(Kapatılan)16. Hukuk Dairesi 2019/1110 E. , 2021/4442 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; "dava tarihinden en az 15-20-25 yıl öncesine ait en az üç ayrı evreye ilişkin stereoskopik hava fotoğraflarının celp edilerek dosya arasına konulması ve ardından mahallinde, harita mühendisi bilirkişi ve 3 kişilik ziraat mühendisleri kurulunun katılımıyla yeniden keşif yapılması, keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazın hangi tarihten beri kimler tarafından neye istinaden zilyet edildiğine ilişkin maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınması, dava konusu taşınmaz bölümlerinin imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmişler ise, ihyanın hangi tarihte başlayıp ne zaman bitirildiğinin etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılması, bilirkişi ve tanık sözlerinin komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmesi, ziraat mühendisleri kurulundan, somut verilere dayalı ayrıntılı rapor alınması, bundan sonra davacı taraf yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile iktisap koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin kesin olarak belirlenmesi ve TMK"nın 713/4. maddesi uyarınca yasal ilanların da yapılması suretiyle bir karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 20.01.2014 tarihli teknik bilirkişi krokisinde (A) harfi ile gösterilen 3.255,32 metrekarelik alanın davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın teknik bilirkişi krokisinde (A) harfi ile gösterilen bölümünün zilyetlik ile iktisaba elverişli nitelikte olup, davacılar yararına zilyetlikle edinme koşulları oluştuğu gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli bulunmamaktadır. Şöyle ki, hükme esas alınan ziraat bilirkişi raporunun sonuç bölümünde taşınmazın tescile karar verilen bölümü yönünden davacılar yararına mülk edinme koşullarının oluşmadığı kanaati bildirilmesine ve rapor ekinde yer alan ve taraflarca itiraza uğramayan fotoğraflardan keşif tarihi itibariyle çekişmeli taşınmaz bölümünün yer yer taşlık ve büyük kayalarla kaplı olup, ayrıca taşınmaz üzerinde yabani otların yer aldığının ve ham toprak görünümünde olduğunun gözlemlenmesine karşın; jeodezi ve fotogrametri bilirkişisi tarafından, 1973 ve 1984 yıllarına ait hava fotoğraflarının incelenmesi neticesi hazırlanan raporda, taşınmaz üzerinde imar-ihyanın olduğu belirtilmiştir. Bu haliyle, ziraatçi bilirkişi kurulu raporu ile jeodezi bilirkişi raporu çeliştiği halde, bu çelişkinin giderilmesi amacıyla var olduğu iddia edilen zilyetliğin ne şekilde sürdürüldüğü, kesintiye uğrayıp uğramadığı, öncesi itibariyle taşınmazlar üzerinde imar ve ihyaya dönük, iktisaba elverişli ekonomik amaca uygun zilyetliğin bulunup bulunmadığı hususunda yeniden rapor alınması gereği düşünülmemiş ve jeodezi ve fotogrametri uzmanı tarafından düzenlenen ve içerik itibariyle, rapor ekinde yer alan hava fotoğrafları ile çelişen bilirkişi raporuna itibar edilmiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayanılarak hüküm kurulamaz.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için öncelikle Mahkemece mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile ziraat fakültelerinden temin edilecek toprak alanında ihtisaslı 3 kişilik ziraatçi bilirkişi kurulu, 3 kişilik jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi kurulu ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve bu keşif sırasında yerel bilirkişi ve tanıklardan; dava konusu taşınmaz bölümlerinin geçmişte ne durumda bulunduğu, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise ihyanın ne zaman başlayıp bitirildiği, hangi suretle tamamlandığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, beyanlar arasında oluşacak çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak yöntemince giderilmeye çalışılmalı ve bu beyanlar komşu parsellere ait tespit tutanağı ve dayanağı kayıtlarla denetlenmeli; ziraatçi bilirkişi kurulundan, taşınmaz bölümünün toprak yapısını ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, taşınmaz bölümlerinin üzerindeki bitki örtüsünü, komşu parsellerle karşılaştırmalı olarak değerlendiren, taşınmaz bölümünün devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olması halinde, imar-ihyaya konu edilip edilmediğini ve edilmiş ise imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığını açıklayan, önceki bilirkişi raporunu da irdeleyen, taşınmaz bölümlerinin değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarını da içerir, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi kurulundan, dosya arasında yer alan stereoskopik çift hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle inceleme yaptırılarak, çekişme konusu taşınmaz bölümlerinin hava fotoğraflarında gösterilmesi istenilmeli ve taşınmaz bölümlerinin önceki ve şimdiki niteliğinin, imar-ihyaya muhtaç olup olmadığının, imar-ihyaya muhtaç yerlerden ise imar-ihyasına ne zaman başlanıldığının ve hangi tarihte tamamlandığının belirlenmesine çalışılmalı; fen bilirkişisine, keşfi ve uygulamayı denetlemeye elverişli, ayrıntılı rapor ve harita düzenlettirilmeli ve bundan sonra zilyetlikle kazanma şartlarının davacı lehine oluşup oluşmadığına ilişkin olarak tüm deliller birlikte değerlendirilip, sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 31.05.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.