8. Ceza Dairesi Esas No: 2016/2302 Karar No: 2016/8421
Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması - Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2016/2302 Esas 2016/8421 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir dava, Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçu ile ilgilidir. Sanığın gerçek kredi kartından sahte kart üreterek yarar sağladığı tespit edilmiştir. Ancak, sanığın bu suçla ilgili ayrıntılı inceleme yapılmadan hüküm kurulduğu gerekçesiyle karar bozulmuştur. Mahkeme, öncelikle Bankalar Arası Kart Merkezinden olay günü sanıkta ele geçirilen kartların kullanımına ilişkin dökümleri istemelidir. Sanığın aynı bankalara yönelik eylemleri ile ilgili olarak ayrıca soruşturma yapılmalıdır. Mükerrer dava söz konusu olup olmadığı ve zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşulları belirlendikten sonra sanığın hukuki durumu tayin edilmelidir. Kararda belirtilen kanun maddeleri: TCK.nun 245/2, 245/3 ve CMUK.nun 317, 321 ve 326 maddeleridir.
8. Ceza Dairesi 2016/2302 E. , 2016/8421 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması HÜKÜM : Hükümlülük
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Şikayetçi ... hakkında verilen bir katılma kararı ve dosya kap- samında kendisine ait bir temyiz dilekçesi bulunmadığı anlaşılmakla, katılan ...Ş. vekili ile sanık müdafiinin temyizlerine hasren yapılan incelemede; 1- Suçtan doğrudan zarar görmeyen şikayetçi ...A.Ş."nin davaya katılma hakkı bulunmadığı ve mahkeme tarafından da katılma kararı verilmiş olmasının hükmü temyiz hakkı vermeyeceği cihetle; şikayetçi vekilinin temyiz isteminin CMUK.nun 317. maddesi gereğince oybirliğiyle (REDDİNE), 2- Sanık müdafiinin, sanık hakkında kurulan hükme yönelik temyizine gelince; Bankaya ait gerçek bir kredi kartının manyetik şerit bilgileri kopyalanarak sahte kredi kartı üretilmesi ve bu kartı kullanmak suretiyle yarar sağlaması eylemlerinin birbirinden bağımsız ve ayrı suçları oluşturduğu anlaşılmakla, sanıklar hakkında TCK.nun 245/2. maddesinde düzenlenen başkasına ait banka hesabıyla ilişkilendirilerek sahte banka veya kredi kartı üretilmesi, satılması, devredilmesi, satın alınması veya kabul edilmesi suçuna ilişkin olarak mahallinde işlem yapılması mümkün görülmüştür. Sahte oluşturulmuş banka veya kredi kartı ile ATM cihazından para çekme ya da alışveriş yapma eylemlerinde mağdurun, kredi ya da banka kartı üreten banka veya finans kuruluşu olması nedeniyle, kartı çıkaran banka sayısınca ve aynı bankaya ait birden fazla kopyalanmış kart kullanılması, aynı kartın değişik zamanlarda kullanılması ya da kullanılmaya teşebbüs edilmesi hallerinde zincirleme şekilde TCK.nun 245/3. madde ve fıkrasında düzenlenen suçun oluşacağı gözetilerek, öncelikle Bankalar Arası Kart Merkezinden olay günü sanıkta ele geçirilen kartların kullanımlarına ait dökümlerin istenmesi, sanıkta ele geçirilen kartlardan ....5753 numaralı ... bankasına ait kartın 14.12.2007 tarihinde de kullanılmış olduğunun anlaşılması karşısında, sanığın aynı bankalara yönelik eylemleri ile ilgili olarak ayrıca soruşturma yapılıp yapılmadığı araştırılarak varsa dosyaları getirtilip incelendikten sonra davaların birleştirilmesi, mümkün olmadığı takdirde bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dosya içerisine konulması ve tüm kanıtlar birlikte değerlendirilerek mükerrer dava söz konusu olup olmadığı ve zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı da belirlenerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden, eksik araştırmayla yazılı biçimde hüküm kurulması, Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı kazanılmış hakları saklı kalmak kaydıyla 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK.nun 321. ve 326. maddeleri gereğince (BOZULMASINA), 23.06.2016 gününde eleştiri yönünden oyçokluğu, diğer yönlerden oybirliğiyle karar verildi.
KISMİ KARŞI DÜŞÜNCE
Eylemin kül halinde TCK.nun 245/3. maddesindeki suçu oluşturması ve sanığın suça konu kartları sahte olarak ürettiğine ilişkin dosyada delil bulunmadığından 2 nolu bozma kararının ilk parağrafındaki eleştiriye katılmıyorum.