3. Hukuk Dairesi 2017/11584 E. , 2017/16850 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; murisin düzenlediği vasiyetname ile yasal miras hakkı dışında davacıya % 20 ek miras payı bıraktığını, miras yoluyla intikal eden payların vasiyet edilen artı payı dikkate alınmaksızın paylaşıldığını, davalının davaya konu edilen alacaklardan dolayı 114.663,22 TL fazla tahsilat yaptığını, davalı hakkında ... 1. İcra müdürlüğünün 2011/6262 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatılıp davalı tarafça takibe itiraz edildiğini belirterek, itirazın iptaline ve %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davalının ... 1. İcra Müdürlüğünün 2011/6262 Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin 109.712,30 TL üzerinden takip talepnamesindeki koşullarla devamına, % 40 icra inkar tazminatı 43.884,92 TL"nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazla isteğin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tararından temyiz edilmiştir.
1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-) İcra ve İflas Kanunu"nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur.
Somut olayda, dava konusu alacak miktarı (likit) belirlenebilir olmadığı ve yargılama sonucu belirlendiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, mahkemece icra inkar tazminatına hükmedilmesi doğru değilse de, bu hususun giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 6100 sayılı HMK"nun geçici 3.maddesinin yollamasıyla HUMK"nun 438/7.maddesi uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte belirtilen nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte belirtilen nedenle temyiz olunan kararın hükmün fıkrasında yer alan " %40 icra inkar tazminatı 43.884,92 TL"nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine," kısmının hükümden çıkartılmasına ve hükmün düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.