Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/7443
Karar No: 2019/4052
Karar Tarihi: 27.03.2019

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/7443 Esas 2019/4052 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme, bir alacak davasına ilişkin olarak verilen hükmün gerekçe ile hüküm fıkrası arasında çelişki oluşturacak şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararı bozmuştur. Hüküm, vekalet ilişkisinin kötüye kullanılması üzerine yapılan alacak davası kapsamında, davacılar ve davalılar arasında verilmiştir. Mahkeme, davacıların ve davalıların taleplerine göre davanın reddine veya kısmen kabulüne ve reddine karar vermiştir. Bozma nedenine göre, davacılar vekili ve davalıların temyiz itirazları bu aşamada incelenmemiştir. Kararda, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 294, 297/2 ve 298/2 maddelerine dikkat çekilmiştir. Bu maddeler, mahkemenin hüküm sonucunu açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde göstermesi, gerekçeli kararın sonuç kısmındaki hükme uyumlu olması ve tefhim edilen hükme aykırı olmaması gerektiğini belirtir.
13. Hukuk Dairesi         2016/7443 E.  ,  2019/4052 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı ... yönünden davanın reddine, ... yönünden davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar ve davalılardan ... avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR

    Davacı vekili, davacılardan ..."ın aynı zamanda diğer davalı ... İnşaat ve Petrol Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi"nin ortağı ve müdürü olduğunu, davalılardan ..."nin her iki müvekkil tarafından Beyoğlu 13. Noterliği"nin 11 Haziran 2010 tarih ve 19209, 19210 yevmiye numaralı vekaletnameleri ile dava konusu taşınmazların satışı için vekil olarak tayin edildiğini, davalı ..."nin mülkiyeti ..."a ait olan iki adet dükkanı ve davacı ... İnşaat ve Petrol Sanayi ve Ticaret Limited Şirketine ait iki adet daireyi diğer davalı ..."ye değerinin çok altında bir bedelle satmış gibi göstererek devrettiğini, ... ile ..."nin düşünce birliği ve menfaat ilişkisi içerisinde hareket ettiğini bu sebeple fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla iki adet depolu dükkan niteliğindeki gayrimenkullerin satış tarihindeki değerlerinin satış tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak müvekkil davalı ...’a verilmesine, iki adet daire niteliğindeki gayrimenkullerin satış tarihindeki değerlerinin satış tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak müvekkil davalı ... İnşaat ve Petrol Sanayi ve Ticaret Limited Şirketine verilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davacının ...’ye açtığı davanın reddine, davacı ..."ın davalı ... "ye açtığı davanın kısmen kabul, kısmen reddine 76.000,00 TL"nin satış tarihi olan 14.06.2010 tarihinden itibaren işlemiş yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacı ... İnşaatın davalı ... "ye açtığı davanın kısmen kabul, kısmen reddine 67.000,00 TL"nin satış tarihi olan 15.06.2010 tarihinden itibaren işlemiş yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava, vekalet ilişkisinin kötüye kullanılmasına dayalı alacak istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK"nın 294. maddesi gereğince mahkeme, yargılamanın sona erdiği duruşmada hükmü vererek tefhim eder. Hükmün tefhimi, her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Zorunlu nedenlerle sadece hüküm sonucunun tefhim edildiği hallerde, gerekçeli kararın tefhim tarihinden başlayarak bir ay içinde yazılması gerekir. HMK"nın 297/2. maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir. Yine HMK"nın 298/2. maddesi gereğince de, gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz. Kararın gerekçesi ile hükmün birbirine uyumlu olması gerekir.
    Somut olayda; mahkemece, dava konusu gayrimenkullerin değerlerinin bilirkişilere tespit ettirildiği, ... bulunan gayrimenkullerden 4 numaralı bağımsız dairenin bedeli satış tarihinde 90.000,00 TL, 5 numaralı dairenin bedeli 120.000,00 TL tespit edildiğini, 210.000,00 TL’nin davalıdan alınarak davacı ... İnşaat ve Petrol Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’ne verilmesine hükmedilmesi gerekirken, sehven tapuda gösterilen değerler üzerinden hüküm kurulduğu gerekçeye yazılmıştır. Hükümde ise; "davacı ... İnşaatın davalı ..."ye açtığı davanın kısmen kabul, kısmen reddine 67.000,00 TL"nin satış tarihi olan 15.06.2010 tarihinden itibaren işlemiş yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine" şeklinde karar verilerek gerekçe ile hüküm fıkrası arasında çelişki oluşturacak şekilde hüküm kurulmuştur. Mahkemece, açıklanan yasal düzenleme gözetilmeyerek gerekçe ile hüküm fıkrası arasında çelişki oluşturulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    2-Bozma nedenine göre davacılar vekili ve davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekili ve davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde taraflara ayrı ayrı iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi