11. Hukuk Dairesi 2017/4412 E. , 2019/1276 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 22/06/2017 tarih ve 2017/147-2017/575 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili kurumun 27.....2000 tarihli kararıyla...A.Ş."nin temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetiminin ..."ye devredildiğini, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu Bankalar Yeminli Murakıpları tarafından düzenlenen 02/02/2001 tarihli raporda, söz konusu bankanın yönetim ve denetimini doğrudan veya dolaylı olarak elinde bulunduran ortakların, banka kaynaklarından 191.468.000 TL"yi kendi lehlerine kullandıklarının tespit edildiğini, bu kapsamda davalıların kendi lehlerine kullandıkları parayı talep edilmesine rağmen iade etmediklerini ileri sürerek, 191.468.000 TL"nin 27.....2000 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili... A.Ş."nin hisselerinin davacı Fon"a intikal ettirildiğini, Bankalar Kanunu"nun 14/5 maddesinin (a) bendinin (ab) alt bendinde yer alan hükmün davacı Fon"a münhasıran bankanın ödenmiş sermayesine tekabül eden zarar karşılığında sadece hisselere malik olma hakkını verdiğini, tazmin ve iade talep etme hakkı tanımadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre, yargılama sırasında taraflar arasında çeşitli konularda mutabakat sağlandığı ve 02.05.2003 tarihinde finansal yeniden yapılandırma sözleşmesinin düzenlendiği, davalıların bir kısım alacakları kabul ettikleri, uyuşmazlık konusu olarak yalnızca iştirak paylarının ödenmemiş sermaye değerlerinin, kaldığı, davalı tarafça yapılan kısmi ödemeler de gözetildiğinde bu kapsamda davacının 1.997.089,33 TL zararının bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davacının, dava dışı Bank Kapital A.Ş."nin iştiraklerinden doğan zararı olan 1.997.089,33 TL"nin dava tarihinden itibaren 6183 sayılı Yasa"nın 51. maddesi uyarınca işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, dava konusu bakiye
189.470.910,67 TL"lik kısım taraflar arasında yargılama aşamasında yapılan 30.04.2003 yürürlük tarihli FYYS"ye bağlanarak mutabakat sağlanmış olmakla bu kısım için hüküm kurmaya yer olmadığına, 4743 sayılı Kanunun .... maddesi gereği davalı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, dair bozma ilamı öncesinde verilen kararda tarafların temyiz itirazlarının reddi ile anılan harç muafiyeti hususunun bozma sebebi yapılmış olması karşısında, bozma ilamı öncesindeki hükmün gerekçelerini tekrarla mahkemece 2012/215 E.- 2013/196 K. sayılı ilamla 189.470.910,67 TL"lik Finansal Yapılandırma Sözleşmesi kapsamında kalan kısım ile ilgili verilen karar kesinleştiğinden, bu kısım yönünden yeniden karar verilmesinin mümkün olmadığı ve yeniden hüküm kurmaya gerek de bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile dava dışı ...A.Ş."nin iştiraklerinden doğan zararı olan 1.997.089,33 TL"nin dava tarihinden itibaren 6183 sayılı Kanun 51. maddesi uyarınca işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, bozma ilamı doğrultusunda Harçlar Kanunu"na göre alınması gereken karar ilam harcı 136.421,... TL’nin davalılardan müteselsilen tahsili ile Hazine"ye irat kaydına karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1- ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 04.04.2013 tarih 2002/215 E. - 2013/196 K. sayılı kararıyla “davanın kısmen kabulü ile davacının, dava dışı....A.Ş."nin iştiraklerinden doğan zararı olan 1.997.089,33 TL"nin dava tarihinden itibaren 6183 sayılı Yasa"nın 51. maddesi uyarınca işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, dava konusu bakiye 189.470.910,67 TL"lik kısım taraflar arasında yargılama aşamasında yapılan 30.04.2003 yürürlük tarihli FYYS"ye bağlanarak mutabakat sağlanmış olmakla bu kısım için karar verilmesine yer olmadığına” karar verilmiş olup, karara karşı tarafların temyizi üzerine Dairemizin 14.05.2015 tarih 2014/7870 E. - 2015/6919 K. sayılı ilamının 1. bendinde taraf vekillerinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar verilmiş, hüküm re’sen .... bentte açıklanan nedenle bozulmuş, bozmaya karşı karar düzeltme istemi de reddedilmiştir. Bozma üzerine inceleme yapan Mahkemece mezkur bozma ilamımıza uyulmasına karar verilmekle de bozma sebep ve şekline göre davacı yararına miktar itibariyle usuli kazanılmış hak doğmuştur.
Hal böyle olmakla birlikte, bozma üzerine inceleme yapan ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin temyize konu 22.06.2017 tarih 2017/147 E.-2017/575 K. sayılı kararının gerekçesinde, Dairemizin bozma ilamında tarafların tüm temyiz itirazlarının reddine dair vermiş olduğu kararın bozma öncesindeki hükmün kesinleşmesi sonucunu doğurmayacağı gözetilmeksizin, bozma öncesinde kurulan hükümde 189.470.910,67 TL"lik Finansal Yapılandırma Sözleşmesi kapsamında kalan kısım ile ilgili verilen kararın kesinleştiği ve bu kısım yönünden yeniden karar verilmesinin mümkün olmadığından bahisle “bu kısım için yeniden hüküm kurulmamıştır” denilmiş ise de, hüküm fıkrasında anılan gerekçeye de aykırı olarak “dava dışı ....Ş."nin iştiraklerinden doğan zararı olan 1.997.089,33 TL"nin dava tarihinden itibaren 6183 sayılı Kanun 51. maddesi uyarınca işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine” yönelik hüküm kurulmuş olup, Dairemiz bozma ilamının sebep ve şekli gözetildiğinde davacı taraf lehine miktar itibariyle usuli kazanılmış hak gözetilmeksizin davanın kısmen reddi doğru görülmeyerek bozmayı gerektirmiştir.
...- Bozma sebep ve şekline göre davacı vekilinin sair temyiz istemlerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın anılan taraf yararına BOZULMASINA, (...) no"lu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz istemlerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 18/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.