13. Hukuk Dairesi 2012/28739 E. , 2013/4819 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, özürlülerin ..., eğitim ve rehabilitasyon işleri ile uğraşan özel eğitim kurumu olduğunu, bu türden kurumların 31/12/2007 tarihi itibariyle Milli Eğitim Bakanlığına bağlandığını, Bakanlık ve mevzuat değişikliğine ilişkin yasal düzenlemenin 01/02/2006 tarihli ... emirleri ile 31/12/2007 tarihine kadar MEB mevzuatına uygun biçimde açılış izinlerini yenileme hükümlerinin getirildiğini, bu düzenleme ile evvelce SHÇEK mevzuatına göre faaliyetini sürdüren merkezlerin MEB bütçesinden hakedişlerini almaya başladıkları ve bu geçiş sonrasında genelgelere göre özel eğitim değerlendirme kurulu raporu alınma zorunluluğunun getirildiğini, eski mevzuatta böyle bir zorunluluk bulunmadığını, dolayısıyla kısıtlama ve yasaklama emirlerinin geriye dönük uygulanamayacağı halde evvelce alınan raporların geriye dönük geçersiz kılındığını, MEB"e geçiş yaptırıldığı ve bu geçiş sırasında yanlış ve haksız uygulama yapılıp, ceza kesilmesine vesile olduğunu, eski mevzuata uygun şekilde alınan ... raporlarının iki yıl süreyle geçerli olacağı hükmü mevcut iken geçiş sonrasında MEB tarafından bu geçerlilik gözden kaçırılarak ya da kasıtlı olarak uygulanmayarak kendilerinin mağdur edildiğini, SHÇEK mevzuatında ücretsiz öğrenci okutulmasına dair hüküm yokken MEB mevzuatına geçişte toplam öğrencinin %3 ünün ücretsiz eğitilmesi hükmü bulunduğu gerekçesiyle, bakanlık müfettişlerinin toplam öğrencinin %3 ünü belirleyerek belirlediği öğrenciler üzerinden fazla para alındığı gerekçesiyle hakedişlerden kesinti yaptığı gibi iki yıl önce KDV si ve vergisi ödenmesine rağmen faizi ile geriye aldığı ve bir kısmını da istediğini, borç tahakkuk ettiği gerekçesiyle önceki mevzuata uygun sözleşme imzalayan davacının yükümlülüklerini yerine getirdiği halde mevzuat değişikliği sonrasında hakedişinin geriye dönük kesilmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu ileri sürerek kesilen 27.706,05 TL yönünden davalıya borçlu olmadığının tespiti ile idarenin kestiği bu bedelin ödeme tarihinden itibaren en yüksek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı, işlemlerinin usul ve mevzuata uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, özürlü bireylere eğitim veren kurumun hakedişlerinden kesintinin haksız olduğunun tespiti ile istirdadı istemine ilişkindir. Mahkemece, "İdarenin yönetmelik gereğince bu kesintiyi yapması idari bir işlem niteliğinde olup, idari yargılama usulü yasasının 2/1-b maddesi gereğince bu konudaki uyuşmazlıkların çözüm yerinin idari yargı olacağı belirtilmekte ve davanın menfi tespit ve istirdat şeklinde açıldığı ileri sürülmekte ise de; bunun idari işleme dayalı olan dava konusu uygulamanın sonuçlarını ortadan kaldırmasını amaçlamadığını göstermeyeceği, idare işleminin hukuka aykırılığı belirlenmeden davacı isteminin haklılığına karar verilemeyeceği" gerekçesi ile yargı yoluna dair HMK 114 maddesinde öngörülen dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir. Taraflar arasındaki ihtilaf, özel hukuka tabi hizmet alım ilişkisinden kaynaklanmakta olup, dava konusu, idarenin idari bir faaliyeti değil, sözleşmeye aykırılığı iddiasına dayalıdır. Bu halde, görevli yargı yeri adli yargı olmakla, işin esasına girilip neticesine göre hüküm kurulması gerekirken yazılı gerekçe ile davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup hükmün bozulmasını gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.2.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.