17. Hukuk Dairesi 2014/6176 E. , 2016/4027 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :.......Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ...... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili; davacıların murisi ........"nin kullandığı araca, davalı ..."ın kullandığı, davalı .... adına kayıtlı, işletenin ...... olduğu kepçe iş makinasının çarptığını, çarpmanın etkisiyle aracın kontrolden çıkıp devrildiğini, bu esnada arkadan gelen....... yönetimindeki kamyonun da çarpması sonucu ölümlü ve yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, kaza sonucu davacıların murisi......nin vefat etmesiyle davacıların destekden yoksun kaldığını, bahisle çocukları davacı ... için 12.500,00 TL, .... için 10.000,00 TL, .... için 7.500,00 TL, eş .... için 85.000,00 TL maddi ve her bir davacı için 25.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 115.000,00 TL maddi ve 100.000 TL manevi tazminat istemli dava açmıştır.
Davalı ...., ..."ın kusuru hakkında kesin delil bulunmadığını, kaldı ki ..."ın yetkin bir kepçe operatörü olduğundan kendilerine istihdam eden sıfatıyla kusur yüklenemeyeceğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Davalı .... Vekili, ..."ın kullandığı kepçe nitelikli iş makinasını kazadan önce 15/03/2002 tarihinde diğer davalı ... Hafriyata haricen satıldığını bunun ticari defterlerde görüleceğini, sürücü ..."ın ...... çalışanı olduğunu Ağır Cezadaki yargılaması sırasında kabul ettiğini, işleten sıfatı olmayan davalı Şirket aleyhine dava açılamayacağını, kusuru oranı ve zarar miktarını kabul etmediklerini beyanla davanın reddini istemişlerdir.
Davalı ... duruşmaya iştirak etmediği gibi cevapta vermemiştir.
Mahkemece, olayın iş kazası niteliğinde bulunduğu ve davaya bakmaya iş mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, hüküm, 4. Hukuk Dairesinin 19.04.2010 gün 2010/2981 esas 2010/4577 karar sayılı ilamı ile davacıların desteği ile davalılar arasında hizmet sözleşmesi olup olmadığı olayın iş kazasından meydana gelip gelmediği hususunun araştırılması gerektiğinden bahisle bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulü ile ... için 72.084,58-TL maddi, 10.000-TL manevi tazminatın, ... için 81,96-TL maddi, 10.000-TL manevi tazminatın, ... için 10.000-TL manevi tazminatın, ... için 10.579,65-TL maddi, 20.000-TL manevi tazminatın kaza tarihi 03/04/2004 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş, hüküm davalı ...... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-)Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı ....... Vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Manevi tazminat, zarara uğrayanda manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat, bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek
miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan miktar kadar olması gerekir. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim, bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Somut olayda, tarafların ekonomik ve sosyal durumu, olay tarihine göre paranın alım gücü gibi nedenler dikkate alındığında, davacı ... için hükmedilen manevi tazminat miktarı fazla olup, daha az manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
3-Dava konusu olay tarihi 03.12.2004 olmasına rağmen hüküm kısmında olay tarihinin sehven 03.04.2004 olarak kabul edilip bu tarihten itibaren işleyecek yasal faize hükmedilmiş olması da doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ....... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 ve 3 nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı ..... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile verilen hükmün BOZULMASINA, 30/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.