12. Hukuk Dairesi 2016/66 E. , 2016/5853 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 23/11/2015 tarih, 2015/17372 Esas - 2015/28899 Karar sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair karar düzeltme nedenleri yerinde değil ise de;
Yediemin alacağı için hapis hakkı defteri tutulmasının ardından taşınır rehninin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız icra takibine başlandığı ve takibin itiraz edilmeksizin kesinleştiği, aracın ihale ile satılması üzerine, takip konusu araç üzerinde rehin hakkı olan alacaklı bankanın, yediemin alacağının, ... Uygulanacak Ücret Tarifesine göre hesaplanarak bu miktarın esas alınmasını ve ihale bedelinin buna göre ödenmesini talep ettiği, icra müdürlüğünün, takip konusu alacağın yediemin ücreti olması, takip konusu alacağın kesinleşmesi ve ihale bedelinden artan para olmaması nedeniyle sıra cetveline konu edilmeksizin takip alacaklısına ödenmesine ilişkin 27.02.2015 tarihli kararının şikayet konusu yapıldığı, mahkemece istemin reddine dair verilen kararın Dairemizce onandığı görülmektedir.
İİK"nun mahcuz malların muhafazası hakkındaki 88. maddesi uyarınca taşınır mallar, masrafı peşinen alacaklıdan alınarak muhafaza altına alınır. Aynı Kanunun 59. maddesi uyarınca ise, takip masrafları borçluya ait olup, alacaklı ilk ödenen paradan yaptığı masrafları alır.
Paranın paylaştırılmasına ilişkin İİK"nun 138/2. maddesi gereğince; haciz, paraya çevirme ve paylaştırma gibi bütün alacaklıları alakadar eden masraflar, önce satış tutarından alınır ve artan para takip masrafları ve işlemiş faizler dahil olduğu halde alacakları nispetinde paylaştırılır.
Yediemin ücretinin ise satış talep tarihine kadar olanı takip masrafı, bu tarihten satış tarihine kadar olanı ise satış masrafı olup, satış masrafı olan yedieminlik ücretinin, satış tutarından öncelikle ödenmesi gerekir.
Buna göre, yedieminin, alacağını muhafazanın yapıldığı, bir diğer anlatımla yediemin ücretinin doğduğu icra takip dosyasından talep etmesi gerekip, bunun için yeni bir takip başlatmasında korunmaya lâyık hukuki yararı bulunmamaktadır. Bu nedenle de yediemin ücretinin satış bedelinden öncelikle ödenmesi hususu, muhafazanın uygulandığı ve yediemin ücretinin doğduğu icra takip dosyasından satışın yapılması halinde söz konusu olup, icra müdürlüğünce yediemin ücretinin hesaplanarak İİK"nun 138/2. maddesine göre öncelikli olarak ödenmesi gereklidir.
Yedieminin, ücret alacağı için yeni bir takip başlatması ve bu dosyadan taşınırın satılması halinde ise, artık İİK"nun 138/2. maddesinin uygulanması mümkün olmayıp, satış bedelinden öncelikle bu dosya alacağının ödenmesi söz konusu olamaz. Bu durumda yapılacak iş, satış bedelinin sıra cetveli yapılmak üzere ilk haczi koyan icra dairesine gönderilmesinden ya da ilk haciz satışın yapıldığı dosyadan konulmuş ise sıra cetveli yapmaktan ibarettir.
Somut olayda, tahsili istenen yedieminlik ücreti, muhafaza tedbirinin uygulandığı takip dosyasından değil, müstakil bir takibin konusu yapılmış, takip itiraz edilmeksizin kesinleşmiş ve paraya çevirme aşaması tamamlanmıştır. İcra müdürünün kesinleşen alacak miktarını değiştirmesi mümkün olmayıp, alacak miktarına ilişkin sıra cetvelinin yapılmasından sonra ilgilerin itiraz etmeleri halinde mahkemece inceleneceği tabiidir.
İİK"nun 140. maddesi gereğince; “Satış tutarı bütün alacaklıların alacağını tamamen ödemeye yetmezse icra dairesi alacaklıların bir sıra cetvelini yapar”.
Açıklanan maddelere göre, birden fazla alacaklının bulunduğu böyle durumlarda, icra müdürlüğünce, öncelikle İİK"nun 140.maddesi gereğince sıra cetveli yapılmalı ve alacaklılara, diğer alacaklara yönelik itirazlarını ileri sürme imkanı tanınmalıdır. Şikayetçinin alacağının rüçhanlı olup olmadığı ve öne sürdüğü diğer hususlar, sıra cetveli yapıldıktan sonra itiraz halinde tartışılacak bir husus olup, bu aşamada icra müdürlüğü sıra cetveli düzenlemekten imtina edemez. Bir başka anlatımla alacaklıların itirazlarını ileri sürebilmesi için öncelikle sıra cetveli yapılması gerekmektedir. Şikayete konu takip dosyasında ise, icra müdürlüğünce, sıra cetveli yapılmasına yer olmadığına karar verildiği görülmektedir.
O halde mahkemece, şikayetin kısmen kabulü ile icra müdürlüğünce İİK.nun 140. maddesi gereğince sıra cetveli yapılmasının emredilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, kararın yukarıda açıklanan nedenlerle bozulması gerekirken, Dairemizce onandığı anlaşılmakla şikayetçinin karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir.
SONUÇ: Şikayetçinin karar düzeltme isteminin kısmen kabulü ile Dairemizin 23.11.2015 tarih, 2015/17372 Esas - 2015/28899 Karar sayılı onama ilâmının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 01/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.