2. Hukuk Dairesi 2020/1959 E. , 2020/2574 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından kusur belirlemesi, reddedilen tazminat ve yoksulluk nafakası talepleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak taraflarca karşılıklı açılan boşanma davalarının, ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, davacı-karşı davalı erkeğin kadının evden gönderilmesine sessiz kaldığı, davalı-karşı davacı kadının ise eşinin ailesine hakaret ettiği gerekçesiyle her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 250 TL tedbir nafakasına, karar kesinleştiğinde nafakanın yoksulluk nafakası olarak devamına, tarafların eşit kusurlu olmaları sebebiyle, kadının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Hüküme karşı davacı-karşı davalı erkek tarafından kadının kabul edilen davası, kusur belirlemesi ve nafakalar yönünden, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri ve nafaka miktarları yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge adliye mahkemesince davacı-karşı davalı erkeğin bağımsız konut temin etmediği, kadının evden gönderilmesine sessiz kaldığı, davalı-karşı davacı kadının ise eşyalara zarar verdiği, ev işi yapmadığı, erkeğe işaret parmağını sallayarak tehditvari hareketler yaptığı, eşinin ailesine hakaret ettiği ve tedaviden kaçındığının kabulü ile davalı-karşı davacı kadının ağır kusurlu, davacı-karşı davalı erkeğin ise az kusurlu olduğu gerekçesiyle davalı-karşı davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine hükmedilmiş, hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve toplanan delillerden bölge adliye mahkemesince davacı-karşı davalı erkeğin kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışları yanında "evlilik birliği içerisinde ailesinin kadına müdahalesine sessiz kaldığı gibi kadının ortak konuttan ailesi tarafından, evden kişisel ve özel eşyalarını dahi alamadan kovulmasına sessiz kaldığı" yine davalı-karşı davacı kadına yüklenen "tedaviden kaçındığı" kusurlu davranışının ispatlanamadığı anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında boşanmaya sebep olan olaylarda; tarafların eşit kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Bu husus gözetilmeden yanılgılı değerlendirme sonucu davalı-karşı davacı kadının ağır kusurlu, davacı-karşı davalı erkeğin ise az kusurlu olduğunun kabulü doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir.
3-Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Toplanan delillerle, boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu, davalı-karşı davacı kadının her hangi bir geliri ve malvarlığının bulunmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği anlaşılmaktadır. O halde, davalı-karşı davacı kadın yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekirken, hatalı kusur belirlemesi sonucunda yazılı şekilde talebin reddine karar verilmesi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 03.06.2020 (Çrş.)