Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/12200 Esas 2020/2976 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/12200
Karar No: 2020/2976
Karar Tarihi: 11.06.2020

Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/12200 Esas 2020/2976 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, farklı icra müdürlüklerinden Bala Tapu Sicil Müdürlüğüne hitaben yazılmış 7 adet haciz terkinine dair sahte yazıları ibraz etmek suretiyle resmi belgede sahtecilik suçuyla suçlanmış ve mahkum edilmiştir. Ancak, belgelerin doğruluğunun mutad araştırma yükümlülüğü olup olmadığına dair tapu müdürlüklerinden bilgi alınması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, suça konu belgelerin zincirleme bir suç oluşturmadığı, ancak belge sayısı dikkate alınarak alt sınırdan uzaklaşmak suretiyle hüküm kurulması gerektiği vurgulanmıştır. 5237 sayılı TCK'nın 43. ve 53. maddelerinin uygulanmasında yeniden değerlendirme yapılması gerektiği belirtilerek karar bozulmuştur.
Kanun maddeleri:
- 5237 sayılı TCK'nın 43. maddesi (zincirleme suç)
- 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi (haksız tahrik)
- 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi (karakteristiği bulunan ayıpların bozma nedeni)
- 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi (temyiz mahkemesinin görevi ve yetkisi)
11. Ceza Dairesi         2017/12200 E.  ,  2020/2976 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    1-Sanığın farklı icra müdürlüklerinden Bala Tapu Sicil Müdürlüğüne hitaben yazılmış haciz terkinine dair 7 adet yazı ibraz etmek suretiyle üzerine atılı resmi belgede sahtecilik suçunu işlediğinin iddia ve kabul olunduğu somut olayda: beyanına başvurulan Bala Tapu Sicil Müdürlüğünde müdür olarak görev yapan ...’in ve “Genel uygulama olarak icra dairelerinden bize gelen yazılar ile ilgili özellikle terkin işlemlerinde ilgili icra dairesini arayarak yazının teyidini alırız” beyanı karşısında; öncelikle Bala Tapu Sicil Müdürlüğünce yaptırılan doğruluk teyidinin tapu müdürlükleri tarafından mutad araştırma yükümlülüğü olup olmadığının sorulması, mutad olduğunun tespiti halinde yapılan teyit sonunda belgelerin sahteliğinin ortaya çıkacak olması sebebiyle sahteciliğin hukuki sonuç doğurmayacağı ve atılı suçun unsurları itibariyle oluşmayacağının gözetilmesi,
    2-)Kabule göre de;
    a-)5237 sayılı TCK"nin 43. maddesine göre "Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda ya da aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi" durumunda zincirleme suç hükümlerinin uygulanması mümkün olup; aynı anda işlenen eylemlerde zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanma olanağı bulunmadığı, dosya içeriğine göre, suça konu belgelerin aynı anda ibraz edildiğinin anlaşılması karşısında, farklı zamanlarda düzenlendiklerine ilişkin delil bulunmaması nedeniyle 5237 sayılı TCK"nin 43. maddesi kapsamında zincirleme suç koşullarının oluşmadığı, ancak suça konu belge sayısı da nazara alınarak TCK"nin 61. maddesi uyarınca alt sınırdan uzaklaşmak suretiyle hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, yazılı biçimde zincirleme şekilde işlenmiş resmi belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulması,
    b-)5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11.06.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.