17. Ceza Dairesi 2015/26764 E. , 2015/11949 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
Sanıklardan ... hem soruşturma hem kovuşturma aşamasında aynı zorunlu müdafiinin hukuki yardımından yararlandığı, sanıklardan ... ise soruşturma aşamasında tek başına savunma yaparken kovuşturma aşamasında istemi olmaksızın görevlendirilen zorunlu müdafi ile birlikte savunmasını yaptığı, her iki sanığın da müdafi görevlendirilmesi konusunda taleplerinin olmadığı ve CMK"nın 150/2. maddesinde sayılı nitelikleri taşımadıkları, mahkemece baro başkanlığına yazı yazılarak müdafi görevlendirilmesinin talep edilmesinin nedeninin CMK"nın 150/3. maddesinde yazılı (atılı suçun alt sınırının 5 yıldan fazla hapis cezası gerektirmesi) zorunluluktan kaynaklandığı, sanıkların 22.05.2015 tarihli oturum sırasında kimlik tespiti yapılırken sırasıyla aylık 950,00 TL ve 1.500,00 TL gelirlerinin olduğunu ve meslek sahibi olduklarını beyan ettikleri, mahkemece ayrıca sosyal ve ekonomik durumlarının tespiti için araştırma yapılmadığı, mevcut duruma göre sanıkların mali olanaklardan yoksun olduklarına dair bilgi veya belgeye rastlanılmadığından, tebliğnamede bozma isteyen (2) nolu düşünceye iştirak edilmemiştir.
Katılan kurum adına müracaatta bulunan ve aynı kurumda elektrikçi olarak çalışan ..."ın kolluk tarafından alınan ifadesi ile kovuşturma aşamasında alınan ifadesi sırasında suça konu yerdeki yapım çalışmalarının 15-20 gündür devam ettiğini, kabloların direk diplerine dökülen beton kurumadığı için monte edilmemiş halde uçlarının dışarıda bırakılmış olduğunu, ana akım için çekilen kablolunun çalınmadığını, çalışma devam ettiği için tesisatı yenilediklerini beyan ettiği, bu anlatıma ve dosya kapsamına göre aydınlatma lambalarının yapımının halen devam ettiği ve henüz faal olmadığı anlaşıldığından, sanıkların suçun işlendiği sırada kamu yararına veya hizmetine tahsis edilme özelliğini korumayan/taşımayan kabloların açıkta bırakılan uçlarının kesilerek hırsızlanması şeklindeki eylemlerinin, TCK"nın 142/1-e bendine uyan hırsızlık suçunu oluşturduğu halde aynı Yasa"nın 142/1-a maddesi ile uygulama yapılması, sonuç ceza değişmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Katılan kurum 06.04.2015 tarihinde ilçe emniyet müdürlüğüne hitaben yazdığı dilekçe ile 04.04.2015–05.04.2015 tarihlerinde belediyeye ait dekoratif sokak aydınlatmalarının bağlantı kablolarının kesildiğinden bahisle suç duyurusunda bulunduğu, dilekçesinde suçun hangi saat diliminde işlendiğinden bahsetmediği, olaya tanıklık edebilecek kimsenin bulunmadığı, olay yerini gösterir kamera görüntüsünün bulunmadığı, sanıklardan ..."nun savcılık ve mahkeme huzurunda alınan ikrar içeren beyanlarında herhangi bir saat diliminden bahsetmediği, kolluk tarafından “bilgi sahibi” sıfatıyla alınan 13.04.2015 tarihli ifadesinde ise diğer sanık ... ile olay günü saat 17.00 sıralarında buluştuklarını ve kısa bir süre sonra eyleme başladıklarını beyan ettiği, UYAP kayıtlarına göre suç tarihinde güneşin saat 18.54"de battığı, TCK"nın 6/1-e maddesi uyarınca saat 19.54"den sonraki zaman diliminin gece olarak kabulü gerektiği, atılı suçun gece sayılan vakitte gerçekleştiğinin kesin olarak belli olmaması nedeniyle, “şüpheden sanık yararlanır” ilkesi gereğince eylemin gündüz vakti işlendiğinin kabulü ile hüküm kurulması gerekirken, sanıklar hakkında kurulan hükümlerde TCK"nın 143. maddesi uyarınca artırım yapılmak suretiyle fazla cezaya hükmedilmesi,
2-T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... ile müdafilerinin temyiz nedenleri yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından 5237 sayılı TCK"nın 143. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısım çıkarılarak, aynı Yasa"nın 142/1-a, 62/1. maddeleri uyarınca sanıklar hakkında belirlenen sonuç cezanın “3 yıl 4 ay hapis cezasına” indirilmesi ve T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk nedeniyle; "TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin olan tüm kısımların" hükümden çıkartılması ile yerine "TCK"nın 53. maddesinin Anayasa Mahkemesi"nin 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı da gözetilmek suretiyle uygulanmasına" ibaresinin eklenmesi suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 30.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.