16. Hukuk Dairesi 2015/11455 E. , 2015/15369 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan 103 ada 21 parsel sayılı 8.598.36 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve ... Köyü Tüzel Kişiliğinin kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak tarla vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., çekişmeli taşınmazın kendi fiili kullanımında bulunduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece verilen önceki tarihli hüküm Dairemizin 18.12.2012 tarih, 2012/8973 Esas ve 2012/11004 Karar sayılı ilamıyla usule ilişkin nedenlerle bozulmuş; mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın köy merası olarak kullanıldığı ve davacının fiili kullanımı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine dair hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm kurmak için yeterli bulunmamaktadır. Dava, 3402 sayılı Yasa"ya 5831 sayılı Yasa"nın 8. maddesi ile eklenen Ek-4. maddesine göre yapılan kullanım kadastrosu ile oluşan tapu kaydının beyanlar hanesine kullanıcı şerhi verilmesi istemine ilişkindir. Davacı, çekişmeli taşınmazın kendi kullanımında olduğu iddiası ile dava açarak, kullanıcı olduğunun beyanlar hanesine şerhini istemiştir. 3402 sayılı Yasa"nın Ek-4. maddesi, “6831 sayılı Yasa"nın 20.6.1973 tarihli kanunla değişik 2. maddesinin (B) bendine göre orman kadastro komisyonlarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerler, fiili kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa üzerindeki muhdesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı, kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle bu Kanun"un 11. maddesinde belirtilen askı ilanı hariç diğer ilanlar yapılmaksızın öncelikle kadastrosu yapılarak Hazine adına tescil edilir" hükmünü taşımaktadır. Bu maddeye dayanılarak açılacak davaların kabul edilebilmesi için, davacı tarafın taşınmazda fiili kullanımının olduğunu kanıtlaması zorunludur. Somut olayda; dava konusu taşınmaz başında yapılan keşif sırasında yerel bilirkişi ve tespit bilirkişileri, çekişmeli taşınmazda davacının kullanımının olmadığını, taşınmazın köy halkı tarafından mera olarak kullanıldığını, davacı tanıkları ise kendilerini bildi bileli davacı tarafından arpa, buğday, pamuk ekilerek kullanıldığını beyan etmişlerdir. Mahkemece, bu çelişkili durum giderilmeden karar verilmesi doğru değildir. Eksik araştırma, inceleme ve uygulamaya dayalı olarak karar verilemez. Hal böyle olunca; sağlıklı sonuca varılabilmesi için, yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, fen ve zirai bilirkişi aracılığıyla taşınmaz başında yeniden yapılacak keşifte, yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın tespit tarihi itibari ile kime ait olduğu ve kim tarafından ne şekilde kullanıldığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, beyanlar arasında aykırılık bulunması halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılarak çelişki giderilmeye çalışılmalı, ziraat bilirkişisinden taşınmazın niteliği ve kullanım durumu ile ilgili taşınmazın fotoğraflarını da içerir bilimsel verilere dayalı rapor alınmalı, tespit tarihine en yakın tarihli yüksek çözünürlüklü uydu fotoğrafları ile çekişmeli taşınmazın görünümünün ne olduğu, niteliği ve kullanım durumu belirlenmeli, fen bilirkişisine keşfi denetlemeye elverişli, ayrıntılı rapor düzenlettirilmeli, bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine,
14.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.