Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/13265
Karar No: 2015/12646

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/13265 Esas 2015/12646 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2015/13265 E.  ,  2015/12646 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ...Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda kurulan 01/07/2015 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davalı gerçek kişiler vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 15/12/2015 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden davacı Hazine vekili Av. Sema Selçuk ile diğer taraftan davalı ... Derendelioğlu geldiler, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Daha sonra dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Örencik köyü 1289 parsel yörede 1965 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sırasında tapu kaydına dayalı olarak 37100 m² yüzölçümüyle tarla niteliğiyle davalılar adına tespit ve tescil edilmiştir. Hazine, çekişmeli taşınmazın öncesi ve fiilî durumu itibariyle orman sayılan yerlerden olduğu, devletin hüküm ve tasarrufunda bulunan yerlerden olduğu iddiası ile tapu iptali ve tescil davası açmıştır.
    Mahkemece, taşınmazın niteliğinin kesinleşen orman tahdidine göre belirlendiği, taşınmazın tahdit dışında kaldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 23/12/2003 gün ve 2003/9396 - 10059 sayılı ilâmıyla “Yöredeki orman tahdidinin kesinleşip kesinleşmediğinin araştırılmadığı” gerekçesiyle bozulmuştur.
    Mahkemece bozma ilâmına uyulduktan sonra çekişmeli taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, Hazine tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm ikinci defa Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 10/10/2005 gün ve 2005/10332 - 12021 sayılı kararıyla “çekişmeli taşınmazın tespitine uygulanan tapu kayıtlarının değişebilir nitelikte olduğu, tapu kayıtlarının uygulanıp kapsamının belirlenmediği, orman bilirkişi tarafından memleket haritasına taşınmazın (B) ve (C) harfleriyle işaretli bölümlerinin orman olarak gözüktüğünün bildirildiği, bu nedenle yöntemince dayanak tapu kayıtları uygulanarak yüzölçümü itibariyle kapsamı belirlenmeli, dava konusu taşınmaza uymadığı belirlenmesi halinde (B) ve (C) harfleriyle işaretli (toplam 23288,44 m²) bölümlerin zilyetlikle kazanılmayacağı, tapu kayıtlarının taşınmaza uyması halinde ise miktar fazlasının sınırda bulunan orman olduğu kabul edilerek hüküm kurulması gerektiği” belirtilerek bozulmuştur.
    Mahkemece bozma ilâmına uyulduktan sonra; 3402 sayılı Kanunun 5841 sayılı Kanun ile değişik 12/3 maddesi gereğince davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 05/07/2011 gün ve 2011/8913 - 8739 sayılı üçünce defa bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma ilâmında özetle; "3402 sayılı Kanunun 12/3 maddesi devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerle ilgili açılacak davaların 10 yıllık hak düşürücü süreye tâbi olup olmadığı konusunda açık bir hüküm bulunmadığı, özel şahıslar ile Hazine arasında bir ayrım içermemekte ise de, ‘Kamu Malı’ savıyla açılacak davalarda 3402 sayılı Kanunun 12/3. maddesindeki hak düşürücü sürenin uygulanmayacağı konusundaki Yargıtay kararlarının yerleşik içtihat halini aldığı, mahkemece yargılamaya devam edilip işin esası hakkında bir karar verilmesi” gereğine değinilmiştir.
    Mahkemece bozma ilâmına uyulduktan sonra; davanın kabulüyle Örencik mahallesi 1289 parsel sayılı taşınmazın 25/02/2015 tarihli bilirkişi kurulu rapor ve krokisinde (B) harfiyle işaretli 23.288.44 m²’lik bölümün iptaliyle orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine ile davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yer iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 10/05/1985 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması bulunmaktadır. Genel arazi kadastrosu ise 1965 yılında yapılmıştır.
    Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterliği değildir. Uyulmasına karar verilen 10/10/2005 gün ve 2005/10332 - 12021 sayılı bozma ilâmında belirtildiği şekilde tapu uygulaması yapılmadığı gibi çekişmeli taşınmaza uygulanan Nisan 1946 tarih 299 ve Haziran 1944 tarih 336 sıra numaralı tapu kayıtları, edinme sebebini de açıklar şekilde, ilk oluşumundan itibaren tüm tedavülleriyle birlikte dosya arasına getirtilmemiştir. Çekişmeli taşınmazın kadastro tutanağının edinme nedeninde uygulanan tapu kaydının miktar fazlasının Haziran 1944 tarih 336 sıra numaralı tapu ile maliklerden Ali Darende’ye tevzi edildiği açıklanmış olmasına ve çekişmeli taşınmaza komşu 1225 sayılı parsele uygulanan Haziran 1944 tarih 200 sıra numaralı tapu kaydının edinme nedeninde toprak tevzi ile verilen yerlerden olduğu yazılı olmasına rağmen, mahkemece bu tapu kayıtlarının dayanağı toprak tevzi haritası bulunduğu yerden getirtilerek uygulanmamıştır. Yine, hükme dayanak yapılan orman bilirkişi raporunda memleket haritası uyulanmış olmasına rağmen elde edildiği hava fotoğrafları uygulanmamış olması nedeniyle hükme yeterli değildir.
    Bu nedenle; mahkemece, çekişmeli taşınmaza ve komşu parsellere ait dayanak tapu kayıtları ilk oluşumundan itibaren tüm gittileri ile ve dayanağı toprak tevzi haritaları, belirtmelik tutanakları ve bu tapu kayıtlarının revizyon gördüğü tüm parsel tutanakları, eski tarihli memleket haritası elde edildikleri hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında bu konuda uzman serbest orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi ve bir harita mühendisi aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte bu belgeler çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle, taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yok edilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulanacak kesinleşmiş tahdit haritası ile irtibatlı, taşınmazın konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde yine kadastro paftası ile toprak tevzi haritası ölçekleri eşitlenerek birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte kroki düzenlettirilmeli; komşu parsel dayanak tapu kayıtları, belirtmelik tutanağı, tablendikatif cetveli ve tevzi haritası zemine yerel bilirkişi yardımıyla uygulanarak kapsamı 3402 sayılı Kanunun 20. maddesine uygun olarak belirlenmeli, bilinmeyen sınırlar bulunduğu takdirde bu konuda taraflara tanık dinletme olanağı sağlanmalı, bilirkişi ve tanıklardan her sınır hakkında ayrıntılı ve inandırıcı bilgi alınmalı, bilirkişi ve tanık sözlerinin doğruluğu komşu parsel kayıtları ile denetlenmeli, 3402 sayılı Kanunun 20/A maddesine göre, “kayıt ve belgeler, harita, plan ve krokiye dayanmakta ve bunların yerlerine uygulanması mümkün bulunmakta ise, harita, plan ve krokideki sınırları itibar” olunacağından, çekişmeli taşınmazın tapu kaydı ve haritası kapsamında kalıp kalmadığı, haritanın fenni sıhhate haiz olup olmadığı, çekişmeli taşınmaz ile örtüşüp örtüşmediği uygulama sonunda raporda tartışılmalı; keşif ve uygulama bilirkişilerinin düzenleyecekleri müşterek krokiye ayrı ayrı renklerle yansıtılmalı; tapu kaydının tevzi yoluyla oluşan haritasının bulunmaması veya tapu kaydının uygulama kabiliyetinin olmaması halinde taşınmazın sınırlarında orman bulunduğundan 3402 sayılı Kanunun 20/C maddeleri gereğince yüzölçümüne değer verilerek kapsamı belirlenmeli, tapu kaydının miktarının hesaplanmasında 1290 sayılı parselin yüzölçümü hesaba dahil edilmeli, taşınmazın asıl kapsamı orman değilse kayıt miktar fazlasının sınırda bulunan ormandan açma yapılarak kazanıldığı kabul edilmeli; tüm deliller birlikte değerlendirip, oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalıların temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, taraflarca 6100 sayılı HMK"nın 297/1-ç ve aynı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK"nın 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilâmının tebliğinden itibaren ilâma karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, temyiz harcının istek halinde iadesine 15/12/2015 günü oy birliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi