanuna Aykırılık
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi, sanığın duruşmalı inceleme isteğinin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 318/1. maddesi uyarınca reddine karar verilerek; gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1- Er-Med Medikal isimli işyerini çalıştıran sanık hakkında 2008 takvim yılında sahte fatura düzenlemek suçundan açılan kamu davasında; sanığın suçlamayı kabul etmeyerek işyerini 1 ay kadar çalıştırdıktan sonra A.K.. isimli şahsa sözleşme yapmadan bırakarak İstanbul"a gittiğini ve suça konu faturalardan haberi olmadığını savunduğu, Ba-Bs analizi sorgulamasında sanığın işyerinden alış yaptıklarını beyan eden mükelleflerden bir kısmının sanığı tanımadıklarını ve sanık dışında başka kişilerle muhatap olduklarını beyan ettikleri, yine işyerinin faaliyette bulunduğu gayrimenkulün sahibi S. S.. vergi denetmenince alınan beyanında sanığı tanımadığını ve kendisiyle herhangi bir kira sözleşmesi yapmadığını, işyerini O.. C.. ve Ş. A.. isimli kişilere kiraya verdiğini belirtip kira sözleşmesini ibraz ettiğinin anlaşılması karşısında, düzenlendiği iddia edilen faturaların asılları ve onaylı suretleri getirtilerek yasada öngörülen zorunlu bilgileri içerip içermediklerinin incelenmesi, faturaları kullanan mükelleflerin yetkili temsilcileri dinlenilerek faturaları kimden aldıklarının, kiminle ticari ilişki içinde bulunduklarının sorulması, bu kapsamda faturaları alıp kullanan kişi veya şirketler hakkında düzenlenen varsa vergi inceleme raporlarının onaylı örneği ve eklerinin celp edilmesi, haklarında kamu davasının açıldığının belirlenmesi halinde dosyaların getirtilip özetinin duruşma tutanağına geçirilmesi, bu davayı ilgilendiren delillerin dosyaya intikalinin sağlanması, yine vergi beyannameleri ile işyerine ait diğer belgeler ve faturalardaki imza ve yazıların sanığın eli ürünü olup olmadığı hususunda imza ve yazı incelemesi yaptırılması ve A. K.. hakkındaki suç duyurusunun sonucuda araştırılıp dava açılmışsa mümkünse birleştirilmesinden sonra sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi, Kabule göre de; 2- 5237 sayılı TCK"nın 53/3. maddesi gereğince aynı Kanunun 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan hak yoksunluğunun sanığın sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık hakları yönünden koşullu salıverilmeye kadar uygulanabileceği dikkate alınmadan, yazılı şekilde hüküm kurulması, Kanuna aykırı ve sanık ile müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 03.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.