15. Ceza Dairesi Esas No: 2017/1446 Karar No: 2017/13343 Karar Tarihi: 06.06.2017
Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/1446 Esas 2017/13343 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanıkların dolandırıcılık suçundan Asliye Ceza Mahkemesi'nde mahkumiyetine karar verilmiştir. Ancak, Cumhuriyet Savcısı ve sanık, mahkumiyet hükmüne itiraz etmişlerdir. Yapılan inceleme sonucunda, Cumhuriyet savcısının temyiz istemine ilişkin Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun kararına dayanılarak, Asliye Ceza Mahkemesi kararlarına yönelik temyiz süresinin 1412 sayılı CMUK'nın kıyasen uygulanan 310/3. maddesi gereği tefhim edildiği tarihten itibaren bir ay olduğu belirtilmiştir. Bu nedenle, Cumhuriyet savcısının yasal süresi geçtikten sonra temyiz isteminin reddedilmesine karar verilmiştir. Sanık ...'ın temyiz istemine ilişkin incelemede ise, katılanı arama olayında eylemin nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmadığına ilişkin delillerin takdirinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek Asliye Ceza Mahkemesi'nin görevsizlik kararı vermesi gerekirken, yargılamaya devam edilerek hüküm kurulması bozulmasına karar verilmiştir. Kararda, 5237 sayılı TCK'nın 157/1, 62, 52/2-4, 51. maddeleri uyarınca mahkumiyet hükmüne varıldığı belirtilmiştir. Ancak, detaylı ve açıklayıcı bir şekilde kan
15. Ceza Dairesi 2017/1446 E. , 2017/13343 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık HÜKÜM : 5237 sayılı TCK’nın 157/1, 62, 52/2-4, 51. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Dolandırıcılık suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler, o yer Cumhuriyet Savcısı ve sanık ... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: 1-O yer Cumhuriyet Savcısının temyiz istemine yönelik yapılan incelemede, Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 16.11.2007 tarih ve 2007/3-167 Esas, 222 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere, Cumhuriyet Savcısının Asliye Ceza Mahkemesi kararlarına yönelik temyiz süresi 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın kıyasen uygulanan 310/3. maddesine göre hükmün tefhim edildiği tarihten itibaren bir ay olup; o yer Cumhuriyet savcısının, 07.02.2013 tarihinde verilen kararı, yasal süresi geçtikten sonra 17.06.2013 havale tarihli dilekçeyle temyiz ettiği anlaşılmakla, vaki isteminin 1412 sayılı CMUK"nun 317.maddesi uyarınca REDDİNE, 2-Sanık ...’ın temyiz istemine yönelik yapılan incelemede, Katılanı arayan sanığın kendisini polis olarak tanıtmak suretiyle müştekiden menfaat sağladığı ve bu şekilde üzerine atılı suçu işlediğinin iddia edildiği olayda; eylemin 5237 sayılı 158/1-L maddesinde öngörülen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delillerin takdirinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısı ve sanık ..."ın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün bu nedenle, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 06/06/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.