17. Hukuk Dairesi Esas No: 2019/4340 Karar No: 2020/5248 Karar Tarihi: 07.10.2020
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/4340 Esas 2020/5248 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı vekili, trafik kazasında ölen kişilerin sigorta şirketi tarafından ödenen tazminatların davacıya rücu edilmesi için başlatılan icra takibine karşı açtığı menfi tespit davasında, davalının kötü niyetli hareket ettiğini öne sürerek tazminat istemiştir. İlk derece mahkemesi, davacının hukuki yararının olmadığından davanın usulden reddine karar vermiştir. Davacı vekili, istinaf başvurusunda bulunmuş ancak Bölge Adliye Mahkemesi istinafı esastan reddetmiştir. Yapılan inceleme sonucunda, dosya kapsamına göre uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön bulunmadığından ve uygulanması gereken nedenlerin de bulunmadığından kararın onanmasına karar verilmiştir. Kanun maddeleri olarak, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355 vd. ve 371. maddeleri ile 370/1. maddesi gösterilmiştir.
17. Hukuk Dairesi 2019/4340 E. , 2020/5248 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan istinaf incelemesi sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen kararın süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili; 23.06.2017 tarihinde meydana gelen trafik kazasında, ... ve ... vefat ettiğini, davalı sigorta şirketinin hak sahiplerine yapmış olduğu tazminat ödemelerinin, kazaya karışan aracın sürücüsü olduğunu iddia ettiği davacıdan rücuan tahsili için icra takibi başlattığını, soruşturma dosyasında bulunan Adli Tıp Kurumu Ankara Grup Başkanlığı Biyoloji İhtisas Dairesi Başkanlığından alınan 18.08.2017 tarihli raporda, aracı dava dışı ... kullandığının tespit edildiğini, davacı hakkında kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiğini, davalının ticari bir işletme olması ve basiretli bir tacir gibi davranması gerekirken davacı aleyhine kötü niyetli olarak icra takibi başlattığını belirterek, Ankara Batı İcra Müdürlüğünün 2018/3064 sayılı dosyasında başlatılan takipte borçlu olmadıklarının tespitine, %20"den aşağı olmamak üzere davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili davanın reddini savunmuştur. İlk derece Mahkemesince; iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığından bahisle davanın usulden reddine, tazminat isteminin reddine, karar verilmiş; hükmün davacı vekilince istinaf yoluna başvurulması üzerine; Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi"nce; istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak; davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine, HMK"nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi, HMK"nın 371. maddesinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre, usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine, aşağıda dökümü yazılı 10,00 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 07/10/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.