Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/28765
Karar No: 2016/5790
Karar Tarihi: 01.03.2016

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2015/28765 Esas 2016/5790 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2015/28765 E.  ,  2016/5790 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
    Alacaklı tarafından genel haciz yoluyla başlatılan ilamsız takibe karşı mirasçı ... icra mahkemesine başvurusunda, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ve borca itiraz ettiğini ileri sürerek tebliğ tarihinin düzeltilmesini talep etmiş, mahkemece, nereden ve nasıl temin edildiği anlaşılamayan bir adrese tebliğ edildiği gerekçesi ile şikayetin kabulü ile ödeme emrinin borçlu tarafça öğrenme tarihinin 02.3.2015 olduğunun tespitine karar verilmiştir.
    7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun bilinen adrese tebligatı düzenleyen 10. maddesinin 1. fıkrasına göre; tebligat muhatabın bilinen en son adresinde yapılır. 6099 sayılı Yasa"nın 3. maddesi ile eklenen aynı maddenin 2. fıkrasına göre ise, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat bu adrese yapılır.
    Aynı Kanun"un tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina başlıklı 21. maddesine, 6099 sayılı Yasa"nın 5. maddesi ile eklenen 2. fıkrasında; "Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır" hükmü yer almaktadır.
    Tüm bu açıklamalar doğrultusunda kişiye önce bilinen en son adresi esas alınarak (bilinen bir adresi yok ise adres kayıt sistemindeki adresi esas alınarak) Tebligat Kanunu"nun 21/1. maddesine göre tebligat çıkartılmalı, adres tebligata elverişli değilse ya da tebligat yapılamazsa adres kayıt sistemindeki adresine buna ilişkin şerh de düşülerek 21/2. madde uyarınca tebligat çıkartılmalıdır.
    Bununla birlikte, Tebligat Kanunu"nun 23/8. maddesi uyarınca, tebligatın adres kayıt sistemindeki adrese yapılması durumunda buna ilişkin kaydın tebligat evrakı üzerine yazılması zorunludur. Bir diğer anlatımla, 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesine göre tebligat yapılabilmesi için, tebliği çıkaran mercice, tebligat çıkarılan adresin, muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğuna dair tebliğ evrakı üzerine kayıt düşülmesi zorunludur.

    Somut olayda, şikayete konu muhtıranın şikayetçinin "..." adresine tebliğe çıkarıldığı, ancak 04.8.2011 tarihinde bila tebliğ iade edilmesi üzerine aynı adrese, “muhatabın adresi adres kayıt sisteminde kayıtlı olup T.K. 21. madde gereği tebligat yapılması rica olunur" şerhi ile çıkarıldığı ve 26.10.2011 tarihinde Tebligat Kanunu"nun 2l/2. maddesine göre tebliğ edildiği görülmektedir. Tebliğ yapılan adres ise, icra müdürlüğünce elektronik ortamda ..."nden 25.01.2011 tarihinde online olarak alınan mernis adresi olup, tebliğ işlemi TK"nun 21/2. maddesine uygundur.
    O halde mahkemece, usulsüz tebliğ şikayetinin reddi gerekirken yanılgılı gerekçe ile kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
    Öte yandan, İİK"nun 53. maddesi gereğince mirasçılar hakkındaki takip, ilk takibin devamından ibaret bulunduğu için mirasçılara ödeme emri çıkarılmasına gerek yoktur. Takibin kendilerine karşı devam ettirilmesi yönündeki alacaklı isteminin tebliği ile yetinilmesi yeterlidir. Yeni ödeme emri çıkarılması fuzuli bir işlem olduğundan mirasçılar, murisin ölümünden önceki kesinleşmiş işlemlere karşı murisin itiraz hakkı bulunmadığı sürece itiraz edemezler. Mirasçıların başvurusu, mirasçı olunmadığı, mirasın reddedildiği gibi itirazlarla, imhal, itfa, takibin kesinleşmesinden sonra oluşan zamanaşımı (İİK.71) ve benzeri itirazlar olabilir. Bu nedenle, mirasçılara ödeme emri gönderilmesi esasa etkili olmayıp, yapılan tebligatın muhtıra olarak kabulü gerekir.
    Takip dosyasının incelenmesinde; borçlu muris hakkında icra takibine başlandığı, ödeme emrinin 01.6.2007 tarihinde tebliğ edildiği ve takibin kesinleştiği, takip devam ederken borçlunun 22.11.2008"de öldüğü, alacaklı vekilinin takibin borçlunun mirasçılarına yönlendirilmesini talep ettiği, şikayetçi ... adına düzenlenen muhtıranın 26.10.2011 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Şikayetçi adına tebliğ edilen muhtıraya ilişkin tebliğ mazbatasında her nekadar "12.7.2011 tarihli muhtıra ve ekinde örnek 7 ödeme emri, bireysel bankacılık hizmetleri sözleşmesi ile ihtarname vardır" ibaresi yazılı ise de, ödeme emri ve takip dayanağı belgelerin mirasçıya bilgi amaçlı gönderildiğinin kabulü gerekir. Zira, mirasçının murisin sağlığında kesinleşen takip işlemlerine itiraz hakkı olmamakla birlikte mirasçıya ödeme emri tebliği ona murisin ölümünden önceki işlemlere itiraz hakkı vermez. Bu durumda icra mahkemesince şikayetçiye gönderilen yazının ödeme emri olarak nitelendirilerek sonuca gidilmesi de doğru bulunmamıştır.
    SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi