MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın sonunda yerel mahkemece verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 02/07/2018 gün ve 2018/3065 E. - 5100 K. sayılı ilamıyla yine Dairemizin 26/03/2018 gün ve 2016/6906 E. - 2018/2202 K. sayılı ilâmıyla bozmaya dair kararın kaldırılarak hükmün onanmasına karar verilmiş, davacılar vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro sırasında ... köyü 60 parsel sayılı 3220 m2 yüzölçümlü taşınmazın, 1945 tarih 51 numaralı tapu kaydına dayanılarak ... adına tespitine karar verilmiş, ... Yönetiminin yaptığı itiraz üzerine, kadastro komisyonunca yetkisizlik kararı ile tutanak ve ekleri kadastro mahkemesine aktarılmış, ... Tapulama Mahkemesinin 1969/105 – 1974/356 E.K. sayılı kararıyla davanın kabulüne, davaya konu 60 sayılı parselin kesinleşen ... sınırı içinde kalması nedeniyle tespitinin iptaline ve 766 sayılı Kanunun 46. maddesine göre tapu kütüğüne olduğu gibi aktarılmasına karar verilmiştir.
... mirasçıları vekili tarafından verilen 23.03.2015 havale tarihli dava dilekçesi ile eski hale getirme talebinde bulunulmuş, mahkemece talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiş, Dairenin 26/03/2018 gün 2016/6906 E. - 2018/2202 K. sayılı ilâmıyla “tespit maliki ..."ın ölü olması sebebiyle yasal mirasçılarına bu davada yer alma olanağı verilmeden ve usulünce taraf teşkili sağlanmadan davanın kabulü yolunda hüküm kurulmasının hatalı olduğu, mahkemece davacılar vekilinin talebinin 6100 sayılı Kanunun 95. maddesi uyarınca kabulüne karar verilerek tespit maliki ... mirasçılarının davaya katılımı sağlanarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken yanılgı ile talebin reddine karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı” olduğuna değinilerek bozulmasına karar verilmiştir.
Davalı ... Yönetimi bu kez Daire kararının düzeltilmesini istemiş, Dairemizin 02/07/2018 gün ve 2018/3065 - 5100 E.K. sayılı ilamıyla;
[Dava eski hale getirme istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1939 yılında 3116 sayılı Kanun gereğince yapılan ... kadastrosu ile 1985 yılında 2896 sayılı Kanuna göre yapılan aplikasyon ve 2/B madde uygulaması vardır.
6100 sayılı Kanunun 95. maddesi “Elde olmayan sebeplerle, kanunda belirtilen veya hâkimin kesin olarak belirlediği süre içinde bir işlemi yapamayan kimse, eski hâle getirme talebinde bulunabilir.” hükmünü içermektedir.
Davacılar vekilince 23.03.2015 havale tarihli dilekçe ile; ... Tapulama Mahkemesinin 1969/105 E. - 1974/356 K. sayılı dosyasında müvekkillerin murisi olan ..."ın yargılama sırasında ölmüş olmasına rağmen müvekkillerine tebligat yapılmadığını, yapılan keşif ve bilirkişi raporlarının müvekkillerine tebliğ edilmediğini, bu nedenle müvekkillerinin haklarını kullanamadığını, son karar verildikten sonra müvekkilleri adına tebligat çıkartıldığını, ancak bu tebligatlarda da müvekkillerinden ... ın tebligat sırasında Almanya"da doktor olarak ihtisas yapmasına rağmen Türkiye"de tebligat yapıldığını, keza ..."ın er olarak askerde olmasına rağmen tebligatın kendisine değil mutemet Astsubaya yapıldığını, müvekkillerinden ..."e adresinin tespit edilememesine rağmen ... eliyle ...a tebligat yapıldığını, bu tebligatların geçersiz olduğunu, son karar da dahil müvekkillerinin murisinin ölümü tarihinden sonraki tüm usuli işlemlerin iptali ile müvekkillerine yeniden tebligat çıkarılması ve işlemlerin yeniden yapılmasına karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek eski hale getirme talebinde bulunulmuştur.
