Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/4792 Esas 2016/4056 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/4792
Karar No: 2016/4056
Karar Tarihi: 30.03.2016

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/4792 Esas 2016/4056 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/4792 E.  ,  2016/4056 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı verilen görevsizlik hükmünün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    - K A R A R -

    Davacı vekili, yol açma çalışması yapan davalı kuruma ait kar küreme aracının müvekkili şirkete sigortalı ... plakalı araca hasar verdiğini, vekil edeni sigortanın araç üzerinde yaptırdığı kesin eksper raporu ile belirlenen aracın tamir faturası ile de kesinleşen 3.121 TL’yi 11/02/2015 tarihinde ödediğini, söz konusu meblağın hasara sebebiyet veren davalı kurumdan rücuen tazminini talep ettiklerini ancak taleplerinin reddedildiğini beyanla fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla anılan hasar bedelinin ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan rücuen tazminine verilmesini talep etmiştir.
    Davalı kuruma dava dilekçesi tebliğe çıkartılmamış ve davalı kurum davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece, talebin içeriği itibarıyla dava araçta meydana gelen hasar bedeline dayalı olarak davacının, davalı idareden rücuen tazminat alacağına ilişkin olup İdari Yargılama Usulü Kanunu"nun 2/1-b maddesi kapsamında olduğu anlaşılmakla uyuşmazlığın çözümünde idari yargı yerinin görevli olduğu gerekçesi ile yargı yolu bakımından dava dilekçesinin reddine verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
    2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 106. maddesinde “Genel ve katma bütçeli kuruluşlara, il özel idareleri ve belediyelere ve kamu iktisadi teşebbüslerine ve kamu kuruluşlarına ait motorlu araçların sebep oldukları zararlardan dolayı bu kanunun işletenin hukuki sorumluluğuna ilişkin hükümleri uygulanır” denilmektedir. Anılan Yasanın sekizinci kısmının “İşletenin Hukuki Sorumluluğu” başlıklı birinci bölümünde yer alan 85-90. maddelerinde, motorlu araçların trafik kurallarına ve gereklerine aykırı davranışları sonunda meydana gelen zararlar nedeniyle gerçek ve özel kişilerle, kamu tüzel kişilerinin ayrım yapılmadan aynı sorumluluk kurallarına bağlı olmaları ön görülmüştür. Bu düzenleme itibariyle yasa, kamu idare ve kurumlarına ait ve bu arada kamu hizmetine tahsis edilen motorlu araçların verdikleri zararlardan dolayı, trafik olaylarından doğan zararların özelliği gözönünde tutularak, kamu idare ve kurumlarının özel kişilerle eşit şartlarda aynı esaslara göre sorumlu tutulması gereğini ifade etmiştir. Aynı şekilde anılan yasanın görev ve yetkiye ilişkin 11/01/2011 tarihinde değişikliğe uğrayan 110. maddesinde "işleteni veya sahibi Devlet ve diğer kamu kuruluşları olan araçların sebebiyet verdiği zararlara ilişkin olanları dahil, bu kanundan doğan sorumluluk davaları, adli yargıda görülür." şeklinde ifade edilmiştir. Yasanın anılan bu hükümleri karşısında, kamu araçlarının verdikleri zararlardan dolayı idare, kamu hukuku kurallarına göre değil, “işleten” sıfatıyla özel hukuk kurallarına göre sorumlu tutulabilecektir. Bu durumda, davacının iddiasına göre davalının işleteni olduğu aracın neden olduğu zararın tazmini isteği ile açılan davanın, bu kuralları uygulamakla görevli adli yargı yerinde görülmesi gerekmektedir. Yerel mahkemece, açıklanan yasal düzenlemeler gözetilmeksizin yargı yolu bakımından görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 30/03/2016 gününde oybirliğiyle verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.