Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2020/6287 Esas 2021/7811 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/6287
Karar No: 2021/7811
Karar Tarihi: 26.05.2021

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2020/6287 Esas 2021/7811 Karar Sayılı İlamı

5. Hukuk Dairesi         2020/6287 E.  ,  2021/7811 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

    Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne ilişkin ilk derece mahkemesinin kararına karşı taraf vekillerinin istinaf başvurusu üzerine Bursa Bölge Adliye Mahkemesinin 8. Hukuk Dairesinin istinaf isteminin esastan reddine dair kararı ile birlikte Karacabey 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/1059 E. - 2018/898 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
    - K A R A R -
    Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir.
    İlk derece mahkemesince davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı,taraf vekilleri tarafından yapılan istinaf başvurusunun Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince esastan reddine karar verilmiş olup; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    Aşağıda açıklanan gerekçelerle Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin esastan ret kararı kaldırıldıktan sonra, Karacabey 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/1059 Esas – 2018/898 Karar sayılı kararının incelenmesinde;
    Kapama zeytinlik niteliğindeki Bursa İli, Karacabey İlçesi, Muratlı Mahallesi ... parsel sayılı taşınmaza gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Bu nedenle davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.
    Davalı vekilinin temyizine gelince;
    1-Tespit edilen bedelden acele el koyma kararı ile belirlenen bedelin mahsubu sonrası kalan bedelin üçer aylık vadeli mevduatta nemalandırılmasına ve karar kesinleştikten sonra davalıya ödenmesine karar verilmiş olup, fark bedel davalıya karar tarihi itibariyle ödenemeyeceğinden, yasal faizin bitiş tarihinin kararın kesinleşme tarihi olması gerektiği düşünülmeden yazılı şekilde faiz işletilmesi doğru olmadığı gibi;
    2-Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 gün 30791 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan kararı da göz önüne alındığında davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğinden,
    a-)Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 4 numaralı bendinde bulunan (kıymet takdiri raporunda belirtilen 50.328,81) ibaresinin çıkarılarak, yerine (acele el koyma dosyasında belirlenen 45,140,21) ibaresinin yazılmasına, devamında yer alan (96.679,54 ) rakamının çıkarılarak, yerine (101.868,14) rakamının yazılmasına,
    b-) Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 5 numaralı bendinde bulunan (karar tarihine kadar geçen süre için yasal faiz yürütülerek davacı idareden alınarak davalılara karar kesinleştiğinde talep halinde ÖDENMESİNE,) ibaresinin çıkarılarak, (kararın kesinleşmesine kadar yasal faiz işletilerek karar kesinleştiğinde derhal ÖDENMESİNE,) cümlesinin yazılmasına,
    b-Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının vekalet ücretine ilişkin (11) numaralı bendinin hükümden tamamen çıkartılmasına,
    Hükmün böylece HMK"nun 370/2. maddesi uyarınca DÜZELTİLEREK ONANMASINA, HMK"nun 373/1. maddesi uyarınca kararın bir örneğinin Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi"ne GÖNDERİLMESİNE, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 26/05/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.