8. Ceza Dairesi 2016/1579 E. , 2016/8464 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması ve hırsızlık
HÜKÜM : Hükümlülük
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak:
1- ... tarafından, kişilere kolay koşullarla 1.000 TL limitli kredi kart hesabı açılacağına ilişkin kampanya üzerine, bazılarını daha önceden, bazılarını da tesadüfen tanıdıkları mağdurlar ile bazen tek başlarına bazen de iştirak halinde temasa geçerek, banka işlemleri konusunda bilgisi bulunmayan mağdurlara, kendilerine kolayca kredi kartı çıkarabileceklerini söyleyerek ikna ettikleri, karşılık olarak kredi kartı alın- dıktan sonra karttan 250.00 TL çekilerek kendilerine vermelerini talep ettikleri, para ihtiyacı olan mağdurların bu teklifi kabul ederek bazen sanıklarla bazen de onların yönlendirmesiyle tek başlarına banka şubelerine gittikleri, sanıkların kredi kart hesabı açılırken sorun çıkmaması için, sözleşmelere kendi verdikleri adres ve telefon bilgilerini yazmaları gerektiği şeklindeki yönlendirici beyanları üzerine sözleşmelere onların verdikleri telefon ve adres bilgilerini yazarak sözleşmeleri düzenledikleri, bazı olaylarda mağdurların kartlarını bankadan kendilerinin aldığı, bir kısmında ise mağdurlara, kredi kartlarının onaylanmadığını söyleyerek kredi kart hesaplarını kontrol etmelerini engelledikleri, daha sonra mağdurlara yardım ettikleri sırada elde ettikleri kişisel bilgileri ve bu arada kendileri tarafından yazdırılan adres ve telefon bilgilerini kullanarak bankadan elde ettikleri bilgileri kullanarak internet üzerinden onlara ait hesaplara girerek işlem yaptıkları ve kendi hesaplarına veya ellerinde bulundurdukları başkalarına ait kartlara ait hesaplara havale ettikleri, ayrıca kontör satın aldıkları, bazı mağdurların fiziksel olarak kredi kartlarını alarak kullandıkları, bazı mağdurların da kişisel bilgilerini ve şifrelerini tam olarak tespit edilemeyen yöntemlerle ele geçirerek yine internet üzerinden işlem yaparak bu mağdurlara ait hesaplardaki paraları kendi hesaplarına aktarmak suretiyle yarar sağladıklarından bahisle açılan davada; mahkemenin kabulünde de belirtildiği üzere sanıkların fikir ve eylem birliğiyle hareket ederek yukarıda belirtilen eylemleri gerçekleştirdiklerinde şüphe yoktur, ancak ilgili bankaya kredi kart talebi başvurularını sanıkların yönelendirmesi ile bizzat kendileri yapmış ve sözleşmelerde de gerçek kimlik fotokopileri dışında yanıltıcı, sahte belgeye dosyada rastlanmamış olup sözleşmeler içeriğindeki bilgilerin denetimi bankaya ait olup sadece referans bilgilerindeki kişi veya kuruluşlarla bağlantı sağlanması ile yetinmeyip farklı yönlerden de araştırma yaparak ödeme gücüne sahip olduğu kanaatine vardıkları kişilere kart tahsisinde bulunmaları gerekmektedir, sonuç itibariyle bizzat başvuru sonucunda kendilerine kredi kart tahsis edilen mağdurların bir kısmı sanıkların yanlış bilgi- lendirmeleri ile kartları teslim alamamış ancak, kart ve kimlik bilgileri ellerinde olan sanıklar tarafından internet üzerinden işlem yapılmak üzere kullanılmış, bir kısmı da teslim alınmamış ya sanıklara vermek durumunda kalınmış ya da sanıklar tarafından ele geçirilen kart ve kimlik bilgileri ile kartlar rızaları dışında kullanıldığının anlaşılması karşısında; tüm eylemler değerlendirildiğinde, kredi kartı almak için yapılan başvuruların sanıklar tarafından yapılmayıp gerçek kişiler tarafından bizzat yapıldığı ancak sahiplerine teslim edilmemesi halinde mağdur banka olup TCK.nun 245/1, 43., kart teslim edilmiş ancak hukuka aykırı şekilde gerek fiziki gerekse kart bilgilerinin ele geçmesi suretiyle kullanılmaları halinde ise mağdur adına kart düzenlenen kişiler olup mağdur sayısınca aynı yasanın 245/1. maddesindeki suç oluşacağı, değişik yer ve zamanda birden fazla kullanım halinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerekeceği gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hükümler kurulması,
2- Mağdurlar ..., ... ve ..."ın sahip oldukları kredi kartlarının kendi başvuruları sonucu üretildiği ve teslim olunduğu mağdur beyanlarından anlaşılmakta ise de, sanıkların tespit edilemeyen şekilde kart bilgilerini ele geçirerek kullandıkları sabit olup, kart kullanımı için fiziksel varlık gerekmeyip bilgileri kullanılması halinde de eylem mağdur sayısınca TCK.nun 245/1. maddesindeki suçu oluşturacağı gözetilmeden suça konu kartların üretiminde sanıkların iştiraki olmadığından bahisle suç vasfında yanılgı sonucu yazılı şekilde hükümler kurulması,
3- 5237 sayılı TCK.nun 53. maddesindeki hak yoksunluklarının, Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararı gözetilerek değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Yasaya aykırı, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321 ve 326. maddeleri gereğince (BOZULMASINA), 27.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.