Esas No: 2015/2337
Karar No: 2015/12706
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/2337 Esas 2015/12706 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ...Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili ve davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili, 16/01/2014 tarihli dava dilekçelerinde sınırlarını bildirdiği; ... köyünde bulunan 500 m2 ve 10000 m2 ile 3000 m2 ve 4000 m2 yüzölçümündeki taşınmazların tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının müvekkilleri yararına oluştuğunu iddia ederek Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre taşınmazların davacılar adına tescilini istemiştir.
Mahkemece, ayrı ayrı taşınmazlara yönelik açılan dava dosyaları birleştirildikten sonra, davanın kısmen kabul kısmen reddine,
... ili, ... ilçesi, ... mahallesi (... ... ... ) ... ve ... mevkiinde bulunan 28/06/2014 tarihli fen bilirkişi raporu ve ek 1"de belirtilen krokide yer alan ... renkle (A) harfi ile gösterilen 11.333,27 m²"lik kısım açısından davanın reddine,
... ili, ... ilçesi, ... mahallesi (... ... ... ) ... ve ... mevkiinde bulunan 28/06/2014 tarihli fen bilirkişi raporu ve ek 2"de belirtilen krokide yer alan sarı renkle (A) harfi ile gösterilen 8.087,07 m²"lik kısmın davacılar adına veraset ilâmında belirtilen hisseleri oranında son parsel numarası verilmek suretiyle kayıt ve tesciline,
... ili, ... ilçesi, ... mahallesi (... ... ... ) ... ve ... mevkiinde bulunan 28/06/2014 tarihli fen bilirkişi raporu ve ek 2"de belirtilen krokide yer alan sarı renkle (B) harfi ile gösterilen 1.091,84 m²"lik kısmın davacılar adına veraset ilâmında belirtilen hisseleri oranında son parsel numarası verilmek suretiyle kayıt ve tesciline,
... ili, ... ilçesi, ... mahallesi (... ... ... ) ... ve ... mevkiinde bulunan 28/06/2014 tarihli fen bilirkişi raporu ve ek 2"de belirtilen krokide yer alan (C) (1.402,66 m²) ve (D) (690,90 m²) harfleriyle ... renkle gösterilen kısımlar açısından açılan davanın reddine, karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından reddedilen (A) harfli bölümüne yönelik, davalı ... tarafından ise kabule karar verilen (A) ve (B) harfli bölümlerine yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapusuz olan taşınmazların Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tescili istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde dava tarihinden önce yapılan ve 05.07.1971 tarihinde ilân edilerek kesinleşen ... kadastrosu ve 12.05.1992 tarihinde ilân edilerek kesinleşen 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B uygulaması bulunmaktadır. Genel arazi kadastrosu 1963 yılında yapılmış ve sonuçları 03.03.1967 - 01.04.1967 tarihleri arasında ilân edilerek kesinleşmiştir. Taşınmazlar bu çalışmada taşlık, çalılık olarak tespit harici bırakılmıştır. Kesinleşme tarihi ile dava tarihi arasında 20 yıllık süre geçmiştir.
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir.
Şöyle ki: ... belediyesi sınırları içinde yer alan taşınmazlar hakkında açılacak tescil davalarında, ilçe belediye başkanlıkları ile birlikte ... belediye başkanlıkları da "İlgili kamu tüzel kişisi" sıfatı ile kanunî hasım olduğu halde ... davaya dahil edilmesine rağmen ... ... Belediyesi"nin davaya dahil edilerek taraf teşkilinin sağlanması hususu düşünülmemiştir.
