22. Hukuk Dairesi 2016/18320 E. , 2016/18450 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davalı borçlu vekili, mahkemece verilen ihtiyati haciz kararına itirazla haczin kaldırılmasını istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı borçlu avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
htiyati hacze itiraz eden vekili, davalı şirketin ikametgahının belli olduğunu ve mal kaçırma ihtimali bulunmadığını, dosya kapsamında alacağı ispata yarar herhangi birşey saptanmadığını, alacaklıya verilen çok geniş ihtiyati haciz yetkisi ile şirketin sekiz adet aracı üzerine ihtiyati haciz konulduğunu, kararda davacı-ihtiyati haciz isteyen vekili lehine vekalet ücreti taktir edilmesinin yerinde olmadığını belirterek ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, ihtiyati haciz kararında davacı-alacaklı vekili lehine hükmedilen vekalet ücretine ilişkin itiraz sebebi yerinde görülmüş ve diğer itiraz sebeplerinin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı-borçlu vekili temyiz etmiştir.
2004 sayılı İcra İflas Kanunu"nun 257. maddesinde, “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir: 1-Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa; 2-Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunursa; Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder.”;
258. maddesinde, “İhtiyati hacze 50 nci maddeye göre yetkili mahkeme tarafından karar verilir. Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeğe mecburdur. Mahkeme iki tarafı dinleyip dinlememekte serbesttir. İhtiyatî haciz talebinin reddi halinde alacaklı istinaf yoluna başvurabilir. Bölge adliye mahkemesi bu başvuruyu öncelikle inceler ve verdiği karar kesindir.”
265. maddesinde ise; “Borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuruyla yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi hâlde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir. Menfaati ihlâl edilen üçüncü kişiler de ihtiyatî haczi öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere veya teminata itiraz edebilir. Mahkeme, gösterilen sebeplere hasren tetkikat yaparak itirazı kabul veya reddeder. İtiraz eden, dilekçesine istinat ettiği bütün belgeleri bağlamaya mecburdur. Mahkeme, itiraz üzerine iki tarafı davet edip gelenleri dinledikten sonra, itirazı varit görürse kararını değiştirebilir veya kaldırabilir. Şu kadar ki, iki taraf da gelmezse evrak üzerinde inceleme yapılarak karar verilir. İtiraz üzerine verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Bölge adliye mahkemesi bu başvuruyu öncelikle inceler ve verdiği karar kesindir. İstinaf yoluna başvuru, ihtiyatî haciz kararının icrasını durdurmaz.” hükümleri yeralmaktadır.
Somut olayda talep, ihtiyati haciz kararına yapılan itiraza ilişkin olup, incelenmesi usulü 2004 sayılı Kanun"un 265. maddesinde düzenlenmiştir. Anılan maddenin dördüncü fıkrasında, borçlu dinlenmeden verilen ihtiyati haciz kararına itiraz halinde mahkemenin iki tarafı davet edip gelenleri dinledikten sonra, itirazı yerinde görürse kararını değiştirebileceği yada kaldırabileceği, iki taraf da gelmezse evrak üzerinde inceleme yaparak karar verebileceği belirtilmiştir. Bu durumda, dosya üzerinden verilen ihtiyati haciz kararına yapılan itirazın, duruşma açılarak incelenmesi kanun tarafından zorunlu kabul edilmiştir. Dosya içeriğine göre, ihtiyati haciz kararına borçlu vekili tarafından yapılan itiraz üzerine, mahkemece taraflara davetiye gönderilmeden ve bu konuda duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu karar verilmiştir. Bu durum, duruşma açılması yönündeki anılan kanuni zorunluluğa aykırı olup kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 20.06.2016 tarihinde 2004 sayılı Kanun"un 265. maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.