19. Ceza Dairesi 2015/2664 E. , 2015/2114 K.
"İçtihat Metni"
Diyarbakır Açık Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü bulunan ...’in, tedavi amacıyla bulunduğu Eğitim Araştırma Hastanesinde bulunduğu süre zarfında cep telefonu bulundurduğu ve kullandığı gerekçesiyle 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin infazı Hakkında Kanun’un 43/3-g maddesine aykırı hareket etmekten, anılan Kanun’un 44. maddesi uyarınca “15 gün süre ile hücreye koyma” disiplin cezası ile cezalandırılmasına dair anılan Açık Ceza İnfaz Kurumu Disiplin Kurulu Başkanlığının 13/-06/2014 tarihli ve 2014/712 sayılı kararma hükümlü tarafından yapılan itirazının reddi ile hücreye koyma disiplin cezasının onaylanmasına dair İnfaz Hâkimliğinin 18/07/2014 tarihli ve 2014/1617esas, 2014/1778 sayılı kararma vaki itirazın keza reddine ilişkin Ağır Ceza Mahkemesinin 23/07/2014 tarihli ve 2014/1072 değişik iş sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığının 18.02.2015 gün ve 12955 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 06.03.2015 gün ve KYB. 2015/72353 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre; hükümlü hakkındaki hücreye koyma disiplin cezasına dayanak olarak gösterilen 5275 sayılı Kanun’un 44. maddesinin 3. fıkrasında, onbir günden yirmi güne kadar hücreye koyma cezasını gerektirir eylem olarak, aynı fıkranın (g) bendi “Her türlü ateşli silâh, mermi, patlayıcı madde, kesici, delici, yaralayıcı, bereleyici alet, yakıcı, aşındırıcı, boğucu, bayıltıcı, kör edici gaz ve ecza, her türlü zehir ve uyuşturucu ilâç ve madde, cep telefonu, telsiz ve sair elektronik haberleşme aracını kuruma sokmak, bulundurmak, kullanmak” biçiminde düzenlenmiş olup, somut olayda; hükümlünün cep telefonu ile görüşme yaptığı hastane odasının ceza infaz kurumu niteliğinde olmadığı, benzer bir olay nedeniyle verilen Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 07/04 2014 tarihli ve 2014/2918 esas, 2014/2406 sayılı kararı ile Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 14/04/2011 tarihli ve 2010/8848 esas, 2011/2308 sayılı kararında da belirtildiği üzere bu durumda hükümlü hakkında belirtilen kanun maddesi uyarınca disiplin cezası verilemeyeceği gözetilmeksizin itirazın kabulü yerine reddine dair karar tesisinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden Ağır Ceza Mahkemesinin 23/07/2014 tarihli ve 2014/1072 değişik iş sayılı kararının CMK"nın 309/4. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde mahkemesince yapılmasına, 28.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Açık Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü bulunan ...’in, tedavi amacıyla bulunduğu Eğitim Araştırma Hastanesinde bulunduğu süre zarfında cep telefonu bulundurduğu ve kullandığı gerekçesiyle 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin infazı Hakkında Kanun’un 43/3-g maddesine aykırı hareket etmekten, anılan Kanun’un 44. maddesi uyarınca “15 gün süre ile hücreye koyma” disiplin cezası ile cezalandırılmasına dair anılan Açık Ceza İnfaz Kurumu Disiplin Kurulu Başkanlığının 13/06/2014 tarihli
ve 2014/712 sayılı kararına hükümlü tarafından yapılan itirazının reddi ile hücreye koyma disiplin cezasının onaylanmasına dair Diyarbakır İnfaz Hâkimliğinin 18/07/2014 tarihli ve 2014/1617esas, 2014/1778 sayılı kararma vaki itirazın keza reddine ilişkin Diyarbakır 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 23/07/2014 tarihli ve 2014/1072 değişik iş sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığının 18.02.2015 gün ve 12955 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 06.03.2015 gün ve KYB. 2015/72353 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre; hükümlü hakkındaki hücreye koyma disiplin cezasına dayanak olarak gösterilen 5275 sayılı Kanun’un 44. maddesinin 3. fıkrasında, onbir günden yirmi güne kadar hücreye koyma cezasını gerektirir eylem olarak, aynı fıkranın (g) bendi “Her türlü ateşli silâh, mermi, patlayıcı madde, kesici, delici, yaralayıcı, bereleyici alet, yakıcı, aşındırıcı, boğucu, bayıltıcı, kör edici gaz ve ecza, her türlü zehir ve uyuşturucu ilâç ve madde, cep telefonu, telsiz ve sair elektronik haberleşme aracını kuruma sokmak, bulundurmak, kullanmak” biçiminde düzenlenmiş olup, somut olayda; hükümlünün cep telefonu ile görüşme yaptığı hastane odasının ceza infaz kurumu niteliğinde olmadığı, benzer bir olay nedeniyle verilen Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 07/04 2014 tarihli ve 2014/2918 esas, 2014/2406 sayılı kararı ile Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 14/04/2011 tarihli ve 2010/8848 esas, 2011/2308 sayılı kararında da belirtildiği üzere bu durumda hükümlü hakkında belirtilen kanun maddesi uyarınca disiplin cezası verilemeyeceği gözetilmeksizin itirazın kabulü yerine reddine dair karar tesisinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden Diyarbakır 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 23/07/2014 tarihli ve 2014/1072 değişik iş sayılı kararının CMK"nın 309/4. maddesi uyarınca BOZULMASINA, hükümlüye verilen disiplin cezasının kaldırılmasına, 28.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.