... Tapulama Mahkemesinin 1969/105 E. - 1974/356 K. sayılı dosyasının incelenmesinde; kadastro sırasında 1945 tarih 51 numaralı tapu kaydına dayanılarak ... adına tespitine karar verilen ... köyü 60 parsel sayılı taşınmazın, ... Yönetiminin yaptığı itiraz üzerine, kadastro komisyonunca yetkisizlik kararı ile tutanak ve ekleri kadastro mahkemesine aktarıldığı, dosyada ilk duruşma gününün ..."a tebliğ edildiği, ..."ın ilk celseye girdiği, beyanda bulunduğu daha sonraki 2 celseye de geldiği sonraki celselere ise gelmediği, mahkemece davanın kabulüne, davaya konu 60 sayılı parselin kesinleşen ... sınırı içinde kalması nedeniyle tespitinin iptaline ve 766 sayılı Kanunun 46. maddesine göre tapu kütüğüne olduğu gibi aktarılmasına karar verildiği, davalının öldüğünün karar verildikten sonra tebligat aşamasında anlaşıldığı, kararın ..."ın mirasçılarına tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Davacı yan vekilince mirasçılardan ..., ..., ..."a yapılan tebligatların geçersiz olduğu ileri sürülerek yeniden tebligat çıkartılarak yeniden yapılacak yargılama sonucu davanın reddine, taşınmazın adlarına tesciline karar verilmesi suretiyle kesinleşmiş kararın eski hale getirilmesi istenilmiştir. Ancak istemin HMK"nın 95. maddesinde tanımlanan eski hale getirme yoluna konu olamayacağı, zira eski hale getirme talebinin, kanunda belirtilen veya hakimin kesin olarak belirlemiş olduğu süre içinde elde olmayan sebeplerle bir işlemi yapamayan kimsenin süresinde yapılamayan işlemle ulaşılmak istenen sonuca ulaşmasının sağlanması amacına yönelik olduğu karar tebliğinin usulsüz olduğu iddiasıyla ileri sürülen eski hale getirme talebinin reddi yönünde verilen mahkeme hükmünde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla davalı ... Yönetiminin karar düzeltme itirazının kabulü ile Dairemizin bozma kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı ... Yönetiminin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Dairemizin 26/03/2018 gün ve 2016/6906 E. - 2018/2202 K. sayılı bozma kararının kaldırılmasına, yerel mahkemenin 08/10/2015 gün ve 2015/29 E. - 2015/139 K. sayılı kararının onanmasına] karar verilmiş, bu kez davacılar vekili karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
Yargıtay kararı, düzeltme isteyen davacılar vekiline 10.08.2018 gününde tebliğ edilmiş ve karar düzeltme dilekçesi 03.09.2018 gününde verilmiştir. Esas dava kadastro tespitine itiraz davası olup 3402 sayılı Kadastro Kanunun 29/.... maddesi gereğince “Kadastro mahkemeleri adli tatile tabi değildir.” Keza, 6100 sayılı HMK’nın 104. maddesinin karşıt kavramına göre, adli tatile tâbi olmayan dava ve işlerde, adli ara vermenin sürelere etkisi bulunmamaktadır. Somut olayda, 15 günlük karar düzeltme süresinin son günü hafta tatili olan 25 Ağustos tarihinden sonraki ilk mesai günü olan 27 Ağustos olup, dilekçenin 3 Eylül tarihinde, karar düzeltme süresi geçtikten sonra verildiği anlaşılmakla HUMK"nın 440. maddesindeki karar düzeltme süresi geçmiş olduğundan süre yönünden dilekçenin REDDİNE, temyiz harcının istek halinde iadesine 14/01/2019 günü oy birliğiyle karar verildi.