Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/5310
Karar No: 2019/10948
Karar Tarihi: 04.12.2019

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2019/5310 Esas 2019/10948 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2019/5310 E.  ,  2019/10948 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : İstihkak

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup, hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtayca incelenmesi davalı üçüncü kişi vekili tarafından istenmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 16.04.2019 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davalı üçüncü kişi vekili Avukat ... ile davacı alacaklı vekili Avukat ... geldi. Başka gelen olmadı. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek; görülen eksikliklerin ikmali için dosyanın mahal mahkemesine iadesine karar verilmesini takiben eksiklik tamamlanmış olmakla, dosya yeniden incelendi gereği düşünüldü.

    KARAR

    Davacı alacaklı tarafça borçlular aleyhine başlatılan takip neticesinde, davalı üçüncü kişi ... Bankasına borçlulara ait hesaplardaki meblağların haczi için yazı yazılmış, davalı Banka 28.03.2012 tarihli yazısı ile borçluların Banka hesaplarındaki bakiye miktarlar bildirilerek, adı geçen borçluların aynı zamanda Bankalarının kredili müşterileri olduğu, borçlular ile Bankaları arasında akdedilen genel kredi sözleşmeleri hükümleri çerçevesinde, kanunlar kapsamında borçluların doğmuş ve doğacak her türlü hak ve alacakları, mevduat, POS ve bloke hesapları üzerinde öncelikle, Bankalarının rehin, takas-mahsup ve hapis hakkının mevcut olduğu ve belirtilen hesaplar ile bu hesaplarda bulunan paraların Bankalarına rehinli olduğu, İİK"nin 99. maddesinde öngörülen prosedür işletilmeden hacizli meblağın icra dosyasına gönderilmesinin hukuken mümkün bulunmadığı bildirilmiştir. Bunun üzerine alacaklı vekili tarafından, üçüncü kişi Bankanın istihkak iddiasının reddine karar verilmesi isteğiyle eldeki dava açılmıştır.
    Mahkemece yapılan ilk yargılama sonunda, 31.05.2013 tarihli bilirkişi raporu hükme esas alınarak, davanın kısmen kabulü ve kısmen reddine; 30.490,72 TL yönünden üçüncü kişi Bankanın istihkak iddiasının reddine, kalan miktar yönünden ise, davanın reddine karar verilmiş, hükmün taraf vekillerince temyizi üzerine Dairemizin 19.12.2014 tarihli, 2014-11554 Esas-2014/22571 Karar sayılı ilamı ile , Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hüküm vermeye elverişli olmadığı, borçlular ile üçüncü kişi Banka arasında düzenlenen ... 1. Noterliğinin 28.12.2011 tarihli 15892 yevmiye sayılı protokolü ile taraflar arasında Banka alacaklarının tahsil ve tasfiyesi kapsamında mutabakata varıldığı, hükme esas alınan 31.05.2013 tarihli bilirkişi raporunun 5. sayfasında, 28.03.2012 tarihi itibarı ile, teminat mektuplarından kaynaklanan 251.000,00 TL ve çek yapraklarından kaynaklanan 236.000,00 TL olmak üzere toplam 487.000,00 TL tutarındaki Banka riskinin, taraflar arasındaki protokol şartları gereğince bloke edilmiş/mevduat hesabından alınmış olması nedeniyle risk bakiyesi arz etmediğinin, bununla birlikte Bankanın protokole dayanmayan ve borçlu firmalardan tahsil etmediği (protokol için gereken) damga vergisi alacağının bulunduğunun, Banka tarafından geçici hesaplardan ödenen ve henüz borçlulardan tahsil edilmeyen 739.385,81 TL tutarındaki damga vergisinden kaynaklanan alacağın, faiz ve eklentisi ile birlikte 879.129,73 TL olarak durduğunun, borçlu firmanın 28.03.2012 tarihi itibariyle davalı Banka nezdindeki mevduatının ise 909.620,45 TL olduğunun bildirildiği, bilirkişi raporunun aynı sayfasındaki hesap sütununda, protokol noter masrafı olan 739.383,81 TL"nin hesaptan mahsup edildiğinin gösterildiği, alacaklı vekilinin, bilirkişi raporuna yaptığı itirazlarda bu tutarın davalı Banka tarafından tahsil edildiğini savunarak, buna ilişkin hesap hareket örneğini dosyaya ibraz ettiği, davalı Banka vekilinin ise, Banka tarafından ödenen 739.383,81 TL damga vergisinin henüz borçlulardan tahsil edilmediğini bildirdiği, Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporuna yönelik, somut itirazlar konusunda, bu itirazları denetime olanak verecek şekilde karşılayan ek rapor alınmadan, eksik araştırma ile hüküm kurulmasının doğru olmadığı gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece uyulmasına karar verilen bozma ilamı uyarınca yapılan yargılama sonunda, hükme esas alınan bilirkişi raporu uyarınca taraflar arasında çekişme konusu olan damga vergisinin 29.12.2011 tarihli protokol kapsamında, borçlular tarafından Bankaya devredilen taşınmazların satış bedellerinden mahsup edildiği, davalı Bankanın borçlulardan alacağının kalmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı üçüncü kişi Banka vekilince temyiz edilmiştir.
