20. Hukuk Dairesi 2015/1000 E. , 2015/12711 K.
"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Alanya Kadastro Mahkemesi
TARİHİ : 14/10/2014
NUMARASI : 2014/56-2014/183
DAVACI : Hazine
DAVALI : M.. Ü..
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında dava konusu Şıhlar köyü 368 ada 10 nolu 1771.46 m² yüzölçümlü taşınmaz, tarla vasfıyla belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak davalı M.. Ü.. adına tesbit edilmiştir.
Davacı Hazine, taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu iddia ederek tespitin iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın imar ve ihya koşullarının bulunmadığı, taşlık arazi yapısında bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne ve 368 ada 10 sayılı parselin ham toprak vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmiş, davalı M.. Ü.. tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 15/05/2012 gün ve 2012/1650 E. - 2012/7291 K. sayılı kararında "İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına, " denilmiştir.
Davalının karar düzeltme talebi üzerine Dairenin 11/11/2013 tarih ve 2013/8361 E. - 9872 K. sayılı kararı ile onama kararının kaldırılarak hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; ""Ziraat bilirkişisi raporunda, taşınmazın % 5-7 eğimde olduğu, geçmişten beri kültür bitkisi yetiştirilen tarım arazisi olduğu ve hububat ekimi için sürüldüğünün belirtildiği yerel bilirkişi ve tanıkların zilyetliği haber verdiği; orman bilirkişisi raporunda ise, taşınmazın kesinleşen orman kadastro sınırları dışında ve ayrıca 1963-1989 tarihli memleket haritalarında beyaz renkli açık alanda orman sayılmayan yerlerden olduğu, 1958-1986 tarihli hava fotoğraflarında kullanılmayan hali arazi olarak gözüktüğünün belirtildiği ancak, taşınmazın konumu, hava fotoğrafı üzerinde gösterilmediği için raporun denetlenemediği, denetlenemeyen rapora dayanılarak hüküm kurulamayacağı, mahkemece yapılacak işin: önceki bilirkişiler dışında ziraat fakültesinden seçilecek toprak uzmanı bir ziraat mühendisi ile serbest orman mühendisi eliyle taşınmaz başında yeniden yapılacak keşifte; toprak uzmanı ziraat mühendisince taşınmazdan toprak numunesi alınarak bilimsel inceleme yaptırılarak zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığı, imar ve ihya ile zilyetliğin ne zaman başladığı ve kaç yıldır sürdüğü konularında bilimsel rapor alınması, orman mühendisince de 1958 ve 1986 yılları hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle ve üç boyutlu inceleme yaptırılıp taşınmazın niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü ve zilyet ve tasarruf edilen yerlerden olup olmadığının belirlenmesi, zilyetlik tanıkları taşınmaz başında dinlenilerek, zilyetliğin ne zaman ve nasıl başladığı, kaç yıl ne şekilde devam ettiği bunun ekonomik amacına uygun olup olmadığı sorulup kesin tarih ve olaylara dayalı olarak açık yanıtlar alınıp taşınmazın kadastro tesbit tarihinden geriye doğru 20 yıl öncesinden imar ve ihyasının tamamlanıp tamamlanmadığı, zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığının belirlenmesi taşınmazın yakın komşu parsellerinin hukukî ve fiilî durumları da dikkate alınarak tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi"" gereğine değinilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra davacı Hazinenin davasının reddine, Şıhlar köyü, 368 ada 10 parsel sayılı taşınmazın tesbit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 6831 sayılı Kanun gereğince orman kadastrosu 08.12.2005 tarihinde kesinleşmiştir.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen davalı yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 16/12/2015 günü oy birliği ile karar verildi.