5. Ceza Dairesi Esas No: 2015/9107 Karar No: 2019/3875 Karar Tarihi: 04.04.2019
Tefecilik - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2015/9107 Esas 2019/3875 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen tefecilik suçundan açılan dava sonucunda sanığın beraat ettiği ancak verilen kararın kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle temyiz edildiği anlaşılmaktadır. Suç tarihinin başlığında yer alan yazım hatasının düzeltilebileceği belirtilerek, suçun ödünç paranın verildiği tarihte yürürlükte bulunan 2279 sayılı Kanunun 17. maddesi ile cezasının üst sınırı itibarıyla 765 sayılı TCK'nın 102/4 ve 104/2. maddelerine göre 7 yıl 6 aylık ilaveli dava zamanaşımı süresine tabi olduğu belirtilmiştir. Bu nedenle, mahkemece düşme kararı verilmesi gerektiği ancak yazılı şekilde beraat hükmü kurulduğu belirtilmiştir. Kanuna aykırı olan bu kararın, 5237 sayılı TCK'nın 7/2 ile 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddeleri de gözetilerek CMUK'nın 321. maddesi uyarınca bozulması gerektiği belirtilmiştir. Ancak, bu hususun yeniden yargılamayı gerektirmediği belirtilerek, sanık hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşmesine karar verilmiştir. Kanun maddelerine göre, suçun zamanaşımına uğraması nedeniyle dava düşürülmüştür.
5. Ceza Dairesi 2015/9107 E. , 2019/3875 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Tefecilik HÜKÜM : Beraat
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Suç tarihinin gerekçeli karar başlığında 15/01/2005 yerine 2005, 2006, 2007 olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilebilir yazım hatası olarak kabul edilmiştir. Sanığın işlediği iddia edilen tefecilik suçunun ödünç paranın verildiği tarihte yürürlükte bulunan 2279 sayılı Kanunun 17. maddesinde öngörülen cezasının üst sınırı itibarıyla 765 sayılı TCK"nın 102/4 ve 104/2. maddelerine göre 7 yıl 6 aylık ilaveli dava zamanaşımı süresine tabi olduğu ve suç tarihi olan ödünç paranın verildiği 15/01/2005 ile hüküm tarihi arasında bu sürenin gerçekleştiği gözetilerek düşme kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde beraat hükmü kurulması, Kanuna aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5237 sayılı TCK"nın 7/2 ile 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddeleri de gözetilmek suretiyle CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasanın 322 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri uyarınca sanık hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 04/04/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.