10. Hukuk Dairesi 2015/2214 E. , 2016/9772 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkemece, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, tarafların vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Davacı Kurum vekilinin temyiz talebi yönünden;
21.07.2004 gün ve 25529 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak, öngördüğü istisnalar dışındaki hükümleri yayım tarihinde yürürlüğe giren, 14.07.2004 tarih ve 5219 sayılı “Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” ve ayrıca 5236 sayılı Kanun, katsayı artışı da uygulanmak suretiyle bu kanunların yürürlük tarihinden sonra yerel mahkemelerce verilen hükümler yönünden 2014 yılı için 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 427’nci maddesindeki temyiz (kesinlik) sınırını 1890,00 TL. olarak değiştirmiştir.
Alacağın bir kısmının dava edilmiş olması halinde temyiz (kesinlik) sınırının saptanmasında alacağın tamamının gözetilmesi; tümü dava konusu yapılan bir alacağın kısmen kabulünde ise temyiz (kesinlik) sınırının belirlenmesinde kabul ve reddedilen miktarların esas alınması, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesi delaletiyle, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 427’nci maddesi hükmü gereğidir.
İnceleme konusu davada, ret edilen ve temyiz denetimine konu olan tutar 7,00 TL. olup yukarıda değinilen temyiz (kesinlik) sınırını aşmadığından, davacı Kurum vekilinin temyiz dilekçesinin miktar itibariyle kesinlik nedeniyle REDDİNE,
2-Davalının temyiz talebi yönünden;
Eldeki dava dosyasına konu olayda, 6111 sayılı Kanunun 166. Maddesi gereği 01.02.2011 tarihinden itibaren dava dışı işveren idare yanında 5510 sayılı Kanunun 4/1-a maddesi kapsamında çalışmaya başlayan davalının, anılan madde kapsamında gerekli şartları taşımadığının anlaşılması sonucu 29.02.2012 tarihinde çalışmasına son verildiği, Kurumca, bu sebeple 01.02.2012-23.08.2012 tarihleri arasında davalıya yapılan tedavi yardımlarının tahsili için icra takibine geçildiği, anılan takibe vaki itiraz üzerine eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Kanunun 60 ve devamı maddeleridir. 60. Maddede kimlerin genel sağlık sigortalısı sayılacağı belirtildikten sonra, 67. Maddede, sağlık hizmetlerinden yararlanma şartları düzenlenerek, anılan maddenin (a) bendinde “60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (c) ve (f) bentleri hariç diğer bentleri gereği genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin, sağlık hizmeti sunucusuna başvurduğu tarihten önceki son bir yıl içinde toplam 30 gün genel sağlık sigortası prim ödeme gün sayısının olması,”nın şart olduğu hüküm altına alınmış, anılan maddenin 4. Fıkrasında da, “60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılanlar, zorunlu sigortalıklarının sona erdiği tarihten itibaren on gün süreyle genel sağlık sigortasından yararlanırlar. Bu kişilerin sigortalılık niteliğini yitirdikleri tarihten geriye doğru bir yıl içinde 90 günlük zorunlu sigortalılıkları varsa, sigortalılık niteliğini yitirdikleri tarihten itibaren 90 gün süreyle (…) (2) bakmakla yükümlü olduğu kişiler dahil sağlık hizmetlerinden yararlandırılırlar. …” hükmüne yer verilmiştir.
Bu yasal düzenlemeler çerçevesinde eldeki dava dosyasına konu olay irdelendiğinde, hizmet cetvellerine göre davalının dava dışı ...yanında 01.05.2008-30.11.2011 tarihleri arasında kesintisiz 1252 gün, 01.12.2011-29.02.2012 tarihleri arasında dava dışı işveren İhsaniye İlköğretim Okulları yanında 59 gün, 02.04.2012 tarihinden itibaren de kesintisiz dava dışı ... yanında 803 gün 5510 sayılı Kanunun 4/1-a maddesi kapsamında çalışmalarının bulunduğu, bu çalışmaların geçerliliğine yönelik taraflar arasında bir ihtilafın bulunmadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda belirtilen sağlık sigortası prim gün sayıları gözönünde bulundurulduğunda, ihtilaf konusu olan sağlık yardımlarının yapıldığı 01.02.2012-23.08.2012 tarihleri arasında davacının anılan yasal düzenlemeler kapsamında sağlık sigortası yardımlarından yararlanma hakkının bulunduğu gözetilerek, varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 13.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.