Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/1279
Karar No: 2012/7638
Karar Tarihi: 20.09.2012

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2012/1279 Esas 2012/7638 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2012/1279 E.  ,  2012/7638 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu iptali, tescil ve tazminat

    ... ve müşterekleri ile ... aralarındaki tapu iptali, tescil ve tazminat davasının kısmen karar verilmesine yer olmadığına ve kısmen kabulüne dair Mudanya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 04.10.2011 gün ve 32/331 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacılar vekili ve davalı vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    KARAR

    Davacılar vekili, 124 ada 73 parsel sayılı taşınmazın 120’şer m²"lik bölümlere ayrılarak dava dilekçesine ekli senetlerle 1994-1995 yıllarında davalı tarafından vekil edenlerine satış ve zilyetliğin devrolduğunu açıklayarak, davalı üzerindeki tapu kaydının satılan yerlere isabet eden hisseler oranında iptal edilerek vekil edenleri adına tesciline, bu istekleri kabul edilmediği taktirde ise fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak davalıya ödenen satış bedellerinin denkleştirici adalet ilkeleri uyarınca tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı vekili, dava konusu taşınmazın senetlerle davacılara satılan bölümlerine dair iptal ve tescil isteğine ilişkin davayı kabul ettiklerini, ancak davanın açılmasına sebep olunmaması nedeniyle yargılama giderleriyle yükümlü tutulmamaları gerektiğini açıklamıştır.
    Mahkemece, uyulan bozma ilamı gereğince tapu iptali ve tescil isteğine yönelik davada yeniden karar verilmesine yer olmadığına, alacak talebinin kabulüyle 676,46 TL"nin davacı ...’a, 99,43 TL"nin davacı ...’ye, 268,90 TL"nin davacı ...’a, 227,20 TL"nin davacı ...’a, 227,20 TL"nin davacı ... Yemenici’ye, 227,20 TL"nin davacı ...’a, 227,20 TL"nin davacı ...’a, 348,20 TL"nin davacı ...’a verilmek üzere davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Hükmün esasına ilişkin bölümü davacılar vekili, vekalet ücretine ilişkin bölümü ise davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davanın reddine ilişkin önceki hüküm davacılar vekilinin temyizi üzerine Dairenin 11.5.2010 tarih 585 Esas ve 2491 Karar sayılı ilamıyla özet olarak “…. 3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesinin son fıkrasında, imar planı olmayan yerlerde her türlü yapılaşma amacıyla arsa ve parselleri hisselere ayıracak özel parselasyon planları ve satış vaadi sözleşmelerinin yapılmasının yasaklandığı, dava konusu taşınmazın bulunduğu Mesudiye Köyünün belediye sınırları dışında kaldığının bildirildiği, dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde imar planının olmadığı, bu durumda kamu düzenine ilişkin bulunan düzenlemenin dikkate alınması gerektiği, davacıların tapu iptali ve tescile yönelik isteğinin reddine karar verilmesinin doğru olduğu gerekçesiyle onanmış; tazminata ilişkin hüküm bölümü ise Ekim 1940 tarih 10/77 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre harici satışın hüküm ifade etmemesi halinde satış parasının istenebileceğinin açık olduğu, geçerli bir sebebe dayanmaksızın bir kişinin malvarlığından diğerinin malvarlığına kayan değerlerin eksiksiz iadesinin denkleştirici adalet düşüncesine dayandığı, bu gibi uyuşmazlıkların Borçlar Kanununun 125.maddesinde düzenlenen zamanaşımı süresine tabi bulunduğu ve zamanaşımı süresinin başlangıcının ferağdan dönme ve vazgeçme tarihi olduğu, somut olayda bu tarihin davanın açıldığı tarih olup, davacı tarafın satış bedelini isteme hakkının doğduğu ve süresinde olduğu, açıklanan ilkeler ve içtihatlar dikkate alınarak tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde delillerin değerlendirilmesi ve sonucuna göre uyuşmazlık hakkında bir karar verilmesi gerekirken bedele ilişkin davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesinin doğru bulunmadığı gerekçesiyle bozulmasına…” karar verilmişti.
    Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve uyulan bozma ilâmında açıklandığı üzere işlem yapılıp sonucu dairesinde hüküm tesis edildiğine göre davacı ... vekilinin yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul, kanun ve bozma gereklerine uygun bulunan hükmün adı geçen davacıya ilişkin bölümünün ONANMASINA,
    Davacılar vekilinin diğer vekil edenlerine ilişkin temyiz itirazlarına gelince; az yukarıda da açıklandığı gibi davacılar dava konusu taşınmaz bölümlerini ibraz edilen senetlerle satın aldıklarını açıklamıştır. Ekim 1940 tarih ve 10/77 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararına göre harici satışın hüküm ifade etmemesi durumunda taraflar verdiklerini geri alabilirler. Bilindiği üzere geçerli bir sebebe dayanmaksızın bir kişinin mal varlığından diğerinin mal varlığına kayan değerlerin eksiksiz iadesi denkleştirici adalet düşüncesine dayanır. Denkleştirici adalet ilkesi ise, haklı bir sebep olmaksızın başkasının mal varlığından istifade ederek kendi mal varlığını artıran kişinin elde ettiği bu kazanımı geri vermek zorunda olduğunu ve eski hale getirmede mal varlığında artış olan tarafın yükümlülüğünün bulunduğunu ifade eder. Ülkemizde yaşanan ve uzun yıllar boyu yüksek oranlarda seyreden enflasyon nedeni ile belli bir miktar paranın verildiği tarihteki alım gücü ile aynı miktar paranın aradan geçen zamana bağlı olarak iade günündeki alım gücünün farklı ve çok daha az olduğu bir gerçektir. Hukuken geçersiz sözleşmeler tasfiye edilirken, denkleştirici adalet kuralı gözardı edilmemelidir. Mahkemece davacıların harici satış nedeniyle ödediklerini bildirdikleri bedellerin karşılığının hesaplanması için dosya bilirkişiye tevdii edilmiş, davacıların ödedikleri bedelin ödeme tarihinden itibaren çeşitli ekonomik etkenler nedeniyle azalan alım gücünün altın, döviz kuru, vb. unsurların ortalamaları alınmak suretiyle dava tarihine kadar ulaşacağı alım gücü denkleştirici adalet ilkeleri gereğince saptanmıştır. Ne var ki, hüküm kurulurken hataya düşülerek belirlenen değerlerin hesaplanan ortalamaları yerine, maaş katsayısına göre bulunan değerlerinin esas alınması doğru olmamıştır.
    Tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin önceki hüküm kesinleştiğinden davacılar vekilinin buna ilişkin, alacağa ilişkin hüküm bölümü bozulduğundan davalılar vekilinin vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazları şimdilik incelemeye konu edilmemiştir.
    Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... vekili ile davalı vekilinintemyiz itirazları bu bakımlardan yerinde olduğundan kabulü ile usul ve yasaya aykırı hükmün bunlara ilişkin bölümlerinin 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK.nun 388/4 (HMK.m 297/ç) ve HUMK.nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, aşağıda dökümü yazılı 21,15 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile artan 13,85 TL"nin temyiz eden davacılara iadesine ve 21,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine 20.09.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi