3. Hukuk Dairesi 2016/9829 E. , 2017/16830 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, dava dilekçesi ile; ... 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 13/05/2010 tarihli 2009/875 E. 2010/560 K. sayılı kararı ile davanın kabulü ile iş bu dava davalısı şirket lehine takdir edilen vekalet ücretinin ... 7. İcra Müdürlüğünün 2010/32435 takip sayılı dosyası ile başlatılan icra takibi ile yapılan haciz esnasında dosya borcunun tamamı olan 6.675 TL’nin alacaklı vekiline 27/01/2011 tarihinde ödendiğini, kararın temyiz incelemesi neticesinde hükmün bozulmasına karar verildiğini ve verilen hükmün tüm neticeleri ile ortadan kalktığını, ortadan kalkan hüküm nedeniyle kendisine tarafından ödenen vekalet ücreti alacağının tahsili için ... 11. İcra Müdürlüğü’nün 2012/17511 esas sayılı dosyası ile yürütülen ilamsız icra takibinde borçlu tarafından yapılan itiraz nedeniyle takibin durdurulmasına karar verildiğini, bu nedenlerle davalı yanın haksız itirazının iptaline, alacağın %40’ından aşağı olmamak kaydıyla tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, cevap dilekçesi ile; davaya konu edilen icra dosyasının yetkisiz icra müdürlüğünde açıldığından yetkisizlik itirazları nedeniyle geçerli bir icra takip dosyası kalmadığından iş bu davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiğini, ikamet adresinin ... Adliyesi yetki sınırları içerisinde bulunması nedeni ile davaya bakma yetkisinin ... Asliye Hukuk Mahkemesinde olduğundan davanın usul yönünden açılmamış sayılmasına karar verilmesini, aksi halde yetkisizlik nedeni ile reddini, davaya konu alacak kalemlerinin zamanaşımına uğradığından zamanaşımı nedeniyle davanın reddini, davacının ... 7. İcra Müdürlüğünün 2010/32435 esas sayılı dosyasına yapılan ödemenin iadesine dair verilen bir kararın icraya konulabileceğini, ... 7. İcra Müdürlüğünün 2010/32435 esas sayılı dosya borcunun ödendiğini ve dosyanın kapandığını, ortada geçerli bir icra takibinin bulunmadığını, söz konusu takibe ilişkin bir borcu bulunmadığını, bu
nedenlerle usulü itirazlar doğrultusunda davanın açılmamış sayılmasına, aksi takdirde yetki itirazları doğrultusunda davanın usulden reddine, haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın reddiyle, davacının kötüniyet tazminatına mahkumiyetine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davacının davasının kısmen kabulüne, ... 11. İcra Müdürlüğünün 2012/17511 E. sayılı icra takip dosyasına konu 6.675 TL asıl alacağa ilişkin davalı haksız itirazının iptaline, icra takibinin bu miktar asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa icra takip tarihine kadar faiz uygulanmasına yer olmadığına, ancak icra takip tarihinden itibaren değişen oranda yasal faiz uygulanmasına, tarafların leh ve aleyhine icra tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, süresi içinde taraflar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2)İcra ve İflas Kanunu’nun 67/2. maddesinde düzenlenen icra inkâr tazminatının amacı alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik haksız itirazları önlemektir. İtirazın iptali davasında borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse istek halinde alacaklı yararına, eğer davalı borçlu haklı çıkar ve dava reddedilirse takibinde haksız ve kötü niyetli olması koşulu ile yine istek halinde borçlu yararına tazminata hükmedilir. Yasa ile güdülen amaç borçlu olduğu miktarı bilebilecek durumda olan borçlunun ödeme emri üzerine icra borcunu inkâr etmesini önlemek, gerçekte alacaklı olmayan alacaklının da borçluya zarar vermesini engellemektir.
İcra inkar tazminatını düzenleyen İİK.nun 67/2 maddesindeki %40 ibaresi, 02.07.2012 tarihinde ve 6352 sayılı Kanun"un 11.maddesi ile %20"si şeklinde değiştirilmiş olup; İİK.nun 67.maddesinde değişiklik yapan 6352 sayılı Kanunun 11.maddesi 05.07.2012 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 6352 sayılı Kanunun 38.maddesi ile İİK."na eklenen geçici 10.maddeye göre, bu kanunun ilgili hükümlerinin yürürlüğe girdiği tarihten önce, başlatılan takip işlemleri hakkında değişiklikten önceki hükümlerin uygulanmasına devam edilir.
Bu durumda, 6352 sayılı Kanun"un yürürlüğe girdiği 05.07.2012 tarihinden önce yapılmış olan icra takipleri üzerine açılan ve açılacak olan itirazın iptali davalarında; icra inkar tazminatı asgari % 40 olarak uygulanacaktır. 6352 sayılı Kanun"un yürürlüğe girdiği 05.07.2012 tarihinden sonra, yapılan icra takipleri üzerine açılacak itirazın iptali davalarında, icra inkâr tazminatı % 20 olarak uygulanacaktır.
Somut olayda, dava konusu alacak, davalıya mahkeme kararına dayalı olarak ödenen ücreti vekaletin daha sonra kararın temyizi üzerine bozulması sonucunda iade edilmemesi nedenine dayalı olarak tahsili için yapılan ilamsız icra takibine itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamaya yönelik itirazın iptali istemine ilişkin olup, miktarı (likit) belirlenebilir mahiyettedir. Alacak miktarının belirlenmesi yargılamayı gerektirmediğinden davalı aleyhine, takip tarihinin 20.12.2012 olduğu da gözetilerek, alacağın % 20’ı üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken; mahkemece icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
Ancak, bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği ve ‘hakimin takdir yetkisi kapsamında’ kalmadığından hükmün, HUMK 438/7, C2 hükmü ve 6100 sayılı HMK 370/2 ek 3/1 maddesi gereğince düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenlerle davalının tüm; davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bendde açıklanan yöne ilişkin davacının temyiz itirazlarının kabulü ile, temyiz olunan kararın icra inkâr tazminatına ilişkin hüküm fıkrasında yer alan “Taraflar leh ve aleyhine icra tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına, bu yöndeki taleplerinin reddine," cümlesinin hükümden tamamen çıkartılmasına, bunun yerine "Takip konusu alacak miktarı üzerinden hesaplanan % 20 icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalının icra inkâr tazminatı talebinin reddine" ifadesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 30.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.