
Esas No: 2016/8772
Karar No: 2016/9631
Karar Tarihi: 09.06.2016
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/8772 Esas 2016/9631 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, uyulan bozma ilamı sonrasında davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-) Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-) 15.03.1991 - 14.12.2000 tarihleri arasında davalı işverene ait işyerinde hizmet akdine tabi olarak geçmesine karşın davalı Kuruma bildirilmeyen çalışma sürelerinin tespitine ilişkin 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesine dayalı olarak 28.06.2010 günü açılan davada, 1998/1-2., 1999/1. dönemlerinde tam gün üzerinden eksiksiz, 1998/3. döneminde 60 günlük sigortalılık bildirimleri gerçekleştirilen davacının, ...na bağlı iş müfettişi tarafından 2001 yılının Temmuz ayında yapılan denetimde çalışma sürelerinin talep gibi belirlendiği, mahkemece verilen ilk kararın Dairemizce yapılan temyiz denetiminde bozulduğu, 07.05.2015 gün ve 10142/8931 sayılı bozma ilamında davalılar vekillerinin sair temyiz itirazları reddedilerek “… Yukarıdaki yasal düzenleme ve açıklamalar ışığında yapılan irdelemede, özellikle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Müfettişince yapılan belirleme de dahil olmak üzere hak düşürücü sürenin işlemesine engel herhangi bir olgunun gerçekleşmediği davada 15.01.1998 tarihi öncesine ilişkin istemin hak düşürücü süreye uğradığı belirgindir. …” görüş ve yaklaşımına yer verildiği belirgin olmakla, buna göre mahkemece yapılan yargılama sonunda 01.09.1998 – 31.12.1998 dönemindeki 60 prim ödeme gün sayısı eksikliği tamamlanıp 01.05.1999 – 14.12.2000 dönemine yönelik istemin hüküm altına alınması gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu, uyulan bozma ilamı içeriğine yanlış anlam yüklenerek davanın tümden reddedilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının isteği durumunda davacıya geri verilmesine, 09.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.