Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/13096 Esas 2016/3931 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/13096
Karar No: 2016/3931
Karar Tarihi: 29.3.2016

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/13096 Esas 2016/3931 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2014/13096 E.  ,  2016/3931 K.
"İçtihat Metni"


MAHKEMESİ :......Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı alacaklı vekili, davalı borçlu ........ hakkında takip yaptıklarını, hakkındaki takipleri sonuçsuz bırakmak için dava konusu taşınmazını davalı ..."a devrettiğinden bu tasarrufun iptalini istemiştir.
Davalılar vekilleri, aciz durumunun olmadığı, kötüniyetle yapılmış satışın bulunmadığını, menfi tesbit davası açıldığını ve haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, menfi tesbit davasının bu davadan sonra açıldığından bekletici mesele yapılmayacağını, dava konusu taşınmazın tapudaki satış bedeli ile gerçek değeri arasında fahiş fark bulunduğundan bahisle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava İİK"nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Dava, İİK 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır.
Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Özellikle İİK.nun 278.maddesinde akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği ve yasanın bağışlama
hükmünde olarak iptale tâbi tuttuğu tasarrufların iptali gerektiğinden mahkemece ivazlar arasında fark bulunup bulunmadığı incelenmelidir. Aynı maddede sayılan akrabalık derecesi vs. araştırılmalıdır. Keza İİK.nun 280.maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde tasarrufun iptal edileceği hususu düzenlendiğinden yapılan işlemde mal kaçırma kastı irdelenmelidir. Öte yandan İİK.nun 279.maddesinde de iptal nedenleri sayılmış olup bu maddede yazılan iptal nedenlerinin gerçekleşip gerçekleşmediği de takdir olunmalıdır.
Somut olayda dava konusu taşınmaz tapuda 112,500,00 TL bedel ile satıldığı, davalı üçüncü kişi tarafından banka aracılığı ile 110.000,00 TL ödeme yapıldığı,bilirkişi tarafından dava konusu taşınmazın tasarruf tarihindeki değeri ise 225.000,00 TL olarak belirlenmiştir. Tapudaki satış bedeli ödemesi resmi belge niteliğinde olduğundan sonradan yapılan 110.000,00 TL ödeme eklendiğinde taşınmazın maliyeti 222,500,00 TL olup bu değerle rayiç değer arasında misli fark bulunmamaktadır. Davalı üçüncü kişinin borçlu ile yakınlığı, mali durumu hakkında bilgi sahibi olduğu iddia ve ispat edilmediğinden davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 29.3.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.