2. Hukuk Dairesi 2014/7855 E. , 2014/12209 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Çubuk Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
TARİHİ :10.05.2012
NUMARASI :Esas no:2010/684 Karar no:2012/234
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı İ.. B.. kayyımı tarafından davalı Seval lehine hüküm altına alınan tazminatlar ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı İsa"nın yoksulluk nafakasına ilişkin temyiz itirazları yersizdir.
2-Maddi ve manevi tazminata ilişkin temyiz incelemesine gelince;
Dava, Türk Medeni Kanununun 145/2. maddesine göre, mutlak butlan sebebiyle evlenmenin iptaline ilişkindir. Evlenmenin butlanına karar verilmesi halinde eşler arasındaki mal rejiminin tasfiyesi, tazminat, nafaka ve soyadı hakkında boşanmaya ilişkin işlemler uygulanır (TMK.m.158/2). Taraflar 19.10.2007 tarihinde evlenmişlerdir. Davalılar İsa ve Seval mental yetersizlik (zeka geriliği) nedeniyle Çubuk Sulh Hukuk Mahkemesinin 2008/621 ve 2009/35 esas sayılı dosyaları ile kısıtlanmışlar ve kendilerine vasi atanmıştır. Davalıların mevcut rahatsızlıkları nedeniyle eylemleri iradi olmayıp, kendilerine kusur izafe edilemez. Hal böyleyken, Türk Medeni Kanununun 174/1-2. maddesi koşulları oluşmadığı halde davalı Seval lehine maddi ve manevi tazminata karar verilmesi doğru bulunmamıştır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple maddi ve manevi tazminat yönünden BOZULMASINA, bozma sebebi dışında kalan temyize konu sair yönlerin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi.02.06.2014 (Pzt.)
KARŞI OY YAZISI
Boşanma veya eşlerden biri tarafından diğerine karşı açılmış bir evliliğin feshi davası varsa, davanın taraflarından biri, bu dava ile birlikte veya dava içerisinde herhangi bir harç yatırmasına lüzum bulunmaksızın diğer taraftan boşanmaya bağlı fer"i taleplerde bulunabilir.
Dava, “eşlerden birinin evlenme sırasında sürekli bir sebeple ayırt etme gücünden yoksun bulunması" (TMK. m. 145/2) sebebiyle batıl olan evlenmenin iptali isteğine ilişkin olup, eşlerden biri tarafından diğerine karşı değil, “ilgili” sıfatıyla üçüncü kişi tarafından eşlerin her ikisine karşı açılmıştır. Eşlerin her ikisi de davada “davalı” durumundadır. Üçüncü kişinin açtığı böyle bir davada, davalılardan birinin, diğer davalıdan nafaka ve tazminat talebi, bu hususta harcı yatırılarak açılmış bir dava mevcutsa incelenebilir. Çünkü, karı koca arasındaki maddi ilişkiler, evlilik akdinin dışında kalan “davacıyı” ilgilendiren bir konu değildir. Ve bu ilişkilerin tanziminde eşlerin kusur durumları önemlidir. Cumhuriyet savcısının re’sen veya ilgililerin açtığı mutlak butlan davasında ise, kusur değerlendirmesine gidilmez. Türk Medeni Kanununun 158/2. maddesindeki düzenleme, eşlerin dava hakkını kullanması durumunda (TMK. m. 148-152) boşanmaya ilişkin hükümlerin uygulanmasına elverişli ise de, Cumhuriyet savcısı veya “ilgililer” tarafından açılan bir dava söz konusu olduğunda, bu taleplerin harçsız incelenebileceğine ilişkin bir yoruma elverişli değildir. Sözü edilen madde, butlanına karar verilmiş bir evlenmeden sonraki eşler arasındaki maddi ilişkilerin hangi hükümlere tabi olduğunu göstermektedir. Bu bakımdan, davalılardan biri tarafından diğerine karşı harç verilerek açılmış bir dava bulunmadıkça nafaka ve tazminat isteklerinin, bu davada incelenemeyeceği kanaatindeyim. Hükmün bu sebeple bozulması gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluğun “yoksulluk nafakasına” ilişkin onama görüşüne ve tazminatlarla ilgili de bozma gerekçesine katılmıyoruz.