Ayrıca mahkemece, yörede yapılıp kesinleşen ... tahdit evraklarının eksiksiz getirtilerek uygulanmadığı, ... bilirkişi tarafından dava konusu taşınmazların tamamı hakkında inceleme yapılıp eski ve dava tarihinden 15-20 yıl öncesine ait memleket haritası ve hava fotoğraflarındaki durumları ile kesinleşen tahdit hattına göre konumları saptanmamış sadece kesinleşen ... tahdidi içinde kaldığı gerekçesiyle reddine karar verilen (A) ile gösterilen 11333,27 m2"lik taşınmaz hakkında rapor tanzim edildiği, fen bilirkişiler tarafından 1972 yılı ... tahdit haritasında değil aplikayon ve 2/B haritasında uygulama yapıldığı, 1963 yılı memleket haritası ile 1957 yılı hava fotoğraflarında sadece reddedilen (A) harfli bölümüne ilişkin değerlendirme ve aplikasyon yapıldığı gibi 1985, 1990 ve 1995 yıllarına ait memleket haritaları ve dayanağı hava fotoğrafları getirtilip aplikasyon ve taşınmazların kullanım durumuna ilişkin olarak değerlendirme yapılmadığı, ziraat bilirkişi tarafından ise imar ve ihya ile zilyetlik hususlarının yeterince araştırılmadığı, komşu kadastral parsellerin tapu kaydı, kadastro tutanak örneği ve dayanak belgeleri getirtilip keşifte uygulanmadığı anlaşılmıştır. Eksik araştırma ve inceleme ve yetersiz bilirkişi raporları ile hüküm kurulamaz.
Bu nedenlerle; mahkemece, öncelikle 30.03.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanunun 1/2. maddesi ile ... ... Belediyesinin sınırları il mülkî sınırları olarak genişletildiği; bu sınırlar içinde kalan köy ve beldelerin tüzel kişilikleri sona ererek bağlı bulundukları ilçe belediyelerine mahalle olarak katıldıkları hususu gözönünde bulundurularak davacı tarafa ... ... Belediye Başkanlığının davaya katılımlarını sağlaması için olanak tanınmalı, husumet yaygınlaştırılarak taraf teşkili tamamlandıktan sonra yörede yapılan ilk ... tahdidi ve sonrasında yapılan tahdit, aplikasyon ve 2/B uygulama çalışmalarına ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilan tutanakları ile taşınmazların bulunduğu yeri ... tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı ... tahdit harita örneklerinin, çekişmeli taşınmazlar ve çevresini gösterir orijinal kadastro paftasının örneği ile komşu parsellerin tutanak örnekleri ve varsa dayanak kayıtlarının, yöreye ait en eski memleket haritası ve dayanağı hava fotoğrafları ile 1985, 1990 ve 1995 yıllarına ait memleket haritası ve dayanağı hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilmesi, önceki bilirkişiler dışında halen ... ... Bakanlığı (... ... İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman ... yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir ... mühendisi, bir ziraat mühendisi ve tapu fen memurundan oluşturulacak, bilirkişi kurulu yardımıyla yeniden yapılacak keşifte, 2 Eylül 1986 tarihli ... Gazetede yayımlanan 6831 sayılı ... Kanununa göre ... Kadastrosu ve aynı Kanunun 2/B maddesinin Uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 54. maddesi uyarınca hazırlanan ... Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 49. maddesinde yazılı “... sınır noktası ve hatların uygulanmasında tutanaklardan, ... kadastro haritasından, hava fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon, röper noktalarından yararlanılır. Sınırlama tutanakları ile ... kadastro haritaları arasında çekişme olduğunda ölçü değerleri ve tutanaktaki ifadeler arazinin durumuna göre incelenir, hangisi daha çok uyum gösteriyorsa ve gerçek duruma uygun ise o esas alınır.” hükmü ile 15.07.2004 tarihli ... Gazetede yayımlanan ... Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin “Teknik İşler” başlıklı Dokuzuncu Bölümünde yazılı esaslar gözönünde bulundurularak uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan ... sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevki, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, ... kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket
haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6 -7 adet ... sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan ilk ... kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeğe çevrilerek, çekişmeli taşınmazların ... kadastrosu aplikasyon ve 2/B madde haritalarına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, aynı ya da yakın ... sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilerek, taşınmazların konumunun duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenerek, bilirkişilerden müşterek imzalı rapor ve kroki alınmalı, ilk ... kadastro harita ve tutanakları ile aplikasyon ve 2/B madde harita ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde yukarıda yazılı yönetmelikler ile teknik izahnamelerde yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği düşünülmeli, yine bilirkişi kurulu marifetiyle memleket haritaları, dava konusu taşınmazlar ile çevresine uygulanıp bu belgelerde dava konusu yer belirlendikten sonra, hava fotoğrafları ve dayanağı haritalar stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip, taşınmazların niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü, imar ve ihya ile zilyetliğin hangi tarihte başlayıp tamamlandığı belirlenmeli, bu belgeler ile kadastro paftası, pafta düzenlenmemişse dava konusu taşınmazların 23/06/2005 tarihli ve 2005/9070 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Büyük Ölçekli Harita ve Harita Bilgileri Üretim Yönetmeliği (BÖHHBÜY) hükümlerine göre koordinatlı olarak düzenlenecek haritası hem 1/5000 ve hem de 1/25000 ölçeklerinde eşitlenerek kadastro paftası ile düzenlenen harita, komşu ve yakın komşu taşınmazları da içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle çekişmeli taşınmazların konumunu, kesinleşmiş ... kadastrosu ve hava fotoğrafları ile orijinal renkli memleket haritaları üzerinde gösterecekleri, hava fotoğrafları ve memleket haritalarındaki görünümünün ve bitki örtüsünün ne olduğu ve dava tarihinden geriye doğru 20 yıl öncesinde kullanım olup olmadığı ve sonrasındaki kullanım durumunu açıklayacakları, bilirkişi kurulundan ayrıntılı ve bilimsel verileri içerir ve topografik ve memleket haritalarından yararlanılarak ve arazide de klizimetre ile ölçüm yaparak taşınmazların gerçek eğim durumunu belirleyecekleri ve taşınmazların 6831 sayılı Kanunun 17/2 anlamında ... içi açıklık olup olmadığının değerlendirildiği rapor alınmalıdır.
