5. Hukuk Dairesi 2019/4535 E. , 2019/19609 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini istemine ilişkindir.
Mahkemece, uyulan bozma ilamı uyarınca inceleme ve işlem yapılarak davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir.
Arsa niteliğindeki Fevzipaşa Mahallesi 1814 parsel sayılı taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi yöntem itibariyle doğrudur. Ancak;
1-Kamulaştırma Kanunu"nun kıymet takdir esaslarını belirten 11.maddesinin 1.fıkrasının arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca arsaların bedelinin değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması zorunludur.Bu itibarla, emsal satışların değerlendirme tarihindeki karşılıklarının fiyat artış endekslerinin uygulanması suretiyle tesbiti, bundan sonra emsal ile dava konusu taşınmazın eksik ve üstün yönlerinin neler olduğu ve oranları açıklanmak suretiyle değer biçilmesi gerekir.
Hükme esas bilirkişi raporunda somut emsal olarak değerlendirilen Bahçeli Mahallesi 592 ada 12 parsel sayılı taşınmazın bilirkişi raporunda belirtilen tarihteki satışını gösterir satış akit tablosu ilgili Tapu Müdürlüğünden getirtilmeden, değerlendirme tarihi olan 2010 yılı itibariyle, dava konusu taşınmaz ile hükme esas alınan bilirkişi raporunda emsal kabul edilen taşınmazın Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından resen belirlenen emlak vergisine esas olan metrekare değerleri getirtilip karşılaştırılmadan, emsal taşınmazla dava konusu taşınmazın imar uygulaması sonucu oluşan parseller olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden, imar parseli iseler taşınmazların bulunduğu imar adasındaki DOP kesintisi oranının ise ilgili Belediye Başkanlığından sorulmadan eksik inceleme ile bedel tespit eden bu rapora göre hüküm kurulması mümkün değildir.
Bu nedenle, taraflara dava konusu taşınmaza yakın bölgeden, benzer yüzölçümlü ve yakın tarihli satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi ve yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu ile keşif yapıldıktan sonra dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi itibariyle; hükme esas alınan bilirkişi raporunda somut emsal kabul edilen taşınmazın ise bilirkişilerce değerlendirmeye esas alınan satış tarihi itibariyle fiili imar uygulaması sonucu oluşan imar parselleri mi, yoksa imar planına dahil olmakla birlikte olduğu gibi bırakılan kadastro parselleri mi olduklarının ilgili Belediye İmar Müdürlüğü ile Tapu Müdürlüğünden sorulup, değerlendirme tarihi olan 2010 yılında bilirkişi kurulunca emsal kabul edilecek taşınmazların, Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından belirlenen emlak vergisine esas olan m² değerleri, ilgili Belediye Başkanlığı Emlak Vergi Dairesinden, emsal taşınmazların, bilirkişi raporunda belirtilen tarihteki satışına ilişkin alıcı, satıcı, satış tarihi, satış bedeli ve yüzölçümünü gösterir şekilde tapu kayıtları Tapu Müdürlüğünden istenip, Şehir Hali Hazır Haritası üzerinde dava konusu taşınmaz ile emsal kabul edilen taşınmazların birbirlerine olan mesafeleri ve bu taşınmazların ilçenin merkezi yerlerine (Adliye, Hükümet Konağı, Belediye Binası, ticari nitelikte olan yerler gibi) olan uzaklıkları fen bilirkişisine işaretlettirilip, dava konusu taşınmazın, emsal taşınmaza göre üstünlük oranı yönünden bilirkişi kurulu raporu denetlenerek, sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, geçersiz bilirkişi raporu esas alınarak karar verilmesi,
2-Kamulaştırma bedeline karar tarihine kadar faiz işletilmesi gerekirken, infazda tereddüt oluşturacak şekilde faiz bitiş tarihinin gösterilmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 04/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.