Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/17805
Karar No: 2016/9657
Karar Tarihi: 09.06.2016

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/17805 Esas 2016/9657 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2015/17805 E.  ,  2016/9657 K.
"İçtihat Metni"

Mahkemesi :İş Mahkemesi


Dava, davalı ...’a ait bir kısım hizmetlerin aidiyeti ile yaşlılık aylığı tahsisi istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacı, hizmetlerinin bir kısmının davalı ... adına kaydedildiğini ve onun hizmetinde göründüğünü belirtmek suretiyle, bu hizmetlerin aidiyetinin tespiti ile sonrasında yaşlılık aylığı bağlanmasını istemektedir. Mahkemece yapılan araştırma sonrasında, işe giriş bildirgeleri üzerindeki tutarsızlıklar ve tahribatlar olması, davalı ...’un, ... ve ... sicil nolu T... Müdürlüğüne bağlı işyerlerinde hiçbir zaman çalışmasının bulunmaması, davacı ile davalı ...’den 1991-1999 yılları arasında 3417 sayılı Kanun kapsamında yapılan kesintilerin dökümler ile uyumlu olması, davacıya yapılan kıdem ve ihbar tazminatı bordrosundaki çalışmaların, işyeri dosyası ve tasarruf kesintisi listesi ve belirli süreli iş sözleşmelerinin uyumlu olması, davalı ...’nin beyanları ve tanık beyanları nazarında davacının ilk sigorta başlangıcının 15.07.1991 olduğu, 15.07.1991-31.10.2001 arasında 2301 gün, 19.04.2002-15.10.2008 arasında 2200 gün, 16.10.2008-31.01.2010 tarihleri arasında 445 gün hizmetin davacıya aidiyetine ve sonrasında şartlar oluştuğundan bahisle 01.08.2012 tarihinde itibaren yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine karar verildiği anlaşılmıştır.
Dava dosyası incelendiğinde, davacı ile davalının kimlik bilgilerinin birbiri ile benzerlik gösterdiği, sicil numaralarının karıştığı, bazı dönemlerde aynı işyerinde çalıştıkları, gerek davacı ve gerekse de davalı ... tarafından verilen dilekçelerle hizmetlerin aidiyetine ilişkin taleplerde bulunulduğu, 15.07.1991 ve 17.07.1991 tarihli işe giriş bildirgelerindeki bilgiler üzerinde sonradan yapılan düzeltmelerin bulunduğu, yine işyeri sicil dosyalarındaki kimlik bilgilerinin de üzerleri çizilmek suretiyle düzeltmelere maruz kaldığı, hali hazırda davacıya ait sigorta sicil numarasının ..., davalıya ait sicil numarasının ... olduğu, davalı Kurum tarafından davacıya 06.05.2004 tarihinde verilen cevapta, sicil numarasının ... ve sigorta başlangıcının 15.07.1991 olduğunun belirtildiği, ancak karışıklığın bu tarihten sonrada devam ettiği, en son davalı Kurum tarafından verilen cevapta, tarafların hizmetlerinin ayrıştırılamadığının belirtildiği, davacı ve davalının T...Müdürlüğüne bağlı işyerlerinde bir dönem çalıştıktan sonra, davalının 14.06.2006 -2.11.2006 arası Türkiye İş Kurumu, 3.11.2006 tarihinden itibaren de M... Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinde çalıştığı anlaşılmaktadır.
Bu tür aidiyet ve tespit davalarında gerçeğin tam olarak saptanması için, işin kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde etraflıca araştırılması gereği ortadır. Vazgeçilemez ve devredilemez nitelikteki temel haklardan olan sosyal güvenlik hakkının yaşama geçirilmesine yönelik tespit ve aidiyet davalarının kamu düzenine ilişkin davalardan olduğu gözetilerek, davacının iddiasının gerçekliğinin resen araştırma ile saptanması gereklidir.
Dava konusu uyuşmazlıkta, davacı ... ile davalı ...’nin 2 gün arayla aynı işyerinde işe girdikleri ve isim benzerliği nedeniyle işe giriş bildirgelerinde bir çok tutarsızlık ve tahribat yapıldığı belirgindir. Her ne kadar mahkemece mevcut yazılı belgeler üzerinde araştırma yapılmış, taraf beyanları alınmış ve en son tanık dinlemek suretiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de, varılan hüküm eksik araştırmaya dayalıdır. Zira dinlenen tanıkların hizmet döküm cetvelleri getirtilmemiş hangi dönemlerde davacı veya davalı ile birlikte çalıştıkları tespit edilmediği gibi davalı ... üzerinde gözüken hangi sürelerin davalıya ait olmayıpta davacıya ait olduğu belirtilmeyerek infazda karışıklığa sebebiyet verecek şekilde hüküm kurulduğu anlaşılmış olup, mahkemece, özellikle aidiyetin istenildiği dönemler net olarak tespit edilip bu dönemlerde çalışması bulunan bordrolu tanıkların (hizmet cetvelleri getirtilip her bir dönem yönünden karşılaştırılmak suretiyle) beyanlarına başvurulmalı, infazda tereddüt oluşmaması açısından, davalı ...’ye ait gözüken hizmetlerden hangi kısmın davacıya ait olduğu ve davalı ...’de kalan hizmetlerin ayrı ayrı belirtilmek suretiyle tespiti yapılıp, yaşlılık aylığı şartlarıda irdelenmek suretiyle sonucuna göre hüküm kurulması gerekmektedir.
Mahkemece, açıklanan bu yönler üzerinde durulmaksızın eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 09.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.







Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi