Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/3487
Karar No: 2013/7081
Karar Tarihi: 08.5.2013

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2013/3487 Esas 2013/7081 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, miras bırakanın ölünceye kadar bakım koşulu ile temlik ettiği taşınmazın miras muvazaası nedeniyle iptal edilmesi talebiyle dava açmıştır. Mahkeme, davalı Y.'nin davanın husumet yönünden reddine, diğer davalı S.'nin ise kabulüne karar vermiştir. Ancak Yargıtay, yapılan temlikle ilgili gerçek amaç ve iradenin mirasçıdan mal kaçırmak olmadığı, dolayısıyla davalı S.'nin temyiz itirazlarını yerinde bularak kısmen kararı bozmuştur. Kararda, ölünceye kadar bakım koşulu ile yapılan temliğin muvazaa ile illetli olup olmadığı için tarafların gerçek ve müşterek amaçlarının saptanması gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri ise şöyledir: Borçlar Kanunu madde 511, madde 514, madde 518, madde 514, ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 428.
1. Hukuk Dairesi         2013/3487 E.  ,  2013/7081 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : KOCAELİ 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 31/01/2012
    NUMARASI : 2008/438-2012/7

    Yanlar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davalı Y.. hakkındaki davanın husumet yönünden reddine, diğer davalı S.. bakımından ise kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar vekilince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil ya da tenkis isteklerine ilişkindir.
    Mahkemece, davalı Y..hakkındaki davanın husumet yönünden reddine, diğer davalı S.. hakkındaki davanın ise kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; miras bırakan İ.. İ.."in maliki olduğu 1135 parsel sayılı bahçeli ahşap ev nitelikli 990 m² lik taşınmazını bizzat 11.7.2001 tarihli resmi akit ile davalı Selma"ya ölünceye kadar bakım koşulu ile temlik ettiği anlaşılmaktadır.
    Davacı, yapılan temlikin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açmıştır.
    Bilindiği üzere; ölünceye kadar bakıp gözetme sözleşmesi, taraflarına karşılıklı hak ve borçlar yükleyen bir bağıttır. (B.K.m.5ll).Başka bir anlatımla ivazlı sözleşme türlerindendir. Bu sözleşme ile bakım alacaklısı, sözleşme konusu malın mülkiyetini bakım borçlusuna geçirme; bakım borçlusuda bakım alacaklısına yasanın öngördüğü anlamda ölünceye kadar bakıp gözetme yükümlülüğü altına girer.(B.K.m.5l4).Hemen belirtmek gerekir ki, bakıp gözetme koşulu ile yapılan temliki işlemin geçerliliği için sözleşmenin düzenlendiği tarihte bakım alacaklısının özel bakım gereksinimi içerisinde bulunması zorunlu değildir. Bu gereksinmenin sözleşmeden sonra doğması ya da alacaklının ölümüne kadar çok kısa bir süre sürmüş bulunması da sözleşmenin geçerliliğine etkili olamaz.
    Kural olarak bu tür sözleşmeye dayalı bir temlikinde muvazaa ile illetli olduğunun ileri sürülmesi her zaman mümkündür. En sade anlatımla muvazaa, irade ile beyan arasında kasten yaratılan aykırılık olarak tanımlanabilir. Böyle bir iddia karşısında, aslolan tarafların akitteki gerçek ve müşterek amaçlarının saptanmasıdır.(B.K.m.l8). Şayet bakım alacaklısının temliki işlemde bakıp gözetilme koşulunun değil de, bir başka amacı gerçekleştirme iradesini taşıdığı belirlenirse (örneğin mirasçılarından mal kaçırma düşüncesinde ise), bu takdirde akdin ivazlı (bedel karşılığı) olduğundan söz edilemez; akitte bağış amacının üstün tutulduğu sonucuna varılır. Bu halde de Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu"nun l.4.l974 gün ve l/2 sayılı İnançları Birleştirme Kararı olayda, uygulama yeri bulur. Miras bırakanın, ölünceye kadar bakıp gözetme karşılığı yaptığı temlikin muvazaa ile illetli olup olmadığının belirlenebilmesi içinde, sözleşme tarihinde murisin yaşı, fiziki ve genel sağlık durumu, aile koşulları ve ilişkileri, elinde bulunan mal varlığının miktarı,temlik edilen malın,tüm mamelekine oranı,bunun makul karşılanabilecek bir sınırda kalıp kalmadığı gibi bilgi ve olguların gözönünde tutulması gerekir.
    Somut olaya gelince; miras bırakanın 1917 yılında doğduğu ve 8.3.2005 tarihinde öldüğü, mirasçı olarak davacı ve davalı Y..ile dava dışı A..olmak üzere üç oğlunun kaldığı, davalıların karı-koca olup S..nın murisin gelini olduğu, murisin geride 5372 m² ve 5774 m² yüzölçümlü iki adet meyve bahçesi niteliğinde taşınmazının kaldığı kayden sabittir.
    Öte yandan, murisin akit tarihinde 84 yaşında ve bakıma muhtaç bulunduğu, her ne kadar davacı ile birlikte yaşamış ise de ihtiyaçlarının davalılar tarafından da karşılandığı, murisin Tarım Kredi Kooperatifine olan borçlarının davalı S..tarafından 2001 yılında ödendiği bir kısım tanık anlatımları ve dosyaya ibraz edilen dekont suretlerinden anlaşılmaktadır.
    O halde; açıklanan olgular yukarıda değinilen ilkeler çerçevesinde değerlendirildiğinde, miras bırakanın yapmış olduğu temlikle ilgili olarak gerçek amaç ve iradesinin mirasçıdan mal kaçırmak olmadığı kabul edilmelidir.
    Hal böyle olunca; davalı S.. hakkındaki davanında reddine karar verilmesi gerekirken delillerin taktirinde yanılgıya düşülerek kabulü yönünde hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
    Davalıların temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 08.5.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

     

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi