Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/4074 Esas 2016/3949 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/4074
Karar No: 2016/3949
Karar Tarihi: 29.03.2016

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/4074 Esas 2016/3949 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/4074 E.  ,  2016/3949 K.
"İçtihat Metni"


MAHKEMESİ :...........Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Hükmüne uyulan Dairemizin bozma ilamında özetle; davanın İİK 277 ve devamı maddelerine göre açılan tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu, Bu tür davalar İİK 282. maddesi hükmü uyarınca borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimselerle bunların mirasçıları aleyhine açılabileceği, kural bu olmakla birlikte yine anılan hükme göre davada kötü niyet sahibi üçüncü kişiler de davalı olarak gösterilebilir,somut olayda davalılardan ... doğrudan borçlu ile hukuki muamelede bulunan kişi değil, tasarrufun iptali istenen taşınmazı üçüncü kişi davalı ...’den 07.07.2009 tarihinde satın alan dördüncü kişi olduğu, bu davalı hakkındaki davanın kabul edilebilmesi, dolayısıyla onun yaptığı tasarrufun iptali, ancak kötü niyetli olduğunun kanıtlanması durumunda mümkün olacağı,davalı ...’ın kötü niyetli olduğu yani borçlunun durumunu ve amacını bilebilecek kişilerden olduğunun davacı alacaklı tarafından kanıtlanamadığı anlaşıldığından davalı ... hakkındaki davanın reddi gerektiği,bu durumda İİY’nın 283. maddesine göre davanın bedele dönüştüğü dikkate alınarak mahkemece davalı üçüncü kişi ...’nin taşınmazı
elinden çıkardığı tarihteki gerçek değeri nisbetinde (takip konusu alacak ve fer"ileri ile sınırlı olmak üzere) tazminat ödemesine hükmedilmesi gerekirken, mahkemece davalılardan ...’ın kötü niyeti kanıtlanmışcasına ve İİK.nun 283/2. maddesi hükmü göz ardı edilerek davanın yazılı olduğu üzere kabulüne karar verilmiş olmasının doğru olmadığı gereğine değinilmiştir (Dairemizin 16.10.2012 Tarih 2001/12964 Esas 2012/11113 Karar sayılı ilamı da aynı mahiyette olup davalı ... yönünden güçlü delil mahiyetindedir).
Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve bozma ilamı doğrultusunda, davalı Ramazan İnağ"ın kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından hakkındaki davanın reddine, davalı ... hakkındaki davanın bedele dönüşmesi nedeniyle 170,194 TL"yi aşmamak kaydıyla 17.143,68 TL"nin davalı ..."den tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davacılar vekilinin yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA 29/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.



Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.