16. Ceza Dairesi 2019/4100 E. , 2020/706 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK"nın 314/2, 62, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun
5/1 maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına yönelik
istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin yasal şartları oluşmadığından CMK"nın 299. maddesi gereğince REDDİNE,
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
İzmir 14. Ağır Ceza Mahkemesi 05.06.2018 tarih ve 2017/126 E. 2018/302 sayılı kararıyla sanık hakkında; "Silahlı Terör Örgütüne Üye Olmak" suçundan TCK"nın 314/2, 53, 58/9, 63.maddeleri ve 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesi uyarınca neticeten 9 yıl 1 ay 15 gün mahkumiyetine karar vermiş olmasına rağmen, istinaf talebi üzerine İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi 05.12.2018 tarih ve 2018/3928 E. 2018/2427 karar sayılı kararında; "Sanıktan el konulan dijital materyallere ilişkin inceleme sonucu beklenilmeden, örgüt üyeliği suçundan yeterli delil elde edilemediği gerekçesi ile silahlı terör örgütü üyeliği suçuna nazaran daha hafif cezayı gerektiren silahlı terör örgütüne yardım etme suçundan sanığın cezalandırılmasına karar verildiği görülmüş ve bu durumun usul hukuku kurallarına aykırı olduğu anlaşılmış ise de, aleyhe istinaf talebi bulunmadığından bu hususta eleştiri yapılması ile yetinilmiştir." şeklindeki İlk Derece Mahkemesinin kararına, dosya kapsamına ve oluşa uygun olmayan belirlemenin bilgisayar yazımı sırasında gerçekleşen maddi hata olduğu ve bu hatanın da istinaf mahkemesince düzeltildiği görülmekle;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ve müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine, ancak;
Örgüt mensubu olduğuna karar verilen sanık hakkında TCK"nın 58/9. maddesi uyarınca tekerrür hükümleri uygulanması gerektiği gözetilmeyerek uygulama maddesi olarak TCK"nın 58/6. maddesinin de yazılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenlerle BOZULMASINA, ancak bu hususlar yeniden yargılamayı gerektirmeden CMK"nın 303/1 maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün ilgili fıkrasındaki "maddesi delaletiyle TCK"nın 58/6.” ibarelerinin çıkarılması suretiyle diğer yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın İzmir 14. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 04.02.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.