Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/4583
Karar No: 2015/12592

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/4583 Esas 2015/12592 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2015/4583 E.  ,  2015/12592 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ...Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazmini davasından dolayı yerel mahkemece verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 30/10/2014 gün ve 2014/9618 E. - 24559 K. sayılı ilâmıyla düzeltilerek onanmasına karar verilmiş, süresi içinde davalı ... vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla ve 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 09.02.2011 tarih ve 6110 sayılı Kanunun 8. maddesi ile değişik 14. maddesinin son fıkrası ve aynı Kanuna 6572 sayılı Kanunun 27. maddesi ile eklenen geçici 14. maddesi ile 22.01.2015 tarih ve 29244 sayılı ... Gazetede yayımlanarak 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun işbölümüne ilişkin 19.01.2015 tarih ve 2015/8 sayılı İş Bölümü Kararı gereğince, karar düzeltme incelemesi yapma görevinin Dairemize ait olduğu anlaşılmakla, dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili 17/10/2012 havale tarihli dilekçesinde özetle; müvekkillerinin, ... ili, ... ilçesi, ... köyü, 461 parsel sayılı taşınmazın tapu kayıt malikleri olduğunu, ancak tapu kaydının ... ... İşletme Müdürlüğü tarafından açılan davada, taşınmazın ... olması gerekçe gösterilerek ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/50 E. - 2008/275 K. sayılı ilâmı ile iptal edildiğini, mülkiyet hakkının ihlalinden sorumlu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla müvekkillerine yapılan el atmanın tespitine, kamulaştırmasız el atılan taşınmazın 8.000,00.-TL"den hesaplanacak el atma bedelinin davalı idareden tahsiline, davalı parselle ilgili belirlenecek tazminata dava tarihinden itibaren yasal faizle hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davacılar vekili, 20/11/2013 tarihinde mahkemeye sunduğu ek layihada; 8,000,00.-TL olarak açtıkları davayı, harcını tamamlamak suretiyle 307.714,70.-TL üzerinden yasal faiziyle birlikte ıslah etmiştir.
    Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın, TMK"nın 1007. maddesine dayandırıldığını, mahkemece kamu yararı gözetilerek tapunun iptaline karar verildiği, idareye hiçbir kusur ve sorumluluk yüklenemeyeceğini, davacı tarafından talep edilen tazminat miktarının çok yüksek olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece; yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile 8.000,00.-TL"nin dava tarihinden itibaren 299.714,70.-TL"nin ise ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacılara ödenmesine, davacılar vekili için kabul edilen değer üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 23.662,88.-TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacılara verilmesine karar verilmiş ve hükmün davalı ... vekili tarafından temyizi üzerine, Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 30/10/2014 gün ve 2014/9618 - 24559 E.K. sayılı ilâmıyla taşınmazın değerinin tamamı için dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi şeklinde düzeltme yapılarak kararın düzeltilerek onanmasına karar verilmiş; davalı ... vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
    Dava, tapu kaydının hükmen iptali nedeniyle 4721 sayılı Tük Medenî Kanununun 1007. maddesine göre açılan tazminat istemine ilişkindir.
    Dosyaya getirtilen tapu kayıtları ile belgelerin ve kesinleşmiş ilâm örneklerinin incelenmesinde; dava konusu 461 parsel sayılı taşınmazın 11.980,00 m² yüzölçümlü olarak ve tarla niteliği ile ... Dündar adına kayıtlı iken intikal suretiyle 13.01.1989 tarihinde ... mirasçıları ... Dündar ve müşterekleri adına tescil edildiği; ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/50 E. - 2008/275 K. sayılı kararı ile taşınmazın 6740,00 m²"lik bölümünün tapu kaydının iptaline, ... niteliği ile ... adına tesciline karar verildiği, bu kararın temyiz edilmeksizin 24.02.2010 tarihinde kesinleştiği ve eldeki davanın yargılaması sırasında mahkemenin istemi ile iptal kararının 04.12.2012 gün ve 2632 yevmiye ile infaz edildiği anlaşılmaktadır.
    Eldeki dava 17/10/2012 tarihinde açılmıştır. Tapu iptali ve tescil kararı 24.02.2010 tarihinde kesinleştiğinden, davanın, 10 yıllık genel dava zamanaşımı süresi içerisinde açıldığı anlaşılmaktadır.
    4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesinde "Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur. Devlet zararın doğmasında kusuru bulunan görevlilere rücû eder." hükmü yer almakta olup, bu düzenlemeye göre devletin sorumluluğu, ... sicile güvenden doğan kusursuz sorumluluktur. Devlet, gerçeğe aykırı ve dayanaksız kayıtlardan doğan zararları da ödemekle yükümlüdür. Kusurun varlığı ya da yokluğu, Devletin sorumluluğu için önem taşımaz.
    4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesinde düzenlenen objektif (kusursuz) sorumluluk halinin varlığının kabulünde; tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararların karşılanması amacını güden Devletin tazmini sorumluğu ise mülkiyetin el değiştirdiği veya mülkiyetin elden çıktığı ve benzeri biçimlerde mülkiyet hakkına müdahalenin gerçekleştiği; diğer bir anlatımla, bir yerin kamu malı niteliğinde ... veya mera, yaylak, kışlak olması, kıyı kenar çizgisi içerisinde kumluk alanda kalması nedeniyle tapu kaydını iptal eden mahkeme kararının kesinleştiği tarihte başlar. Bu durumda, taşınmazın makul ve gerçek değerinin saptanmasında dava tarihi değil, mülkiyet hakkına müdahalenin gerçekleştiği ve zararın doğduğu tapu iptali kararının kesinleşme tarihi esas alınmalıdır.
    O halde, mahkemece, ziraat bilirkişiler kurulunca yeniden yapılacak keşifte, çekişmeli taşınmazın 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 11. maddesi (f) bendinde belirlenen; “Araziler, taşınmaz mal veya kaynağın kamulaştırma tarihindeki mevki ve şartlarına göre ve olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelirine,” yöntemiyle taşınmazın zirai gelir metoduna göre net değeri tapu kaydının iptaline ilişkin kararın kesinleştiği 24.02.2010 tarihi esas alınarak bilimsel yöntemle saptanmalı, bundan sonra oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir.
    Bu nedenle, özel Dairenin düzeltilerek onama kararı kaldırılarak yukarıda belirtildiği şekilde yeniden uygulama ve araştırmaya yönelik bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    Açıklanan hususlar gözetilmeksizin eksik araştırma ve incelemeyle ve bilirkişinin yetersiz raporuna dayanılarak hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı ... vekilinin karar düzeltme istemlerinin kabulüyle, Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 30/10/2014 gün ve 2014/9618 E. - 24559 K. sayılı düzeltilerek onama kararının KALDIRILMASINA, yerel mahkemenin 16/01/2014 gün ve 2012/628 E. - 2014/6 K. sayılı kararının yukarıdaki gerekçelerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 14/12/2015 günü oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi