6. Ceza Dairesi 2016/4209 E. , 2019/2251 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : Tehdit, Hakaret, Kasten yaralama
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 02/05/2016 tarihli görevsizlik kararı ile Dairemize gönderilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
I-) Sanık ..."ın temyiz talebinin incelemesinde;
Yokluğunda verilen ve 25.04.2012 tarihinde tebliğ edilen hükme yönelik, yasal süresinden sonra 03.05.2012 tarihinde temyiz başvurusunda bulunan sanık ..."ın bu konudaki isteğinin, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi yollaması ile 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi gereğince REDDİNE,
II-) Sanık ... hakkında hakaret suçundan kurulan hükmün incelemesine gelince;
Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-) Sanığın tekerrüre esas alınan ... 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 22.05.2008 gün ve 2005/1216- 2008/507 sayılı ilamında kasten yaralama suçundan verilen 660 TL adli para cezasının miktarı itibariyle 1412 sayılı CMUK’un 305/2. maddesi gereğince kesin nitelikte olduğu ve aynı Kanunun 305/son maddesi gereğince de tekerrüre esas alınamayacağı gözetilmeden, 5237 sayılı TCK’nin 58/6-7. maddesi uyarınca sanığın cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmesi,
2-) 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün, 2014/140- 2015/85 esas ve karar sayılı kararı ile TCK"nin 53/1-b maddesinde yazılı, "Seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" ibaresinin iptal edilmiş olması, kabule göre de, kasten işlemiş olduğu suçtan, hapis cezasıyla mahkumiyetinin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK"nin 53/1. maddesinin "a,b,c,d,e" bendinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."ın temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin "53. ve 58. maddelerinin uygulanmasına" ilişkin kısımlar çıkartılarak TCK"nin 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısmın yerine, "Sanığın, kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkumiyetinin yasal sonucu olarak, TCK"nin 53/1. maddesinin uygulanması yönünden, (a, c, d ve e) bentleri ile (b) bendinde yazılı seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına; aynı Kanunun 53/2. maddesinin uygulanması açısından, 53/1. maddesinin (a, c, d ve e) bentleri ile (b) bendinde yazılı seçme ve diğer siyasi hakları ve aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca, (c) bendinde yazılı kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerini mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar kullanamamasına" tümcesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
III-) Sanık ... hakkında tehdit ve kasten yaralama suçlarından kurulan hükümlerin incelemesine gelince;
... Cumhuriyet Başsavcılığının 28.11.2010 gün ve 2011/160-82 sayılı iddianamesinde, "Şüphelinin müştekinin babasından olan alacağını tahsil edebilmek için, suç tarihinde müştekiyi ölümle tehdit ve ana-avrat küfür içeren sözler söylediği, bu sözleri telefonda da tekrarladığı, ayrıca elde edilemeyen demir sopayla saldırdığı"nın iddia edilmesi karşısında, sanık ..."ın eyleminin yağma ve/veya yağmada "daha az cezayı gerektiren hal" başlıklı 5237 sayılı TCK"nin 150/1. maddesindeki suçu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delilleri takdir ve tartışmanın üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, duruşmaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."ın temyiz itirazları ve tebliğnamedeki düşünce bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının korunmasına, 08.04.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.