Çekişmeli taşınmazların, tahdit içinde kalmadığı ve öncesinin ... sayılan yerlerden olmadığı belirlendiği takdirde; imar ve ihya yapılmışsa hangi tarihte başlayıp tamamlandığı, kimden kime kaldığı, zilyetliğin ne zaman başlayıp nasıl sürdürüldüğü ve ekonomik amacına uygun olup olmadığı, maddi olaylara dayalı ve ayrıntılı olarak, taşınmazlar başında dinlenecek yerel bilirkişiler ile taraf tanıklarından sorulmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözlerinin doğruluğu yukarıda belirtilen ve gerçeğin kendisi olan belgelere dayalı olarak düzenlenecek bilirkişi kurulu raporuyla denetlenmeli, ziraat bilirkişiden taşınmazların zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığı yönünde ayrıntılı rapor alınmalı, keşif sırasında taşınmazları çeşitli yönlerinden hali hazır durumunu gösterir renkli fotoğrafları çektirilip onaylanarak ve taşınmazlar fotoğraf üzerinde gösterilerek dava dosyası içine konulmalı, davanın açıldığı tarihten önce ya da sonra ... yetkilileri tarafından hazırlanan idari tahkikat ve haksız işgal (ecrimisil) tutanakları varsa bu tutanaklar da yerine uygulanıp tutanaklarda ismi yazılı kişiler tanık sıfatıyla dinlenilmeli, 3402 sayılı Kanunun 14/1. maddesinde yazılı 40 ve 100 dönüm kısıtlama araştırmasının aynı maddenin, 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen ikinci fıkrası hükümleri nazara alınarak yapılması gerektiği düşünülerek, adına tescil kararı verilecek kişi ya da kişiler ile diğer mirasçılar ve onların miras bırakanları yönünden aynı çalışma alanı içerisinde belgesizden zilyetliğe dayalı olarak tespit ve tescil edilen taşınmazlar olup olmadığı, varsa cinsi, parsel numaraları ve miktarı, tapu müdürlükleri ve ilgili kadastro müdürlüklerinden ve yine, aynı kişiler tarafından açılan tescil davası olup olmadığı hukuk mahkemesi yazı işleri müdürlüklerinden ayrı ayrı sorularak gerektiğinde tespit tutanak örnekleri ve tapu kayıtları ya da tescil dava dosyaları getirtilip incelenmeli, dava konusu taşınmazların sulu ya da kuru tarım arazisi olup olmadığı konusunda (5403 sayılı Kanunun 3/j maddesi ile Taşınmaz Malların Sınırlandırma Tespit ve Kontrol İşleri Hakkındaki Yönetmeliğin 10. maddesinin değişik ikinci fıkrası hükümlerine göre, sulu tarım arazisi: tarım yapılan bitkilerin büyüme devresinde ihtiyaç duyduğu suyun, su kaynağından alınarak yeterli miktarda ve kontrollü bir şekilde karşılandığı araziler olarak açıklandığından) ziraat mühendisinden kanunun amacına uygun rapor alınmalı ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı ... ve davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 16/12/2015 günü oy birliği ile karar verildi.