3. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/7268 Karar No: 2017/16908 Karar Tarihi: 04.12.2017
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/7268 Esas 2017/16908 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2017/7268 E. , 2017/16908 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki kiralananın tahliyesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içerisinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı ile aralarında 05.06.2008 başlangıç tarihli bir yıl süreli kira sözleşmesi bulunduğunu, eşinin kasap olarak çalıştırdığı işyerinde, işlenmiş et ürünleri satışı yapacağından kiralanana et ürünlerinin işleneceği yer olarak eşinin ihtiyacı olduğunu belirterek davalının kiralanandan tahliyesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, mevcut işin genişletilmesinin zorunlu ihtiyaç olarak değerlendirilemeyeceğini, davacının asıl amacının kira bedelini artırmak olduğunu belirterek davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davacının ihtiyaçlı eşinin halen adına kayıtlı kasap dükkanı işlettiği, bu yerin yaptığı kasaplık faaliyeti için gerekli ve yeterli büyüklük ve teknik şartları taşıdığı, ileri sürülen işlenmiş et ürünleri imalatı işinin kasaplık faaliyetinden ayrı bir iş kolu olup halen bir işi bulunan ihtiyaçlının ikinci bir iş yapma isteğinin gerçek, samimi ve zorunlu olmadığı, kasap dükkanında işlenmiş et ürünleri satışı mümkün olmamakla, mümkün olduğu kabul edilse dahi bu kez işin büyütülmesi ve genişletilmesi kapsamında kalacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Türk Borçlar Kanununun 350/1 maddesine göre ihtiyaca dayalı olarak açılan tahliye davalarında tahliyeye karar verilebilmesi için ihtiyacın gerçek, samimi ve zorunlu olduğunun kanıtlanması gerekir. Devamlılık arz etmeyen geçici ihtiyaç tahliye nedeni yapılamayacağı gibi henüz doğmamış veya gerçekleşmesi uzun bir süreye bağlı olan ihtiyaç da tahliye sebebi olarak kabul edilemez. Davanın açıldığı tarihte ihtiyaç sebebinin varlığı yeterli olmayıp, bu ihtiyacın yargılama sırasında da devam etmesi gerekir. Somut olayda; Taraflar arasında 05.06.2008 başlangıç tarihli kira sözleşmesi bulunduğu hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacının canlı hayvan yetiştiriciliği yaptığı, eşinin ise kasap dükkanı olduğu, davacının eşinin et ürünlerinin işlenmesi için ayrı bir taşınmaza ihtiyacı olduğu, işlenen et ürünlerinin satışının yapılabilmesi için iki iş arasında bağlantı bulunduğu ve davacının işini genişletmesine engel bir durumun bulunmadığı anlaşılmaktadır. Dinlenen tanıklar bu iddiayı doğrulamış, 15.06.2016 tarihli bilirkişi raporunda da kiralananın davacının ihtiyacına uygun nitelik ve özellikte olduğu tespit edilmiştir. Dosya kapsamı itibariyle ihtiyaç iddiası kanıtlanmış olup ihtiyacın gerçek, samimi ve zorunlu olduğu anlaşılmaktadır. Bu itibarla, Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde reddine karar verilmesi doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca davacı yararına BOZULMASINA, temyiz harcının temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.