    Dava, alacaklının İİK’nin 99. maddesine dayalı istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir.
    Somut olayda, davalı Bankanın cevap dilekçesinde, borçlu şirketlere 16.06.2009-11.05.2010 tarihleri arasında nakti-gayri nakti kredi kullandırıldığını, borcun tasfiyesini teminen 28.11.2011 tarihli protokol çerçevesinde, kredilerin teminatı olarak üzerlerinde Banka lehine ipotek tesis edilen bir kısım taşınmazların mülkiyetinin Banka adına tescil edildiğini, borcun 23.12.2014 tarihine kadar ödenmesi koşulu ile borçlulara vefa hakkı tanındığını, protokolün imzalanması aşamasında Notere 739.383,81 TL harç ödendiğini, mevcut borçlara karşılık hesaplara bloke konulduğunu beyan ettiği, Dairemizce bozulmasına karar verilen 12.12.2013 tarihli hükme esas alınan 31.05.2013 tarihli bilirkişi raporunda, 28.03.2012 tarihi itibarı ile, teminat mektuplarından kaynaklanan 251.000,00 TL ve çek yapraklarından kaynaklanan 236.000,00 TL olmak üzere toplam 487.000,00 TL tutarındaki Banka riskinin, taraflar arasındaki protokol şartları gereğince bloke edilmiş/mevduat hesabından alınmış olması nedeniyle risk bakiyesi arz etmediğinin bildirildiği, davalı Banka vekilinin bilirkişi raporuna karşı sunduğu beyan dilekçesinde, Banka alacağının tasfiye edilmiş olduğu düşünülse dahi, tasfiye protokolünün Noter nezdinde imzalanmasını mukabil tahakkuk eden ve Banka tarafından ödenen damga vergisi kadar Banka alacağının halihazırda devam ettiği beyan edilerek anılan bilirkişi raporu uyarınca davanın reddine karar verilmesinin talep edildiği, Dairemizin 19.12.2014 tarihli, 2014-11554 Esas-2014/22571 Karar sayılı ilamı ile, Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporuna yönelik, somut itirazlar konusunda, bu itirazları denetime olanak verecek şekilde karşılayan ek rapor alınarak sonuca gidilmesi gerektiği gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verildiği, davalı Banka vekilinin protokol tarihi itibariyle tespit edilen ve henüz ödenmemiş borç miktarına karşın istihkak iddiasının salt bizzat Banka tarafından ödenen Noter masrafı çerçevesinde değerlendirilmesinin hatalı olduğuna yönelik karar düzeltme isteminin Dairemizce reddedildiği, bozma sonrası aldırılan bilirkişi raporunda ise ilk raporda taraflar arasındaki protokol şartları gereğince bloke edilmiş / mevduat hesabından alınmış olması nedeniyle risk bakiyesi arz etmediği bildirilen kalemler yönünden de inceleme yapılarak, davalı Banka nezdinde bulunan 909.620,45 TL tutarın 250.000 TL’sinin teminat mektubuna ait risk ve 231.000 TL’sinin ise çek taahhüt blokesi olarak bulunduğunun, serbest mevduatın 428.620, 45 TL olduğunun rapor edildiği, davalı Bankanın ilk bilirkişi raporuna karşı sunduğu beyan dilekçesinde anılan hususa açıkça itiraz etmediği, bilirkişi raporu uyarınca davanın reddine karar verilmesini talep ettiği, bu durumun ve Mahkemece uyulmasına karar verilmekle Dairemizin 19.12.2014 tarihli, 2014-11554 Esas-2014/22571 Karar sayılı ilamının davacı alacaklı lehine usuli kazanılmış hak oluşturduğu, bundan ayrı olarak Hukuk Genel Kurulu’nun 06.03.2002 tarihli ve 1/119-135 sayılı kararında da belirtildiği üzere, bozma kararına uyulması ile Mahkemenin bozma kararı doğrultusunda işlem yapma yükümlülüğünün doğduğu anlaşılmakla, Yargıtay ilamında belirtilen bozma sebepleri çerçevesinde işlem yapılarak karar verilmiş, bozma ile kesinleşen hususların yeniden temyiz sebebi yapılmasına usul hükümleri elvermemiş bulunmasına ve temyiz edilen kararda yazılı gerekçelere göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle bozma gereğine ve usule uygun Mahkeme kararının İİK"nun 366. ve HUMK"nun 428. maddeleri uyarınca ONANMASINA, Yargıtay duruşmasının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 2.037,00 TL avukatlık ücretinin davalı üçüncü kişiden alınarak Yargıtay duruşmasında avukat marifetiyle temsil olunan davacı alacaklıya verilmesine, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 15.501,83 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile 46,649,09 TL"nin temyiz edenden alınmasına,
    04.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi