19. Ceza Dairesi Esas No: 2015/4782 Karar No: 2015/2135 Karar Tarihi: 01.06.2015
Marka Hakkına Tecavüz - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/4782 Esas 2015/2135 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İzmir 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi'nin 2011 tarihli bir kararında, bir marka hakkına tecavüz nedeniyle verilen cezada hükmün açıklanmasının geri bırakılması talebinin reddedilmesi, hapis cezasının ertelenmesi ve adli para cezasının paraya çevrilmemesi kararı bozulmuştur. Kararda, sanığın zararı gidermediği ve maddi zararın tespiti için basit bir araştırmanın yeterli olmadığı belirtilir. Ayrıca, kanun maddeleri de açıklanarak belirtilir: CMK'nin 231/5. madde ve fıkrası, 231/6-c maddesi, TCK'nın 51. maddesi ve TCK'nın 52/2. maddesi.
19. Ceza Dairesi 2015/4782 E. , 2015/2135 K.
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 7 - 2012/47282 MAHKEMESİ : İzmir 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi TARİHİ : 01/11/2011 NUMARASI : 2010/345 (E) ve 2011/221 (K) SUÇ : Marka Hakkına Tecavüz
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutunaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; 1)5271 sayılı CMK.nın 231. maddesinde düzenlenen "suçun işlemesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararı aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tanzim suretiyle tamamen giderilmesi" ve diğer objektif ve subjektif koşulların varlığı halinde, CMK.nın 231/5. madde ve fıkrası gereğince, sanık hakkında aynı yasanın 231/6-c maddesi de değerlendirilerek tespit edilen söz konusu zararın giderilmesi durumunda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebileceği anlaşılmaktadır. Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.02.2009 tarih ve 2008/11-250 Esas, 2009/13 sayılı kararında; "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının objektif koşullarından biri olan zarardan kast edilen maddi zarar olup, bu zararın belirlenmesinde teknik bilgiye ihtiyaç duyulmayan hallerde hakim, kanaat verici basit bir araştırma yaparak zararı belirlemelidir." denilmektedir. Bu ilkeler çerçevesinde her olaya özgü ayrı değerlendirme yapılarak, maddi zararın kanaat verici basit bir araştırma ile tespit edilebilmesi gerekir. Dosya kapsamından katılanın marka hakkının ihlali suretiyle meydana gelen zararın basit bir araştırma ile tespit edilebilecek zarar niteliğinde olmadığı ve dosyaya yansıyan katılanın tespit edilmiş bir zararı da bulunmadığı gözetilmeden ve TCK"nın 62. maddesi gereğince sanığın ikrarı lehe takdiri indirim sebebi kabul edildiği " ayrıca "sanığın sabıkasız oluşu, olayı yapış şekline göre cezasının ertelenmesi halinde tekrar suç işlemekten kaçınacağına dair kanaat oluştuğundan sanığa verilen hapis cezasının TCK"nın 51. maddesince ertelenmesine" karar verilmesiyle de çelişen şekilde "sanığın müştekinin zararını giderdiği yönünde herhangi çabasının olmadığı, olayın oluş şekli, suçun işlenmesindeki özellikler" şeklindeki gerekçesiyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi, 2- Sanık hakkında tayin olunan gün adli para cezasının TCK"nın 52/2. maddesine göre paraya çevrilmemesi, Kanuna aykırı, sanık müdafii ve O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 01.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.