14. Hukuk Dairesi 2014/596 E. , 2014/3274 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 16.08.2010 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulü ile satış suretiyle ortaklığın giderilmesine dair verilen 13.06.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili Av. ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Davalı ... vekili, 395 parsel sayılı taşınmazda bulunan evin müvekkiline ait olduğuna ilişkin kesinleşmiş mahkeme kararı bulunduğunu, bilirkişi raporunda belirtilen ağaçların da müvekkiline ait olduğunu savunmuştur.
Diğer davalılar, davaya cevap vermemişlerdir.
Mahkemece, taşınmazların satışı suretiyle ortaklığın giderilmesine, dava konusu 395 parsel sayılı taşınmazda bulunan evin bedelinin davalı ..."ya ödenmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%....) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.
Somut olaya gelince; dava konusu 395 parsel sayılı taşınmazda bulunan evin davalı ..."ya ait olup muhdesata isabet eden oranın % 41,46 olduğu 25.04.2013 tarihli bilirkişi raporundan anlaşılmaktadır. Bu durumda dava konusu 397 ve 321 parsel sayılı taşınmazların satış bedelinin paydaşlara tapu kaydı ve veraset ilamına göre dağıtılmasına, 395 parsel sayılı taşınmazın satış bedelinin ise 25.04.2013 tarihli bilirkişi raporuna göre % 41,46 oranında muhdesata isabet eden kısmının davalı ..."ya, % 58,54 oranındaki arza isabet eden kısmının da tüm paydaşlara tapu kaydı ve veraset ilamına göre dağıtılmasına karar verilmesi verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş ise de bu hususlar kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK’nın 438/7 maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm sonucunun 1.fıkrasının c. bendinde yer alan “ayrıca 395 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki evin bedelinin kurulacak orana göre ..."ya ödenmesine,” ibaresinin çıkarılarak yerine “dava konusu 397 ve 321 parsel sayılı taşınmazların satış bedelinin paydaşlara tapu kaydı ve veraset ilamındaki paylara göre dağıtılmasına, 395 parsel sayılı taşınmazda ise 25.04.2013 tarihli bilirkişi raporuna göre muhdesata isabet eden % 41,46 oranında satış bedelinin davalı ..."ya, bunun dışında kalan % 58,54 oranındaki satış bedelinin tüm paydaşlara tapu kaydı ve veraset ilamındaki paylarına göre dağıtılmasına” ibaresinin yazılmasına, ayrıca hüküm sonucunun 8. bendinin hükümden çıkarılmasına, hükmün DÜZELTİLMİŞ ve değiştirilmiş bu şekli ile ONANMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 11.03.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.