20. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/5737 Karar No: 2019/60
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2018/5737 Esas 2019/60 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2018/5737 E. , 2019/60 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği ... ili, ... ilçesi, ... mevkiinde bulunan taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğunu iddia ederek, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulü ile, ... ili ... ilçesi, ... mahallesi ... mevkiinde kain doğusu ... taşınmazı ve kısmen ... mirasçıları taşınmazı, batısı kısmen yol ve devamında ... taşınmazı ve kısmen ... taşınmazı, kuzeyinde ... taşınmazı ve güneyi kısmen ... taşınmazı ve kısmen ... mirasçıları taşınmazı ile çevrili bulunan fen bilirkişisinin 14.05.2012 tarihli raporuna ekli krokide (a2) harfi ile gösterilen 1623,82 m2"lik taşınmazın davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline; davalı Etibor Müdürlüğüne yönelik davanın husumet sebebi ile reddine karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tescil istemine ilişkindir. İncelenen dosya kapsamından ve Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin iade kararına kadastro müdürlüğü tarafından verilen cevabî yazıdan, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde, karar tarihinden sonra, 3402 sayılı Kanun gereğince arazi kadastrosu yapıldığı ve dava konusu taşınmaza 31.01.2014 tarihinde ... mahallesi 130 ada 56 parsel numarası verilerek kadastro tutanağı düzenlendiği ve bu dosyada davalı olması nedeniyle malik hanesinin açık bırakıldığı ve kadastro mahkemesinin 2014/35 Esasında tutanağının davalı olduğu anlaşılmaktadır. 3402 sayılı Kanunun 26/.... maddesi hükmüne göre “kadastro mahkemesinin yetkisi (görevi) her taşınmaz mal hakkında kadastro tutanağı düzenlendiği günde başlar.”; yine, aynı Kanunun 27/.... maddesi hükmü uyarınca da “Mahalli hukuk mahkemelerinde görülmekte olan kadastro ile ilgili ve henüz kesinleşmemiş bulunan taşınmazlara ilişkin davalar hakkında o taşınmaz için kadastro tutanağı düzenlendiği tarihte bu mahkemelerin görevi sona erer ve davalara ait dosyalar mahkemesine re"sen devrolunur.” Görev kamu düzenine ilişkin olup, temyiz edenlerin sıfatına bakılmaksızın yargılamanın her aşamasında gözetilmelidir. Bu sebeple, mahkemece yapılacak iş, çekişmeli taşınmaza kadastro tutanağı düzenlendiğinden, kadastro tutanak asılları dosyaya getirtilerek, davaya bakma görevinin kadastro mahkemesine ait olduğu düşünülerek görevsizlik kararı vermekten ibarettir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer konuların bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, 14/01/2019 günü oy birliği ile karar verildi.