10. Hukuk Dairesi 2016/7508 E. , 2016/9694 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, Kurumun eksik işçilik tespiti nedeni ile resen prim tahakkuku işleminin iptali ve menfi tespit istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozmaya uyularak, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
506 sayılı Yasanın 79. maddesi, “Bu Kanunun 83 üncü maddesinde belirtilen kurum ve kuruluşlar tarafından ihale yoluyla yaptırılan her türlü işler, gerçek veya tüzel kişilerce yapılan inşaatlardan dolayı yeterli işçilik bildirmiş olup olmadığı Kurumca araştırılır….” düzenlemesini içermekte olup; aynı Yasanın 83. maddesinde belirtilen kurum ve kuruluşlar ise, “Genel ve katma bütçeli kuruluşlar, il ve belediyeler veya sermayesinin en az yarısı genel ve katma bütçeli kuruluşlar ile il ve belediyelere ait olan teşekkül ve müesseseler, kamu iktisadi kuruluşları ve bunların müessese, bağlı ortaklık ve iştirakleri, kanunla ve kanunların verdiği yetkiye dayanarak kurulan kurum ve kuruluşlar, döner sermayeli kuruluşlar…” olarak belirtilmiştir.
5502 sayılı Yasa"nın 17/d bendine göre, Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı işin yürütümü açısından gerekli olan asgarî işçilik tutarını tespit etmekle görevli olup bu görevini müfettişleri eliyle yerine getirmektedir. 506 sayılı Yasa"nın 130 ve 5502 sayılı Yasa"nın 17/d bendine göre, Kurumun asgari işçilik incelemesinin türleri olan ihaleli işler ile özel bina inşaatları dışındaki işyerlerinde de genel denetim yetkisi kapsamında asgari işçilik incelemesi yapma yetkisi bulunmaktadır.
506 sayılı Yasa"nın 130. maddesine göre sigorta müfettişlerince görevleri sırasında saptanan Kurum alacağını doğuran olay ve bu olaya ilişkin işlemler yemin hariç her türlü delille ispatlanabilir. Bu maddenin uygulamasında teftiş, kontrol ve denetleme yetkisine sahip olanlar tarafından düzenlenen tutanaklar aksi sabit oluncaya kadar muteberdir. Genel ilke bu olmakla birlikte, yasal karinenin aksi kanıtlanabileceği gibi, Kurumun prim alacağının esasını teşkil eden müfettiş raporuna yönelik itirazlarda, müfettiş raporundaki saptamaların gerçeğe uygun olup olmadığının mahkemece araştırılması, özel ve teknik bilgiyi gerektiren asgari işçilik uygulamasına dair uyuşmazlıklarda HMK."nın 266. maddesine göre bilirkişi incelemesi yapılması gerekir.
Dava dilekçesine konu, iddia ve istemler hakkında, yöntemince bir araştırma yapılmadan Kurum müfettişi tarafından hazırlanan raporun ve bu rapora istinaden Kurumca yapılan prim ve gecikme zammı tahakkuku işlemlerinin, yasal mevzuata aykırı ve hatalı olduğu yönünde sağlıklı bir tespit yapılamaz. 506 sayılı Yasa"nın 130. maddesinde belirtildiği üzere, işin yürütülmesi için gerekli olan asgari işçilik miktarının belirlenmesi, titiz bir araştırma ve inceleme gerektirdiği gibi, Kurumun eksik işçiliğe dayalı re"sen prim ve gecikme zammı tahakkuku işlemine karşı itiraz ve dava yolu öngörüldüğüne göre, mahkemenin, önüne gelen uyuşmazlığı, yeterli ve gerekli bir araştırma ile tereddüte yer bırakmayacak biçimde sağlıklı bir çözüme kavuşturması gerekir. Aksi hal, Kurumun yaptığı işlemlerin peşinen doğru veya yanlış olduğunun kabulü anlamına gelir ki, bu yorum Kurum işlemlerine karşı itiraz ve dava yolu imkanı veren Kanun"un özüne ve hukuk devleti anlayışına ters düşer.
Asgari işçilik uygulamasına dair uyuşmazlıkların sağlıklı çözümü için, kayıt ve defterler üzerinde inceleme yapılması, faturaların doğruluğunun ve niteliğinin belirlenmesi, incelemeye konu işin (sektörün) özelliklerine göre işçilik miktarının ve asgari işçilik oranının tespiti gerekir.
Yapılan açıklamalar çerçevesinde, somut olayda; davacı tarafından ibraz edilen 117403, 117404 ve 162584 sayılı salt işçilik ve malzemeli işçilik faturalarının, Kurum tarafından geçersiz sayılarak asgari işçilik hesaplamasında dikkate alınmadığı anlaşılmış olup, Mahkemece alınan bilirkişi raporlarında 162584 sayılı faturanın geçerli olup olmadığının irdelenmediği, 117403 sayılı 60.078,43 TL bedelli malzemeli işçilik faturasının ve 117404 sayılı 12.950,00 TL bedelli salt işçilik faturasının irdelenip malzemeli işçilik faturasının geçersiz, salt işçilik faturasının geçerli sayıldığı, davalı Kurum tarafından yapılan hesaplamada malzemeli işçilik tutarının toplam 1.725 TL olarak kabul edildiği, Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporlarında ise malzemeli işçiliğin 376.902, 52 TL olarak esas alınarak yapılan hesaplama ile davacının prim borcu olmadığı şeklinde görüş bildirildiği, ancak anılan bilirkişi raporlarında bu iki miktar arasındaki afaki farklılığın nereden kaynaklandığının ve 117404 sayılı 12.950,00 TL bedelli salt işçilik faturasının geçerliliği hususunun denetim ve irdelemeye elverişli bir biçimde açıklanmadığı anlaşılmakta olup, Mahkemece faturaların geçerliliği, olaya uygulanması gereken malzemeli işçilik tutarı ve bildirilmesi gereken asgari işçilik tutarı konusunda açıklayıcı ve denetime elverişli, somut verilere dayalı rapor alınarak, davacının prim ve gecikme zammı borcu bulunup bulunmadığı saptanarak, yapılacak değerlendirme sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, belirtilen hususlar gözetilmeksizin düzenlenen yetersiz bilirkişi raporları hükme dayanak alınarak karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm, kararın davacı tarafından temyiz edilmemesi sebebiyle davalı Kurum yararına oluşan usuli kazanılmış hak durumu da gözetilerek bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 09.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.